Türk hava sahasına giren İHA kime ait? A Haber’de çarpıcı analiz
Karadeniz’den Türk hava sahasına yaklaşan bir insansız hava aracı (İHA) Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı F-16 tarafından Çankırı-Elmadağ arasındaki bir noktada vurularak düşürüldü. Olay sonrası söz konusu İHA’nın kime ait olduğu merak konusu olurken konuyu A Haber’de değerlendiren Akademisyen-Siyaset Bilimci Prof. Dr. Burak Küntay, Karadeniz’de Türkiye’ye karşı olası bir tehdit olup olmadığı sorusunu yanıtlayarak önemli açıklamalarda bulundu.
Türk hava sahasına yaklaşan bir insansız hava aracı (İHA), Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından takibe alınarak uygun ve emniyetli bir bölgede vurularak düşürüldü. Olayın ardından İHA'nın hangi ülkeye ait olduğu merak konusu olurken, yaşanan hareketliliğin Karadeniz'de devam eden Rusya-Ukrayna savaşıyla bağlantılı olup olmadığı sorusu gündeme geldi. Gelişmeyi uzman isimler A Haber'de değerlendirdi.
"SINIRLARIMIZA BULAŞMAYIN" UYARISI
Olay sonrası açıklama yapan Başkan Erdoğan, "iki tarafı da ikaz ettik, uyardık" yarısının ardından yeni bir adım gelir mi sorusu gündeme geldi. Akademisyen-Siyaset Bilimci Prof. Dr. Burak Küntay, Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunarak yaşanan olayın olası başla riskleri de taşıyor mu? Sorusuna yanıt verdi. Küntay, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın seyrüsefer meselesiyle bahsettiği Montrö'nün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan iki tane temel hakkını ifade ettiğini söyleyerek şöyle konuştu:
"Sayın Cumhurbaşkanı'nın söylediği seyrüsefer meselesiyle Montrö, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan iki tane temel hakkını ifade ediyor. Yani aslında şunu söylüyor: "Bak, bu ve bu meseleler bizim uluslararası hukuktan doğan hakkımızdır, siz de kendi sınırlarınızda kalın, düzgün durun" özetle. Yani "Benim sınırlarıma bulaşmayın" çok özetle bunu söyleyebiliriz. Ve bu verdiği iki nokta uluslararası hukuktan kaynaklanan Türkiye'nin hakları. O tarafa bu tarafa farklı noktalara çekilecek bir şey değil, iki tane temel hakkın. Şimdi bunu bir kenara koyalım. Karadeniz'de büyük bir sorun görüyor muyum? Hayır, görmüyorum.
(fotoğraf - ahaber.com.tr - ekran görüntüsü)
ÇÖZÜLEMEYEN UKRAYNA MESELESİ
Neden görmüyorum? Çünkü Karadeniz'de bütün Karadeniz'i kaplayacak; Gürcistan'ın içinde olduğu, Bulgaristan, Romanya'nın içinde olduğu, Türkiye'nin içinde olduğu bir savaş yok. Burada Ukrayna ile Rusya'nın tansiyonu her geçen gün daha azalan ama sorunu çözülmeyen ve çözülmeyecek olan bir mesele var. Karadeniz'in de belli bölgelerine çok doğal olarak, buraya gelen ticaret gemileri nereden geçiyor? Bizim buradan geçiyor, İstanbul Boğazı'ndan. E bu gemiler Ukrayna ya da Rus menşeli gemiler, buralara yaklaşırken hala belli noktada birbirini tehdit etme ya da birbirine karşı belli noktalarda saldırganlık uygulamak isteyen iki tarafın birbirine olan agresyonu neticesinde de bu tarz münferit olaylar oluyor.
"KARADENİZ'DE BÜYÜK ÇAPLI BİR SIKINTI BEKLEMİYORUM"
Fakat tekrar söylüyorum; bunlar iki ülke gemilerini, birbirine... Ama arada işte drone meselesinde olduğu gibi bazı kontrolden çıkan şeyler bu Karadeniz'in orta bölgesi diye tam hesap edeceğimiz; Türkiye tarafına, hatta belki Gürcistan'a, belki Bulgaristan'a, Romanya'ya arada denk gelebilir. Ben Karadeniz'de büyük, bu saatten sonra kapsamlı, çaplı büyük bir tehdit veya sıkıntı bekliyor muyum? Hayır, beklemiyorum. Önce bunu net söyleyeyim. Ama bu meselenin bitmediğini ve hani Trump diyor ya "%90 çözüme ulaştık." Trump bir yerde "%90 çözüme ulaştık" diyorsa bilin ki orada önümüzdeki hafta bir şey çıkar. "Pakistan'ı çözdük" diyor, Keşmir'de olay patlıyor. "Tayvan meselesi bitti" diyor, Kamboçya ile birbirine giriyor.
(fotoğraf - ahaber.com.tr - ekran görüntüsü)
"KARADENİZ'DE OLANLAR SAVAŞ DEĞİL YOKLAMA"
Şunu net bir şekilde söyleyelim; ben Karadeniz kapsamlı büyük bir hadise bekliyor muyum? Hayır beklemiyorum. Ama böyle Rusya ile Ukrayna arasında birbirini denemeye yönelik şeyler olacak. Sebebi de net. Ukrayna bu savaşın şu "statüko" diye bahsettiğimiz mevcut durumun devamında Zelensky ya da Ukrayna istediğini almış oluyor mu? Olmuyor. Toprak gitti, Amerikan desteği azalıyor, Avrupa desteği azalıyor. Bir de olay sürüncemeye girdikçe artık normalleşiyor. Ukrayna biraz tansiyonun artması dış politika, ekonomi birçok noktada Ukrayna'nın işine geliyor. Bir; ama kademeli artmak, öyle çok da işte bu sefer olayı çıkaran taraf durumuna düşmemek.
(fotoğraf - ahaber.com.tr - ekran görüntüsü)
"RUSYA GİDİŞATTAN MEMNUN"
Rusya mevcut statükonun gidişatından memnun, bunun devamı Rusya'nın işine geliyor. Ama Rusya da bir an önce yurt dışındaki, bilhassa da Avrupa'daki paraların serbest bırakılmasını arzuluyor. O yüzden "mış gibi" bir barışı da arzu ediyor. O yüzden tam da Ukrayna işi bitmedi hala, "Şu barışta devreye girin, benim paraları serbest bırakın ve biz barışalım"a ittirecek ufak müdahaleler o da yapıyor. Yani kısaca ne diyelim? Bir havacılıkta bir şey kullanır, Eray Hoca bugün yok, "it dalaşı" mı diyorlar ona uçakların yaptığı? Ha, o tarz böyle ufak tefek iki tarafın da uluslararası kamuoyunu kendi lehine barışa zorlayacak bir şeyler olacak. Bu arada da Karadeniz'e ufak tefek sıçramaları göreceğiz ama büyük çaplı bir şey beklemiyorum."
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN
