YILLAR önce üniversiteyi kazanıp İstanbul'a geldiğim günler...
Devasa bir şehirde taşralı genç bir öğrenci...
Büyüklerimin desteği ile kalacak yer de ayarlanıyor.
Valizimi alıp Fatih'e gidiyorum. Vefa semtinde kalacağım yurdun önündeyim.
Büyük ana kapının üzerindeki taş levhaya gözüm ilişiyor:
İlim Yayma Cemiyeti Yüksek Tahsil Talebe Yurdu...
Merdivenleri çıkıp o kapıdan ilk adımımı attığımda; hem öğrencilik hem iş hayatımda bana rehberlik edecek birikimin önemli bir bölümünü elde ettiğim, fikir dünyamı zenginleştiren, kardeşlik seviyesinde dostluklar kurduğum bir ilim yuvasına da girmiş oluyordum...
Aradan geçen yıllardan sonra, bir gün telefonum çaldı...
Genç bir arkadaş İlim Yayma Cemiyeti'nden aradığını, mezunlara ulaştıklarını anlattığında, o ilk gün gözümün önüne geldi. Sonra, her etkinliğe (pilav günleri, yılbaşı buluşmaları, konferanslar...) düzenli olarak davet eden mesajlar ulaşmaya başladı.
Anladım ki yurdumun bulunduğu semtin adı olan 'Vefa,' İlim Yayma anlayışının temel taşlarından birisi...
Dün İstanbul'da İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan ve diğer yöneticileri dinlerken öğrencilik günlerimi, İlim Yayma Yurdu'ndaki hatıralarımı da düşündüm...
Bugün 100'den fazla yurt, binlerce öğrenciye ulaşmış, 75 yaşına dayanmış bir cemiyet halinde İlim Yayma. İlme, bilim insanına hizmetler devam ediyor. Vatana millete, insanlığa faydalı güzel insanlar yetiştiriliyor.
Kendi kendime bir kere daha tekrarlıyorum; iyi ki o kapıdan girmişim ve iyi ki bu güzel kurumları tanımışım...
Toplantıda Bilal Erdoğan İlim Yayma Ödülleri ile ilgili bilgiler verdi. İlmi, eğitimi ve insan yetiştirmeyi odağına almış Cemiyet ve Vakıf, yine üç alanda bilim insanlarını ödüllendirecek.
Bunun için ilimyaymaodulleri. org sayfasından başvuru gerekiyor.