ENGİN ARDIÇ

Olacak şey değil ama, avukatların savunmalarında sıkça kullandıkları deyimle "bir an için" muhaliflerin Kılıçdaroğlu'nu devirdiklerini varsayalım...
Başlarına da Muharrem İnce'yi ya da bir başkasını geçirdiler... Siyasi çeteyi tasfiye ettiler, örneğin Ünal Çeviköz'ü Emel'in yanına çamaşıra bulaşığa yardıma gönderdiler...
Bu gelenler herhalde Kemalistler olacaklardır.
Peki sonra?
Diyelim ki, daha da olacak şey değil ama, yüzde 50 oyu da aştılar ve iktidara geldiler.
Peki sonra?
Yeni bir anayasa yaptılar (daha doğrusu, eskisine döndüler), halka sundular, halk da kabul etti, başkanlık sistemi tarihe karıştı, eski sistem geri geldi...
Peki sonra?
"Sonrasına ne gerek var" diyebilirler, yorgan gitti, kavga bitti.
Çünkü bunların hepsi İttihatçı'dır.
Bunların ataları da 1908 yılında aynı yanılgıya düşmüşlerdi, "hele bir 1876 Anayasası'nı geri getirelim, Abdülhamid'i de devirelim, sonrası kolay" diyorlardı.
Asıl büyük sorunların sonra başlayacağını ve tuttukları yolun imparatorluğu yıkılmaya götüreceğini akıllarına bile getiremiyorlardı.
Bunlar da şimdi "Tayyip Erdoğan'dan bir kurtulalım, gerisi kolay" havasındalar. Umarım bunlar da Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkılmaya götürmezler.
Tayyip Erdoğan iktidardan giderse Kemalistler kendilerini büyük bir belanın tam göbeğinde bulurlar. Apışıp kalırlar. Başlarında bir önder de yoktur, üçüncü sınıf kasaba politikacıları vardır.
Ne yapacaklar? Kemalist bir program mı uygulayacaklar?
Yani başı örtülü kızları üniversiteden kovacaklar, çarşafları yırtacaklar, sakalları yolacaklar, devlet dairelerini de başı örtülülerden temizleyecekler, başka?
Devlete, özellikle yargıya kendi adamlarını yerleştirecekler, başka?
Emperyalizme mi karşı çıkacaklar? Tayyip Erdoğan "kralını" yapıyor.
Yoksa Amerikan politikasına boyun mu eğecekler? Nerede kaldı Kemalizm?
Somut bir kalkınma programları var mıdır? Yoktur.
Daha doğrusu, kalkınma yolunda epey ilerlemiş ülkeyi "daha da ileri götürme" projeleri var mıdır? Yoktur.
İstanbul Havaalanı'nı kapatacaklar, Beştepe Külliyesi'ni yıkacaklar ya da bir üniversiteye devredecekler, üçüncü köprüye de ıspanak ekecekler, başka?
FETÖ tutuklularını, Kürt ayrılıkçılarını ve bunları destekleyen gazetecileri serbest bırakırlarsa kendi kendileriyle çelişkiye düşmüş olmayacaklar mıdır?
"Köy Enstitüleri'ni açacağız" desinler de düşüp bayılalım.

***

CHP'nin bir tek yolu var:
Sağcı bir iktidara yamanıp (1991'de SHP'nin yaptığı gibi), bu koalisyonun kendine düşen payından (örneğin üç beş bakanlık) olabildiğince nemalanmak...
Örneğin Abdullah Gül başkanlığında bir yamalı bohça...
Eh, o zaman da Kılıçdaroğlu kendince doğru yoldadır. Devirmeyin, kalsın.
Kendince doğru yol dedik, çıkar yol demedik.