ABD ile Rusya arasında karşılıklı misilleme
ABD Başkanı Joe Biden, Ukrayna’ya 800 milyon dolarlık askeri yardım paketini onayladığını açıkladı. Biden, Rusya ile bağlantılı gemilerin ABD limanlarına kabul edilmeyeceğini açıkladı. Bu karar sonrası Rusya, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve Meta Üst Yöneticisi Mark Zuckerberg’in aralarında bulunduğu 29 Amerikalı ile 61 Kanadalı hakkında yaptırım kararı aldı.
Biden, Rusya-Ukrayna savaşında Ukrayna'ya yapılacak yeni yardımlar ve Rusya'ya karşı atılacak yeni adımlar konusunda Beyaz Saray'da basın açıklaması yaptı.
Konuşmadan önce çeşitli temaslar için Washington'da bulunan Ukrayna Başbakanı Denis Şmıgal ile görüştüğünü belirten Biden, "Çok iyi bir konuşma yaptık." ifadesini kullandı.
Rus kuvvetlerinin Kiev'den çekildiğini ancak Rusya'nın Ukrayna'nın doğusunda bazı toprakları ele geçirmeye çalıştığını söyleyen Biden, "Rusya savaşın bir sonraki sahnesini kurarken şu anda çok kritik bir zaman dilimindeyiz." dedi.
RUS GEMİLERİ ABD LİMANLARINA GİREMEYECEK
Biden, ABD ve müttefiklerinin Ukrayna'ya yardımları ulaştırmak için elinden geleni yaptığına dikkati çekerek, "Bugün Ukrayna'nın doğuda ve Donbas bölgesinde savaş kabiliyetinin artırılması için 800 milyon dolarlık daha yardımı açıklıyorum. Bu paketin içinde ağır silahlar, onlarca obüs ve 144 bin cephane paketi ve insansız hava araçları (İHA) yer alıyor." ifadesini kullandı.
Ukrayna'yı sadece cephede değil ekonomi alanında da desteklediklerinin altını çizen Biden, "Ukrayna hükümetine 500 milyon dolar doğrudan ekonomik yardım sağlayacağımızı da buradan duyuruyorum. Bu rakamla son 2 ayda Ukrayna'ya sağladığımız ekonomik yardım 1 milyar dolara ulaşıyor." bilgisini paylaştı.
Biden, Rusya'ya yönelik ekonomik baskıyı da sürdüreceklerinin altını çizerek "ABD, Avrupa'da olduğu gibi Rusya ile ilişkili gemilerin limanlarına girmesine izin vermeyecek. Bu da Rus bayraklı veya Rusya'nın yararına işletilen hiçbir geminin ABD limanlarına demirleyemeyeceği ve ABD kıyılarına erişemeyeceği anlamına geliyor." diye konuştu.
BIDEN KONGRE'DEN UKRAYNA İÇİN EK BÜTÇE İSTEYECEK
Ukrayna'nın Avrupa ve ABD'nin verdiği silahları sahada etkin bir şekilde kullandığının altını çizen Biden, "Kiev'deki muharebe Ukraynalılar için tarihi bir zaferdi." yorumunda bulundu.
Biden, Donbas'taki savaşın coğrafi olarak birtakım zorluklar teşkil ettiğini belirterek, "Kongrenin Ukrayna için sağladığı fondan son yaptığımız yardımla artık neredeyse kaynaklarımız tükendi. Bu nedenle de gelecek hafta Kongreden Ukrayna'ya silah akışının sürdürülmesi için yeni fon talep edeceğim." diye konuştu.
Bugüne kadar attıkları adımlar için Kongre üyelerine de teşekkür eden Biden, "Rusya hiçbir zaman Ukrayna'nın tamamını kontrol edemeyecek ve işgal edemeyecek." mesajını verdi.
ABD UKRAYNALI MÜLTECİLER İÇİN YENİ PROGRAM BAŞLATIYOR
Biden, savaş nedeniyle 5 milyondan fazla Ukraynalının ülkesini terk ettiğine işaret ederek "Bugün 'Ukrayna için Birleşin' adı altında yeni bir program başlatıyorum. Bu program, Ukraynalı sığınmacıların direkt Avrupa'dan ABD'ye gelmesini sağlayacak. Bu yeni insani program, göçmen vizeler ya da mülteci kabul programı gibi programlarla Ukraynalıların ABD'ye alınmasını kolaylaştıracak." ifadesini kullandı.
