Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremi, sadece Türkiye'nin değil dünyanın yaşadığı en büyük felaketlerden biriydi. Bir anlamda küçük kıyametti. O kıyamette 53 bini aşkın insanımızı kaybettik, 11 şehrimiz büyük yıkım yaşadı. İnsan kaybı, yarattığı travmanın yanı sıra ülkeye bedeli de çok ağır oldu. Bu derin yıkıma rağmen devlet-millet dayanışmasıyla acılar paylaşıldı ve büyük dersler de çıkarıldı. Hâlâ ders almayanlar olsa da başta Başkan Erdoğan olmak üzere harekete geçen devlet kurumları verilen sözleri tuttu, yıllar sürebilecek devasa yıkımlar ortadan kaldırıldığı gibi yeni şehirler, yeni köyler inşa edildi.
Güçlü bir siyasi irade olmasaydı parasal faturası 104 milyar doları aşan bu yükün atından kalkmak hiç kolay olmayacaktı. İşin büyüklüğünü Cumhurbaşkanı Yardımcısı CevdetYılmaz'dan dinleyelim: "Sadece merkezi yönetim bütçesinden2 senede 2024 fiyatlarıüzerinden 2.6 trilyonluk bir harcamaoldu. Bu muazzam bir rakam,aşağı yukarı 70 milyar dolar civarınadenk geliyor."
Neler yapıldığını ve ne anlama geldiğini de işi bizzat takip eden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum açıkladı: "Deprem konutlara, işyerlerine,okullara zarar verirken ekonomive istihdama da zarar verdi.Yurtdışından gelen mevkidaşlarımıza'201 bin konutu teslim ettik' deyince'Bu sayılar doğru mu?' diye dinliyorlar.Almanya'da yaşanan sel felaketininardından enkazını kaldırmalarıhaftalarca sürdü. Biz 450 binkonutun tamamının inşasını başlattık.Bu da bizim devletimizin gücüdür.Cumhurbaşkanı'mızın iradesininsahaya yansımasıdır."
Bu tablo sadece deprem bölgesinde nelerin yapıldığını gösteriyor. İşin belki de en öğretici yanı ise, "Neler, nasılyapılıyor?" sorusunda saklı.
Bu açıdan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve ekibinin bölgede yaptıkları dikkat çekici. Artık alışılagelmiş "TOKİ Evleri" yapılmıyor, bölgenin kültürel ve coğrafi dokusuyla uyumlu, depreme dayanıklı yeni bir mimari formla yeni binalar, yeni şehir merkezleri inşa ediliyor.
Bu noktada "Medeniyetler Şehri"Hatay'da, heyecan verici ve şehircilikaçısından gelecek on yıllara damgasınıvuracak bir proje var. Adı "HatayYeniden Canlanıyor".
Çevre Bakanlığı ile Kültür Bakanlığı'nca ortak yürütülen projede işi yüklenen ise Türkiye Tasarım Vakfı... Önce şu bilgiyi verelim: TTV, ulusal ve uluslararası ölçekte 53 mimarlık, mühendislik ve planlama ofisiyle ve yaklaşık 1000 kişinin emeğiyle kolektif biçimde Hatay'ın ihyası için tasarlanan proje, şehrin kültürel mirasını koruyup kent kimliğini yaşatarak bölgenin yeniden ayağa kaldırılmasını hedefliyor.
Vakıf bütün bunları da hiçbir karşılık beklemeden yapıyor. Önceki gün görüştüğüm TTV Yönetim Kurulu Başkanı Furkan Demirci, dünya mimarlık tarihine geçecek projeyle ilgili şöyle diyordu:
"Depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen hüznümüz ilk günkü gibi taze. Ancak Hatay'ın yeniden ayağa kalkması için hepimize büyük görevler düşüyor.'Unutmak yok, umut var' diyerek çıktığımız yolda, Hatay'ın köklü tarihine, kültürel mirasına uygun bir yeniden canlandırma süreci başlattık. Dünyamimarlık tarihinde kendine yer edinenbu çalışmayı, üyesi olduğumuzuluslararası platformlarda, dünyamedyasında, tasarım ve mimarlıkçevrelerinde anlattığımızda büyükilgiyle karşılandı. Projemiz tümdünyada umut oldu. Bugün, insanlık tarihinin en eski yerleşimlerinden biri olan Hatay'ı tüm paydaşlarla beraber yeniden tasarlamanın hem gururunu hem de sorumluluğunu taşıyoruz. Şu an bakanlığın koordinasyonunda 50 hektarlık kent merkezi, TTV Hatay İşbirliği ekibinin çalışmaları çerçevesinde inşa ediliyor ve hayat buluyor."
Bu genç ekip tek bir şey bekliyor: Projeye büyük firmaların destek vermesini...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.