Türkiye’den Ege Adaları tokadı

TÜRKIYE, Akdeniz'de sismik araştırma ve sondaj faaliyetleri yaparken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Doğu Akdeniz'de herkes orada, bir tek Türkiye yok, neden?" diyerek bir gafa imza atmıştı. Kılıçdaroğlu'nun Yardımcısı Eski Londra Büyükelçisi Ünal Çeviköz de Türkiye'nin üzerinde egemenlik hakkı kullanabileceği deniz yetki alanları anlamına gelen 'Mavi Vatan' kavramını utanmadan, arlanmadan eleştirmeye kalkmış, "MAVİ VATAN, SALDIRGAN VE YAYILMACI BİR ALGI YARATIYOR' diyebilme cüreti göstermişti.
Bu yazıyı, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs gaflarıyla dillere düşen CHP Genel Başkanı KEMAL KILIÇDAROĞLU VE YARDIMCISI ÜNAL ÇEVİKÖZ'E ithaf ediyorum.
Amerika'nın kuklaları Doğu Akdeniz ve Ege'de kaşınırken, Başkan Erdoğan, stratejik bir hamle yaparak, Birleşmiş Milletler nezdinde Yunanistan'a stratejik bir tokat attı.
Türkiye, BM Genel Sekreter Antonio Guterres'e gönderdiği mektupla, Yunanistan'ın Ege Adalarını askerden arındırmasını istedi.
Başkan Erdoğan'ın talimatıyla BM Genel Sekreterine gönderilen mektup, Türkiye'nin Lozan ve Paris Antlaşmalarından doğan haklarını kullanma yolunda DİK DURUŞ VE KARARLI olduğunu gösterirken, Ege Adalarının askerden arındırılması ile ilgili şartları hatırlatıyor.
Şartları ihlal eden Yunanistan'a anlamlı uyarıları içeriyor.
LOZAN VE PARİS ANLAŞMALARI
Yunanistan, Ege Adalarını silahlandırmakla 1923'teki Lozan ve 1947'deki Paris Anlaşmalarının ilgili maddelerini açıkça çiğniyordu.
Birinci Dünya Savaşı sonrası 1923'te imzalanan Lozan Barış Antlaşması'nın 13. Maddesi'nde, "Barışın korunmasını sağlamak amacıyla Yunan Hükümeti, Midilli (Lesvos), Sakız (Chios) Sisam (Samos) ve Nikarya (Ahikerya ) adalarında hiçbir deniz üssü ve hiçbir istihkam kurmayacak" ifadesi yer alıyor. 1947 tarihli Paris Antlaşması'nda Yunanistan'ın bu adaları "silahlandırmayacağı" açık hükümler halinde belirtiliyor. Paris Antlaşması'nda "Bu adalar askerden arındırılacak ve askerden arındırılmış şekilde kalacak" ifadesi yer alıyor.
Yunanistan, 1960'lardan beri adaları silahlandırarak Ege Adaları'nın silahsızlandırılmış statüsüne aykırı hareket ediyordu.
Ve Başkan Erdoğan-Türk Devlet Aklı, Mavi Vatan stratejisi, ayağa kalktı. Akdeniz kalkanı ile artan ve sertleşen uyarılarla, Navtex'lerle ilerliyor.
ABD KUKLASI Kıbrıs Rum Kesimi'ne ait araştırma gemisi 3 Ekim günü Doğu Akdeniz'de Türk kıta sahanlığına izinsiz girdi. Türk Deniz Kuvvetleri anında müdahale ederek, gereken tokadı attı.
Akdeniz Kalkanı Harekatı kapsamında bölgede keşif gözetleme faaliyeti icra eden Türk donanması Rumların kiraladığı gemi sorgulanarak ikaz edildi. Buna rağmen geminin kıta sahanlığına izinsiz girmesi üzerine araştırma gemisi Türk Kıta Sahanlığı'nın dışına çatıldı. Türk Kıta Sahanlığı içinde yer alan bir sahaya Rumların kiraladığı geminin bayrak devleti Malta ve donatan şirketinin bulunduğu İtalya nezdinde diplomatik kanallarda da girişimde bulunuldu.
Nautical Geo araştırma gemisi geçen hafta da Türk Kıta Sahanlığı içinde yer alan Girit'in doğusundaki sahada izinsiz yapmaya çalıştığı faaliyet de yine Türk Deniz Kuvvetleri tarafından engellenmişti.
SONUÇ: Başkan Erdoğan -Türk Devlet Aklı'nın, BİRLEŞMİŞ MİLLETLER nezdinde yaptığı SON ÇIKIŞA, Yunanistan'ın ve arkasındaki ağababalarının dikkat etmesinde büyük fayda var. ÇÜNKÜ ARKASI GELİR. Kemal Kılıçdaroğlu ve Ünal Çeviköz anlaşıldı mı?