ERGÜN DİLER

Gelin bugün ABD'nin S-400 yaptırımlarından girip COVİD-19'un yol açacağı AKILLI pasaporttan çıkalım. Hem mücadeleyi anlayalım hem tarafları...

Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye'ye Rusya'dan satın aldığı S-400 Hava Savunma Sistemi yüzünden CAATSA yani ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası kapsamında yaptırım uyguladığını duyurdu. Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, yaptırım listesine alındı. MERHABA'dan öte bir yakınlığım yoktur. O da ya iki ya üç kezdir. Bir masa etrafında bile oturup sohbet etmiş değilim. Yakınlık SIFIR yani. Ancak İSMAİL BEY Türkiye için inanılmaz önemde bir şahsiyettir. Bunu bilirim. Aldığı eğitim, başarıları, bilgisi buraya sığmayacak kadar değerlidir. Elimde bir imkan olsa ÖMÜR BOYU BU MAKAMI KENDİSİNE VERİRİM... Partilerin üzerinde tutarım... Kimsenin dokunmasına izin vermem... Ülkemiz için...

Yaptırımlara bakınca İSMAİL BEY'in motivasyonunu bozmaya yönelik olduğu ortada. Bizde olaylara FORMA aşkıyla bakıldığı için DEĞERLER bazen ıskalanıyor. ABD, İsmail Demir'i iyi tanıyor. Merkeze onu alıyor. İsmail Bey ve ekibinin iştahını kaçırtıp projelerdeki canlılığı bitirmek istemekteler. YAPTIRIM denilen uygulama TÜRKİYE'ye ince bir mesaj! Londra-Pekin hattında yer almaya sıcak bakan Ankara'ya "BİZE DOĞRU GEL ARTIK" demenin başka bir yolu...

ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, geçtiğimiz ay içerisinde 7 ülkeyi kapsayan geziye çıktı. İlk sırada Fransa vardı. Macron'la görüştü. Orada LE FİGARO'ya konuştu. "Türkiye'nin giderek artan askeri kabiliyetleri bir endişe kaynağı" dedi. Sonra İstanbul'a geldi. DEVLETTEN kimseyle yan yana gelmedi. Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos'la görüşen Pompeo, ardından RÜSTEM PAŞA CAMİİ'ne gitti. AYASOFYA'ya gitmeyip "ALDIĞINIZ CAMİ KARARINI TANIMIYORUZ" mesajı verdi. YAPTIRIMLARIN sinyalini Macron'la görüşürken vermişti zaten... Fransa'dan Türkiye'ye gelip sonra da Gürcistan, İsrail, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'ı ziyaret etmişti. KÜRESEL ölçekte Türkiye'yi çevreleme işine ara vermemişti. Pompeo CUMHURİYETÇİ'ydi ancak Biden'ın "Müttefiklerimizle çalışacağız" mottosuyla hareket ediyor ve gittiği ülkelerle de bunu gösteriyordu. DEVLET AKLI öndeydi yani...

ABD, "YAPTIRIM" kartına sarılarak Türkiye'ye ısrarla "RUSYA'DAN KOP!" mesajı yolluyordu. Karardan sonra Pompeo "Uyarılarımıza rağmen Türkiye, Rusya'dan S-400 sistemi satın alma ve test etme çalışmalarına devam etti. Rusya'nın savunma sektörü ile önemli işlemlere müsamaha göstermeyeceğiz" açıklaması yaptı.

Şimdi Washington Türkiye'nin BATI'ya dönüp dönmeyeceğini beklemekte. Dertleri de bu. Türkiye, yolunda kararlı gider dönmezse aradaki gerilim çok ama çok artacaktır. NET. İşin içine AVRUPA BİRLİĞİ de girecektir. Merkel de Macron da önce ABD'nin adım atmasını bekliyordu. ABD tansiyonu yükselttiği an AVRUPA da YAPTIRIMLARLA sahne alacaktır. Ankara bunlara da hazırlıklıdır. Durum böyle gelişirse, Londra-Doha-Pekin hattından ciddi yardım gelmelidir. Gelmek zorundadır... DENGE de bu! Açıklanan, el-enseden öte bir şey değil. Ancak ABD'nin kararlı oluşunu göstermesi açısından da önemlidir... Şimdi dikkatle AVRUPA'nın izlenmesi gerekmektir. Bakalım Biden'ın açıkladığı ABD-AB korosu ne zaman sahne alacak? Çin'den başlayan İTTİFAKIN RUSYA, İRAN, TÜRKİYE üzerinden ORTADOĞU ve AFRİKA'ya inmesi istenmeyecektir...

