Türk ekonomisi büyük bir saldırıaltında. Kimilerimiz yaşananları yalnızcaiç dinamiklerle açıklamaktaısrarcı olsalar da taarruza geçenlerbile çekinmeden savaşı itirafediyorlar.
Dün ekonomi yönetiminin yeni modeli açıkladığı saatlerde ABDBaşkanı DonaldTrump'ın attığı twit bunun bir örneği:
"TL güçlüdolarımıza karşıçok hızlı bir şekildeaşağı gidiyor. Alüminyum vergisi %20, çelik % 50 olacak. Türkiye ile ilişkilerimiz şu an iyi değil!"
Lafı uzatmaya gerek yok. Mevzu artık ekonomik değilsiyasi bir kriz!
Şimdi bu sözler bu üslup orta yerde dururken... Ülkesini reytigleyönetmeye başlayan densiz bir şovmen Türkiye'yi "Güçlü Dolar"kırbacıyla terbiye etmeye yeltenmişken... Komşumuzla yaptığımız ticarete, yargı kararlarına ekonomi silahıyla müdahale edilirken, tartışmabellidir:
Bu topraklardaki varlığımızın, egemenliğimizin yeniden sorgulandığı son sınavımızı nasıl vereceğiz? Bağımsızlık yürüyüşünü nasıl sürdüreceğiz? Nasıl ayakta kalacağız?
Olanları değil yapabileceklerimizi, elimizdekileri konuşmalıyız. Çünkü mesele bizim.
İç piyasalarda cari açığı azaltacakbir perspektife karar verildiğigörülüyor. Sorunumuzun ne olduğukonusunda bir kafa karışıklığıyok.
Dışarıda ise, ABD derin devletine teslim olan Trump'ın başlattığı bu ekonomik savaşta, cephede yalnızolmamamız en büyük avantajlarımızdan.
Bizimle aynı anda ekonomilerine saldırılan Rusya'nın, Çin'in ve İran'ın yanı sıra ambargo kararlarından sanayileri etkilenen Avrupaülkeleri fiilen safımızda.
Dün Türkiye'nin saldırıya maruz kaldığı saatlerde Rusya Başbakanı Medvedev de Rus piyasalarını sarsan ABD'ye parmak sallıyordu:
"Ekonomik, siyasi olarak veya gerekirse başka yollarla cevap veririz!"
"Hollanda'da şu olmuştu..." "Merkel şöyle demişti..." "Ama Çin ..." diye takılmadan, rakibimizin çoktan bel altına indirdiği bu ekonomik savaşta rahatça pozisyon almalıyız. Fiili müttefiklerimizin artan enerjisini arkamıza almalıyız.
Bu topyekûn mücadelede Türkiye muhalefetinin tavrı da kuşkusuz hayati öneme sahip. Bugünkü tavırları, yalnızca ülkenin refahı için değil, kendi siyasigelecekleri ve karizmaları açısından da belirleyici olacak...
Tabii ki sadece onlar için değil, hepimiz için!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.