Türkiye 6 Şubat 2023 sabahı, saat 04.17'de 7,8 ardından saat 13.24'te de 7,5 büyüklüğündeki iki büyük deprem felaketi ile uyandı güne.
Acısı uzun zaman geçmeyecek bir felaketti.

Yaraları sarılsa bile acısı kolay kolay geçmeyecek, dinmeyecek Asrın Felaketi!
Kahramanmaraş'ta başlayan ve 11 ili yerle bir eden adeta savaş enkazı bırakan o korkunç iki deprem, sadece binaları değil, hayatları da altüst etti.
O sabah, binlerce insan enkaz altında can verirken, geride kalanlar ise tarifsiz bir acıyla baş başa kaldı. İsimsiz mezarlar kimsesiz kalan çocuklar…

Enkaz altında verilen yaşama tutunma mücadelesi saniyeleri saatlere dönüştürdü.
Kahramanmaraş 6 Şubat Depremleri.
İki yıl geçti ama o acı hâlâ taze, o gözyaşları hâlâ dinmiş değil. Her 6 Şubat'ta, yüreklerimizdeki o derin yara yeniden kanıyor. Ama bu acının içinde, bir milletin nasıl kenetlendiğini, nasıl bir olduğunu da gördük. İşte bu, bizi biz yapan en önemli değerenden biriydi.

Acı ve Gözyaşı
O sabah, soğuk bir kış gününde, enkaz altında kalan binlerce insan için umutla bekledik.
Her çığlık, her feryat, yüreklerimizi dağladı. Enkazdan çıkan her can, bir mucizeydi bizler için. Kendi canımız, akrabalarımız, sevdiklerimiz kurtulmuş gibi seviniyorduk kurtulan her cana, her nefese.

Ama her sessizlik, bir vedaydı, acı bir veda.
Anneler, babalar, çocuklar, kardeşler… Hepsi bir anda gözümüzün önünden silindi ve gitti. Sevdiklerini kaybedenlerin kalbindeki boşluk hâlâ dolmuş değil.
Her deprem haberi, o korkuyu yeniden hatırlatıyor bize. Her sarsıntı, o acıyı yeniden yaşatıyor sanki. Ama biliyoruz ki, acılar paylaştıkça hafifler.
Ve biz, bu acıyı hep birlikte paylaştık milletçe.
Bir kez daha büyük bir millet olduğumuzu gösterdik.

***
6 Şubat, sadece bir afet değil, aynı zamanda bir milletin dirilişiydi aslında.
O gün, Türkiye'nin dört bir yanından yardım eli uzandı. İnsanlar, enkaz başında günlerce nöbet tuttu, soğukta battaniyelerini paylaştı, açken ekmeğini bölüştü. Deprem bölgesine koşan gönüllüler, canlarını hiçe sayarak enkaz altındaki kardeşlerini kurtarmak için gece gündüz demeden çalıştı.
Her birimiz, birbirimizin acısını hissettik, birbirimizin gözyaşını sildik. Çünkü biz, acıyı da sevinci de birlikte yaşayan bir milletiz her zaman.
O gün, sokaklar enkazla doldu, yardım kuyruklarında bekleyen insanlar, birbirine kenetlendi kardeşçe. Çadır kentlerde, üşüyen çocuklar bir battaniyenin altında birbirine sarıldı.
Anneler, evlatlarını kaybetmenin acısını, diğer annelerle paylaştı. Türkiye'nin dört bir yanından insan, evsiz kalan depremzede ailelere evlerini yuvalarını açtı.
Çünkü biliyoruz ki bizim için en büyük güç, birlik ve beraberlikti.
Ve bu güç, o karanlık günlerde bize yol gösterdi. Acıların az da olsa hafiflemesini sağladı.
6 Şubat felaketi, bize bir kez daha gösterdi ki, Türk milleti zor zamanlarda kenetlenmesini çok iyi biliyor. Acılar karşısında dimdik durabiliyor. Yıkılsa da yeniden ayağa kalkma gücünü kazanabiliyoruz.
Bizim için millet demek sadece bir kelimeden ibaret değil, bunu yürekten hisseden milyonlardan sadece biriyim.
O gün, enkaz altında kalan her can, bizim canımızdı. Enkaz başında bekleyen her insan, bizim kardeşimizdi. Ve bu duygu, bizi biz yapan en büyük değerdi işte.

Peki İki Yıl Sonra Neredeyiz?
İki yıl geçti, resmi rakamlara göre, 50 binden fazla insan hayatını kaybetti, yüz binlerce insan evsiz kaldı. Deprem bölgesinde yeniden yapılanma çalışmaları devam ediyor. Devlet millet ele ele. Her zaman olduğu gibi. Başta Kahramanmaraş ve Hatay, Adıyaman olmak üzere birçok depremzede yeni sıcak yuvalarına girdi bile. Her yer şantiye alanı gibi.
Ancak, hâlâ binlerce insan konteyner kentlerde yaşam mücadelesi veriyor. Depremzedelerin psikolojik destek ihtiyacı devam ediyor.
Özellikle çocuklar ve gençler, travmalarını atlatmaya çalışıyor. Elbet bu yaralar bir gün sarılacak. Hayat her şeye rağmen devam ediyor ve etmek de zorunda.
Deprem bölgesinde yeni binalar yükseliyor ve bu sefer daha güvenli daha dayanıklı olarak inşa ediliyor.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan deprem bölgesindeki çalışmaları iki yıldır yakinen takip ediyor. En öncelik verdiği alan deprem bölgesi.
Başkan Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde açıkladığı rakamlara göre son iki yılda bölgeye günümüz fiyatıyla toplam 2,6 trilyon lira harcandı. Yani bugünkü kurla 75 milyar dolar tutarında bir harcama. Bu yıl için ise 584 milyar liralık bir kaynak ayrıldı.

Hedef bu sene 11 ilde tüm vatandaşların huzurlu, güvenli, dayanıklı yuvalarına ve iş yerlerine kavuşması.
***
Kahramanmaraş depremlerinin 2. yıl dönümüne denk gelen Ege Denizi'ndeki depremler de bizleri endişelendirmiyor değil.
Son 1 haftada büyüklü küçüklü 600'den fazla deprem oldu. Deprem ülkesi olan ülkemizde her an her şey olabilir. O yüzden deprem konusundaki hazırlıklarımız her ne şekilde olursa olsun tamamlamalıyız. Yoksa aynı acıları yeniden yaşamak uzak bir ihtimal değil bizler için.
Devlet ve millet olarak herkes üzerine düşen görevi yerine getirmek zorunda.
Yoksa yine sevdiklerini kaybedenler bizler olacağız.
6 Şubat'ta kaybettiklerimizi saygı, minnet ve özlemle anıyorum.
Mekânları cennet, ruhları şad olsun. Onlar, bizim yüreklerimizde yaşamaya devam edecek. UNUTMADIK… UNUTMAYACAĞIZ…