Şimdi yazının başına dönelim...

Gazeteci olarak bazı haberleri not ederim. Haliyle... Zamanı geldiğinde faydalanmak için... İngiltere'de önceki gün benzer birkaç yazı görüce aklıma daha önce servis edilen o haber geldi... İsviçre merkezli güvenlik firması SICPA, Fransız sağlık verisi platformu OpenHealth ve Estonya merkezli blokzinciri firması Guardtime, blokzinciri tabanlı bir COVID-19 sağlık pasaportu geliştirmek için konsorsiyum oluşturdu. Haber böyleydi...

SIHHATLİ PASAPORT, sağlığı yönetmek ve nüfusun bağışıklık seviyelerini izlemek için tasarlanıyordu... SICPA güvenlik dokümanları ve banknotlar için mürekkep sağlıyor. OpenHealth 20 milyon hastanın tanımlanmamış bir veri tabanına sahip. Guardtime'ın kurumsal blokzinciri çözümü ise Estonya hükümeti tarafından kullanılıyor.

Yani PANDEMİ ile boğuştuğumuz şu an her yerde gizli açık manşet aşılar... "Hangi AŞI daha iyi" sorusu belki de en çok kullanılan kalıp! Pfizer-BioNTech, AstraZeneca, Sputnik V, Moderna... Salgın sonrası dayatılan konu AŞI! Zaten ABD eski Başkanlarından Bill Gates'e kadar herkes AŞI olacağını ilan etti bile. Medyada yer bulamadığı için sesini duyuramayan BİLİM İNSANLARINI dinleyen yok. AŞIYA kimse karşı değil. Olmamalı. Ancak BLOCKCHAIN entegrasyonuyla HERKES BİRİ TARAFINDAN PASAPORTUNDAN DA SERTİFİKASINDAN DA TAKİP EDİLECEK. KİMSE HABERSİZ ÇAY İÇMEYE BİLE GİDEMEYECEK! "ÖZEL" diye bir kavram kalmayacak. Ve bazı gruplar, bazı odaklar, bazı klikler, bazı yapılanmalar bunun dışında kalacak! Kime ne SERTİFİKASI verildiğini sade vatandaş asla ve kat'a bilemeyecek. ELİTLER aşı olmadan pasaport alırken, bilgi paylaşmadan pasaport sahibi olurken sade insanlar AŞI KARTI OLMADAN, SERTİFİKA ALMADAN ADIM ATAMAYACAK. Ve böylece KASTLAR oluşacak!

Yıl 2018'di! Cüneyt Zapsu orada bir röportaj verdi. Çok saygın, çok akıllı, dünyayı çok iyi takip eden bir isimdi ZAPSU... İlişki ağı da çok ama çok güçlü olan bir kişiydi... Şunları söylüyordu: "Biz normal olan son insan nesliyiz. Bill Gates akıllı telefonları 1990'ların başında dile getiriyordu. 15 yıl önce Davos'ta KÖK HÜCRE gündeme geldi. Kimse bilmiyordu bile. Burası DOLAR'ın ne olacağının konuşulduğu bir yer değil. Yakın gelecekte insan adına BİR ELİT SINIF KARAR verecek. Telefonum, bilgisayarım HACK'lendiyi konuşmayacağız. Beyinlerimiz HACK'lenecek. Kendi düşünme kabiliyetine sahip olan son nesiliz..."

Davos'ta yakasında TÜRK BAYRAĞI ile dolaşan biri bunları söylüyordu...

Covid-19 bu nedenle İCAT EDİLDİ... Herkesi dönüştürmek, küçük bir ELİT SINIFIN EGEMENLİĞİ için ortaya çıkartılan yapay bir sorun! DATA üzerinden her şeye herkese hakim olacaklar. AŞI'nın bu kadar konuşulmasının nedeni de bu! Sorun büyütüldü, kitleler hazır hale geldi! Getirildi... Yani HEM SİYASİ HACK'lenme hem kişisel HACK'lenme ile karşı karşıyayız... Bu kadar önemli konular varken bir de içeride konuştuklarımıza bakın ve siz karar verin.