MAHMUT ÖVÜR

CHP ve İYİ Parti'nin izlediği FETÖ siyaseti, FETÖ'cüleri bile şaşırtıyor. Onlar bile 15 Temmuz dahil FETÖ'nün yaptığı onlarca hainliği sorgularken, ne yazık ki CHP ve İYİ Parti onu yapmıyor, tam tersi sahipleniyor. Bu konuda haklarını teslim edelim, iki genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener özel misyon yüklenmiş gibi.
Biri "kontrollü darbe" diyerek FETÖ'cüleri temize çekerken, diğeri içerideki FETÖ'cü katilleri masumlaştırıyor: "Ne kadar gariban varsa içeride..."
Doğrusu Akşener'in bu insafsız yaklaşımını dışarıdaki FETÖ'cüler bile paylaşmıyor. Paylaşmıyorlar, çünkü son iki yılda firari FETÖ'cüler arasında, CHP ve İYİ Parti'nin görmek istemediği bir iç hesaplaşma yaşanıyor. Kimi kanlı 15 Temmuz'u sorguluyor, kimi çalınan sınav sorularını gündeme getiriyor, kimi tepesindekilerin karıştığı büyük yolsuzluklara dikkat çekiyor. Anlayacağınız, FETÖ dışarıda birkaç parçaya, hiziplere bölünmüş durumda.
Şimdi gelin, Emniyet güçlerinin de yakından izlediği FETÖ'deki hiziplere bakalım.

MUSTAFA ÖZCAN GRUBU
İlk sırada bütün tartışmaların odağında yer alan Mustafa Özcan ve ekibi var. Geçmişte Türkiye ve Ortadoğu imamlığı yapan, arkasında Almanya'nın desteği olan Özcan, örgütün "para gücünü" elinde tutan bir isim. Bu güçle kendisine bağlı çok geniş bir ekip oluşturmuş durumda. Gülen'e karşı açıktan tavır almasa da Gülen sonrasına hazırlanıyor.
FETÖ'yü yakından izleyen bir Emniyet yetkilisi şöyle diyor: "Düne kadar mahrem yapıyı yöneten Barbaros Kocakurt ile hareket eden Adil Öksüz'ü bile kendi safına çekecek kadar etkili."

BARBAROS KOCAKURT GRUBU
Örgütün uzun süreden beri mahrem yapılanmasında görev alanların oluşturduğu bir grup bu...
Bu grubun liderliğini de, adı pek duyulmayan, öne çıkmayan ama örgütün son 30-40 yıllık illegal operasyonlarını yöneten ve derin bilgilere sahip Barbaros Kocakurt yapıyor.
Mustafa Özcan'ı, örgütün "bu hale" düşmesinden sorumlu tutuyor.
Özcan'ı, kontrolünde tuttuğu "Kimse Yok Mu?, Bank Asya, Kaynak Holding ve TUSKON" gibi kurumlardan gelen paraları şahsında toplamak ve yanlış kullanmakla suçluyor.
İki grup arasında ciddi bir güç savaşı var.

GELENEKÇİLER GRUBU
Bu grup, Gülen'in öğretilerinin hiçbir zaman değişmeyeceğini, gelinen noktada dahi haklı olduğunu ve haklı çıkacağını savunuyor.
Yapılan bütün hataları ise aşağıdakilerin yaptığını söylüyor. Tezlerini şöyle özetlemek mümkün: "Şu an bu hareket Türkiye'de bitmiş gibi görünse de asıl yurtdışında hareket devam etmektedir, şahsi hatalara takılmadan geleceği inşa etme yine Gülen'in söylemleri etrafında olacaktır."
Grubun netleşmiş bir lideri yok. İki isimden söz ediliyor: Mehmet Ali Şengül ve İsmail Büyükçelebi...
Bu grup, örgüt içinde meydana gelen yolsuzluk, taciz, tecavüz, usulsüzlük gibi olayları da görmezden geliyor, tartışılmasını istemiyor.

YENİLİKÇİLER GRUBU
Son dönemde ortaya çıkan başarısızlıkların nedenini sorgulayan, yolsuzlukları seslendiren bu grup, klasik bir yöntem izliyor: "Gülen iyi, çevresi kötü."
Bunlara göre, "Gelenekçiler zamanın ruhunu yakalayamadıkları ve Gülen'i yanlış bilgilendirdikleri için örgütün bu hale gelmesini sağladılar. Bu yüzden tabanda büyük kopmalar yaşanıyor ve yönetime güvenmiyorlar. Örgüt kötüye gidiyor."
Bu grubun henüz bir lideri yok. Daha çok gazeteci ve akademisyenlerden oluşuyor.
Son dönemde özellikle Mustafa Özcan ve Gelenekçilere karşı etkili bir muhalefet yürütüyorlar. 15 Temmuz'u, soru çalmaları ve yolsuzlukları sorguluyorlar.
Peki hangi FETÖ'cü hangi grubu destekliyor? Bu sorunun cevabı da bir sonraki yazıda.