Söz konusu programla ABD'ye gelmek isteyen Ukraynalıların ABD'de bir aile üyesi ya da sivil toplum kuruluşu gibi sponsorlar üzerinden ülkeye gelebileceklerini belirten Biden, bu sayede Ukraynalıların Meksika sınırına yığılmak zorunda kalmayacağına işaret etti.
MARİUPOL RUSYA'NIN ELİNE Mİ GEÇTİ?
Biden, Rusya'nın Mariupol'ü ele geçirdiklerine ilişkin açıklamasına ilişkin ise "Bu konuda şüpheler var. Rusya çelik fabrikasında mahsur kalanların çıkması için insani koridorlara izin vermeli. Mariupol'ün tamamen düştüğüne dair kesin bir kanıt yok." değerlendirmesinde bulundu.
ABD'nin daha ne kadar Ukrayna'ya yardımları sürdürebileceğine ilişkin bir soruya ise Biden, "Bizim uzun süre daha bunu sürdürme kapasitemiz var. Asıl konu uluslararası toplum bunu yapmayı sürdürecek mi?" yanıtını verdi.
RUSYA'DAN ABD'Lİ VE KANADALI YETKİLİLERE YÖNELİK YAPTIRIM KARARI
Rusya, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve Meta Üst Yöneticisi Mark Zuckerberg'in aralarında bulunduğu 29 Amerikalı ile 61 Kanadalının ülkeye girişine yasak getirdi.
Rusya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin hem Rus yetkililer ve ailelerine hem de iş insanları, bilim insanları ve kültürel şahsiyetlere yönelik sürekli genişleyen Rus karşıtı yaptırım kararları aldığı belirtildi.
Buna yanıt olarak Rus karşıtı gündem oluşturan gazeteci, uzman, iş insanları ve üst düzey yöneticiler ile üst düzey yetkilinin eşleri dahil 29 Amerikalının yaptırım listesine alınarak Rusya'ya girişine yasak getirildiği kaydedilen açıklamada, söz konusu isimlerin listesi yayımlandı.
Listede, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, Beyaz Saray Genel Sekreteri Ronald Klain, Meta Üst Yöneticisi Mark Zuckerberg gibi dikkat çeken isimler yer aldı.
Kanada'nın da Rus yetkililere yönelik sürekli uyguladığı Rus karşıtı yaptırımlara yanıt verildiği bildirilen açıklamada, "Kanada rejiminde Rus karşıtlığının geliştirilmesi, gerekçelendirilmesi ve uygulanmasına doğrudan katılan üst düzey hükümet yetkilileri, aktif ve emekli askeri personel, toplum uzmanlığı temsilcileri ve önde gelen gazeteciler dahil olmak üzere 61 kişinin Rusya Federasyonu'na girişi süresiz olarak yasaklanmıştır." ifadelerine yer verildi.
Açıklamanın sonunda yaptırım listesine alınan Kanadalıların listesi yayımlandı.
İNGİLTERE'DEN RUSYA'YA YENİ YAPTIRIM KARARI
İngiltere, Ukrayna'da ön cephede savaşan Rus generallerin yanı sıra Rus ordusunu destekleyen şahıs ve işletmelere yönelik yeni yaptırım kararı aldı.
İngiltere Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, İngiliz istihbaratının, Rusya'nın Donetsk ve Luhansk'taki saldırılarını ve Mariupol'daki kritik ve sivil altyapının kasıtlı bombalandığını ortaya çıkardığı belirtildi.
Açıklamada, İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss'un, söz konusu istihbaratın ardından Rus savunma aktörlerini hedef alan 26 kişi ve işletmeye yeni yaptırım kararı aldığı bildirildi.
Rus bombardıman uçaklarının, 10 Mart'tan bu yana, hükümet binaları, hastaneler, okullar ve ulaşım noktaları dahil sivil altyapıya defalarca saldırdığına işaret edilen açıklamada, İngiliz hükümetinin vardığı sonucun, vurulan sivil hedeflerin türlerine, saldırı sıklığına, mühimmat hacmine ve ardışık günlerde aynı yerlerin tekrar tekrar hedeflenmesine dayalı olarak "kasıtlı bir hedef alma" olduğu kaydedildi.
Açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'da devam eden saldırganlık savaşına yanıt olarak İngiliz hükümetinin, Rus ordusunun kilit liderlerine ve cephe hattını yönetenlere yönelik yeni yaptırımlar uygulayacağı ifade edildi.
İngiliz hükümetinin aldığı bu yeni yaptırım kararı listesinde, Rusya Genelkurmay Başkan Yardımcısı Nikolay Bogdanovskiy de yer alıyor.
"YENİ YAPTIRIM DALGASI GENERALLERİ VE ELİ KANLI SAVUNMA ŞİRKETLERİNİ VURUYOR"
Açıklamada görüşlerine yer verilen Dışişleri Bakanı Truss, Rusya'nın Ukrayna halkına saldırısının ahlaksızlığının herkes tarafından görüldüğü değerlendirmesinde bulunarak şu ifadeleri kullandı:
"Mariupol ve ötesindeki hastaneleri, okulları ve ulaşım merkezlerini, tıpkı Çeçenistan ve Suriye'de yaptıkları gibi kasten hedef alıyorlar. İngiltere, Ukrayna'ya verdiğimiz destekte ve (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin ile rejiminden hesap sormada boyun eğmiyor. Bugünkü yeni yaptırım dalgası generalleri ve eli kanlı savunma şirketlerini vuruyor."
RUSYA, MARİUPOL'ÜN TAMAMEN KONTROL ALTINA ALINDIĞINI AÇIKLADI
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Mariupol'de Azovstal fabrikasına baskın yapılmamasını, burada silah bırakan Ukraynalı güçlere iyi muamele yapılmasını istedi.
Putin, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu'dan Ukrayna'nın Mariupol şehrindeki Rus ordusunun eylemlerine ilişkin bilgi aldı.
Mariupol'ün, Azak Denizi bölgesinde büyük bir sanayi ve ana ulaşım merkezi olduğuna dikkati çeken Şoygu, 8 yılda burasının müstahkem bir bölge, radikal Ukraynalı milliyetçilerin sığınağı haline geldiğini savundu.
Şoygu, Mariupol'e çok sayıda ağır silah getirildiğini belirterek "11 Mart'taki kuşatma sırasında Ukrayna silahlı kuvvetleri, milliyetçi oluşumlar ve yabancı paralı savaşçıların sayısı 8 bin 100'den fazla idi. Şehrin kurtarılması esnasında 4 binden fazlası yok edildi, 1478'i esir alındı. Kalan 2 binden fazlası ise Azovstal Fabrikası sanayi bölgesinde kuşatılmış halde." ifadelerini kullandı.
Mariupol'den sivillerin ve yabancıların tahliyesi için 21 Mart'tan itibaren her gün koridor açıldığını kaydeden Şoygu, şehirden 142 bin 711 kişiyi tahliye ettiklerini ifade etti.
Şoygu, şehirde durumun sakin olduğunu, Azovstal'daki Ukrayna güçlerine yönelik operasyonun 3 veya 4 günde tamamlanacağını bildirerek "Bugün Mariupol, tamamen Rus ordusunun ve (sözde) Donetsk Halk Cumhuriyeti polisinin kontrolü altındadır." dedi.
PUTİN'DEN "FABRİKAYA BASKININ İPTAL EDİLMESİ" TALİMATI
Rusya Devlet Başkanı Putin ise sanayi bölgesine yapılacak askeri operasyonun uygun olmadığını söyleyerek baskının iptal edilmesi talimatı verdi.
Rus askerlerinin sağlıklarını ve yaşamlarını düşünmek zorunda olduklarını vurgulayan Putin, "Bu sanayi bölgesindeki katakomplara ve yer altına girmeye gerek yok. Ancak bu sanayi bölgesini sinek bile uçmayacak şekilde kapatın." diye konuştu.
AZOVSTAL'DAKİ UKRAYNALI GÜÇLERE "SİLAH BIRAKMA" ÇAĞRISI
Azovstal fabrikasındaki Ukraynalı güçlere silah bırakma çağrısı yapan Putin, "Henüz silah bırakmamış herkesi bir kez daha davet ediyoruz. Rus tarafı, ilgili uluslararası yasal düzenlemelere uygun olarak onların hayatlarını ve iyi muameleyi garanti eder. Yaralananların tümüne nitelikli tıbbi yardım yapılacak." dedi.
Putin, Mariupol'ün kontrol altına alınmasını başarı olarak nitelendirdi.