ABBAS ULU

"Kırmızı Kitap" yani 'Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi' güncelleniyor. Bu belge, devletin iç ve dış tehdit algılamalarını açıklayan ve ulusal güvenlik politikasını şekillendiren önemli bir belgedir.

Peki neden güncelleniyor?

1-Değişen Tehditler
2-Teknolojik Gelişmeler
3- Uluslararası Gelişmeler

İşte güncelleme nedenlerini saydığımız bu belge, devletin stratejik yönelimlerini, tehdit algılamalarını ve ulusal güvenlik politikasını belirlemekte önemli bir rol oynuyor.

Son yıllarda Türkiye'nin savunma diplomasisi dikkat çekici bir şekilde ön plana çıkıyor. Bunun temel nedeni, Ankara'nın artık tek taraflı taahhütlerin getirdiği sınırlamalardan kurtulma arzusudur.

Bu sınırlamalar özellikle ABD ile olan ve genel olarak NATO'ya yapılan taahhütlerle ilgilidir. Türkiye'nin güvenlik politikaları ve stratejileri, uzun yıllar NATO'nun savunma kalkanı altında şekillenmiştir, bazen zorunluluktan bazen de sağladığı avantajlardan dolayı.

Ancak son 15 yılda Türkiye, giderek karmaşıklaşan bir güvenlik ortamında buldu kendini. Genişleyen tehdit yelpazesi ve artan dış devlet destekli terör saldırılarıyla karşı karşıya kalan Türkiye'nin daha çeşitli ve öznel politikalar ve yaklaşımlar geliştirmesi gerektiği açık hale gelmiştir. Buna birde komşu ülkelerdeki istikrarsızlıklar ve iç savaş eklenince bağımsız bir politika elzem olmuştur.

Söz konusu politika değişimi, Türkiye'nin geniş bir coğrafyaya yayılan askeri üslerinin oluşturulması, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sınır ötesi operasyonları, savunma sanayisinde bağımsızlığın hedeflenmesi gibi farklı şekillerde somut olarak ortaya çıktı.

Bu da siyasi iradenin özellikle yerli üretim, millilik ve stratejik otonomi hedefleri doğrultusunda savunmaya yüksek bütçeli mali kaynakların ayrılması ile oldu.

Türkiye'nin Libya, İdlib, Karabağ ve son olarak Ukrayna Rusya savaşında izlediği yol bu politika güncellemelerinin bir sonucudur.

İsrail'in Gazze katliamı ve Rusya-Ukrayna savaşlarının ürettiği jeopolitik gerilim, Türkiye'nin güvenlik politikalarını, ittifak haritalarını ve jeopolitik perspektifini doğrudan etkiliyor.

Türkiye, Rusya'ya karşı olmadan Ukrayna'ya destek verme çabasıyla birbirine bağlı iki politika izlemiştir. Karadeniz'deki çatışma, Türkiye'nin Rusya ve Ukrayna ile birlikte büyük bir Karadeniz gücü olduğunu göstermektedir. Ancak, Moskova'nın güç dengesini kendi lehine değiştirmesi, Türkiye için uzun vadeli bir tehdit oluşturabilir ve bölgedeki manevra alanını daraltabilir. Türkiye, bu nedenle daha dikkatli ve dengeli bir politika yürütmektedir.

Sonuç olarak 'Kırmızı Kitap' gibi belgelerin güncellenmesi, Türkiye'nin iç ve dış tehditleri daha etkin bir şekilde değerlendirmesini sağlar, böylece ulusal güvenlik politikasını daha iyi şekillendirir.