ERGÜN DİLER

BİRİLERİNİN ısrarla büyük savaşın ne olduğunu anlamadığını görüyorum. Evlerinin önüne bakmaktan vazgeçmedikleri sürece de göremeyecekler...
Yapacak bir şey de yok...
Burada dün de Olivier Dassault'un öldürülmesini, ailesini, ilişki ağlarını anlatmaya çalıştım. Yeni çağın kodlarını taşıyan şirketi veri merkezi olarak bilinen OVH'nin yangınla sarsılmasını aktardım.
BULUT SİSTEMİ KURMAK ve ABD'ye rakip olmak istediğini detaylarıyla anlattım. Şimdi gelin SAVAŞIN yükselen tonuna yakından bakalım...
Huawei Cloud Başkan Yardımcısı Zheng Dianhai ve Dassault Systemes, Yüksek Teknoloji Başkan Yardımcısı Olivier Ribet bir araya geldi.
İmza attı. Ve Huawei ile Dassault'u birleştirdi... Bu imzadan sonra Dassault Ailesi ABD'deki devlerin hasmı oldu! Karşıdaki güç çok büyüktü... Dassault bu yoldan dönmeyince ve Çin ile yürümekte ısrar edince, sözün bittiği yere gelindi. Bazı ajansların, "ÖLDÜRÜLDÜ" dediği olay gerçekleşti. Olivier Dassault, helikopteriyle vuruldu...
BULUT'la büyüme stratejisi olmadı yani. Gelin şimdi olayı iyice açalım. Daha da derine inelim...
Önceki gün yine ajanslara bir haber düştü. Haberi okuyunca olan biteni anlama şansınız SIFIR'dı.
Çekya'nın en zengin iş insanı Petr Kellner öldü!
Haber böyleydi. Haliyle kimsenin bir şey anlama şansı da yoktu... 2020 verilerine göre 19 milyar dolardan fazla varlığı olan Kellner'ın Alaska'da seyahat ettiği sırada içinde bulunduğu helikopterin düştüğü açıklandı. Kellner ile birlikte Gregory Harms, Benjamin Larochaix, Sean McMannany ve pilot Zachary Russel da yaşamını yitirdi. Açıklamalara göre KELLNER kayaktan dönüyordu. İşin en ilginç yanı 5 kişiye mezar olan helikopter ABD ile ÇİN'in buluştuğu, tarihi zirvenin gerçekleştiği ANCHORAGE kenti yakınlarında vuruluyordu!
ALASKA'da yani... Yan tarafta da iki dev masada anlaşmaya çalışıyorlardı!
Durum buydu!
Peki Petr Kellner neden hedefti? Bu kadar sanatsever, hayırsever biri niçin öldürülürdü ki? Sanırım PÜF noktası da burasıydı...
Kadife Devrimi'nden sonra Çekya'da ithalat ve ihracat yapan Kellner, 1991'de yatırım fonu PPF'i kurdu.
Çin'de bile TÜKETİCİ KREDİSİ VEREN ŞİRKETİN yani Home Credit'in sahibiydi. Neyse...
Kısa sürede büyük başarılara ulaşan şirket Kellner'ı da ülkenin en zengin insanı haline getirdi. Forbes'un yayınladığı listelerde dünyanın en tepesindeki milyarderleri arasında gösteriliyordu. Medyadan telekomünikasyona kadar pek çok alanda faaliyet gösteriyordu. Medyada hatırı sayılır gücü vardı. Ancak PPF GROUP'u asıl büyük yapan TELEKOMÜNİKASYONDU! Grubun iştiraklerinden olan CETIN telekomünikasyon işini yürüten oyuncuydu... PPF, CISCO, Ericsson, NOKIA, Siemens gibi şirketlerle çalışıyordu. Ancak en önemli teması önceki yıl Çin'in parlayan yıldızı HUAWEİ ile yapmıştı.
Güvenliğe önem verdiğini söyleyen PPF GROUP, 5G konusunda Huawei ile yürümek istediğini attığı imza ile bildirmişti.
Tıpkı FRANSIZ DEVİ DASSAULT GİBİ...
Ülke içinde yüzde 20 payı olan Huawei belli ki ÇEKYA dışında da yol alacaktı. Başka ülkelerde de 5G üzerinden alan kazanacaktı... Kellner'in üzerindeki baskı artınca o da Ericsson'u devreye soktu. Şirketi olan CETIN üzerinden Ericsson'a arkadan da Huawei'ye bağlanacaktı yollar! Petr Kellner ve Huawei 5G ile hedef ülkelere inecekti.
Ortaklığın amacı da buydu.
Son derece doğaldı. Kellner şirketini de 8 milyar dolara satıyordu! Alıcı zaten belliydi! Bu haber de ilginçtir 18 Mart'ta dış basında yer alıyordu. Yani satış masaya geliyor, iki hafta içinde patron Petr Kellner tıpkı OLIVIER DASSAULT gibi helikopter kazasında hayatını kaybediyordu. Belli ki bu satışa itirazı olanlar vardı! Ve itirazı olanlar Dassault gibi Kellner'i de tasfiye ediyordu... Savaşın yeni hali bu! Son hali bu!
Anlayana...