HAŞMET BABAOĞLU

Sosyal medya, Washington ve Londra'nın elinde...
Klasik medya Kiev'deki Amerikan hükümeti ve liderine neredeyse hayran...
İmajlar ve haberler hep o yönde...
Rusya, sanki "Yıldız Savaşları" dizisindeki Galaktik İmparatorluk gibi, korkunç ve karanlık gösteriliyor.
O halde...
Ukrayna'da olup biteni bildiğimizden emin olabilir miyiz?

***

Biliyorsunuz...
Yeni bir dünya savaşına doğru ilerlediğimiz söyleniyor.
Birincisi için "Almanlar yenildiği için bizi de yenik saydılar" hikâyesini uydurmuştuk.
2. Dünya Savaşı'nı ise çok bildiğimizi sanıyoruz.
Oysa üç beş Nazi tiplemesi, Hitler'in ağzından köpükler saçan konuşmaları, Stalingrad savunması ve kahraman Amerikalılardan ötesi yok.
Hollywood filmleri ve TV dizilerinin zihnimize nakşettiği tablo bu.
Konunun öylesine cahiliyiz ki...
Avrupa'nın derhal Nazilere müdahale ettiğini, ABD'nin önce Avrupa'yı, sonra dünyayı kurtardığını düşünüyoruz.

***

Geçen gün mahallede 2. Dünya Savaşı üzerine laflıyoruz.
Laf Normandiya Çıkarması'na geldi.
Ah, o "Er Ryan'ı Kurtarmak" filmi yok mu, "okumuş"ların zihinlerini esir almış tabii...
"Yahu" dedim; "dostların ekonomik ve siyasi olarak seninle rekabet edemeyecek hale gelmiş, Naziler Doğu Cephesi'nde perişan olmuş, öyle ki tanklarına koyacak yakıt bulamıyorlar... Öyle bir durum. Tek endişen parsayı Moskova'nın toplaması... Eh, müttefiklerini de topla çık artık Normandiya'ya!"
Şaşkın şaşkın bana baktıklarını görünce, sordum...
Çıkarmanın tarihini biliyor musunuz?
1941-42 yılları gibi geliyormuş hepsine...
Hikâyeler tarihi böyle örter işte!
Oysa savaşın başlama tarihi 1 Eylül 1939...
ABD'nin savaşa girmesi 1941.
Lakin sahadaki gövde gösterisi olan Normandiya Çıkarması'nın tarihi 1944 Haziran...
Dikkat buyurun...
Sovyet ordusunun Almanların meşhur 6. Ordusu'nu teslim aldığı tarih ise bundan tam bir yıl önce...
Anlayacağınız...
ABD önce uzun uzun savaştırmayı sever, herkes yıkıldığında gerekirse savaşır.

***

Daha yazılacak çok şey var da...
Yerim yetmez.
Fakat şu kesin...
Oturduğumuz yerden bize verilen neyse, onunla yetinir ve apaçık işaretlere bile kör kalırsak bugün ve yarın olacaklara da akıl erdiremeyeceğiz.

***

NOT DEFTERİ
Buradan kaçamamamın nedeni balkonun yüksekliği değil, kaçacak bir yerimin olmamasıdır. (MİHAİL BULGAKOV / Usta ile Margarita)