Trump emri verdi! Güney Mızrağı ile Venezuela’ya hava-kara-deniz ablukası mı?
ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth’in, Başkan Donald Trump’ın talimatıyla “Güney Mızrağı” operasyonunun başlatıldığını açıklamasıyla birlikte gözler yeniden Karayipler’e çevrildi. “ABD, Venezuela’yı kara, hava ve denizden ablukaya mı alıyor?” soruları gündeme gelirken, A Haber canlı yayınına bağlanan AA Kolombiya Muhabiri Sinan Doğan önemli değerlendirmelerde bulundu.
ABD-Venezuela arasında devam eden kriz Güney Mızrağı Operasyonu ile daha da çok derinleşti. ABD Savaş Bakanı'nın resmen duyurduğu operasyon açıklaması sonrası Venezuela Başbakanı Maduro'dan da açıklamalar peş peşe gelirken konu A Haber'de değerlendirildi.
"ASKERİ MÜDAHALE İÇİN BASKI..."
Venezuela'nın içinde bulunduğu o stratejik konumdan bahseden AA Kolombiya Muhabiri Sinan, aynı zamanda dünyada rezerv olarak kanıtlanmış en büyük kaynaklar altın, petrol ve diğer yeraltı zenginlikleri olan bir ülke olduğunu söyleyerek şu ifadelere yer verdi:
"Venezuela ideolojik olarak ABD'nin tam karşısında duran, yani ABD'nin hiçbir şekilde sözünü dinletemediği bir ülke. Bir de ABD içerisinde ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun başını çektiği bu Kolombiya ile Venezuela'nın ortak iddiasıdır, buna Brezilya Devlet Başkanı'nı da katabiliriz ve bu grubun başını çektiği bir lobi var. Yine aynı şekilde Venezuela'dan ABD'ye göçmüş olan kişilerin de baskısı var. Bu lobi, Venezuela'ya askeri müdahale yapılması için büyük bir baskı kuruyor.
Şimdi şu bir gerçek: Venezuela dünden yani dünüyle bugünü mukayese edersek bugün daha endişeli. Çünkü 1989 Panama işgalinden bu yana gerçekten en büyük askeri sevkiyat ve hareketlilikten bahsediyoruz."
(fotoğraf - ahaber.com.tr - ekran görüntüsü)
KOLOMBİYA OPERASYONLARI DESTEKLİYOR MU?
AA Kolombiya Muhabiri Sinan Doğan, kendisinin de canlı yayına bağlandığı Kolombiya'nın ABD-Venezuela arasındaki gerilime ilişkin bakışını şu ifadelerle açıkladı:
"Kolombiya'dan Venezuela'daki yaşananlar ve Karayipler bölgesindeki askeri hareketlilik çok yakından takip ediliyor. Kolombiya Cumhurbaşkanı yakın zamanda, yani eee iddia edersem geçtiğimiz Pazartesi günü ya da Salı günü önemli bir karar aldı. ABD'nin Karayipler bölgesi ve Pasifik'teki operasyonlarında 70'den fazla kişinin öldürüldüğünü yani bunun içerisinden Kolombiyalıların olduğunu da söylemişti. Kolombiya Cumhurbaşkanı Petro, bu saldırılarda ölen kişilerin masum olduğunu, yani narko-uyuşturucuyla bir ilgisi olmadığını söylemişti ve buna tepki olarak oradaki füze saldırıları devam ettiği müddetçe ABD ile istihbarat ve iletişim faaliyetlerini askıya aldı. Yani ABD'li güvenlik kurumlarıyla Kolombiyalı güvenlik kurumları arasındaki istihbarat ve iletişim işbirliği geçici bir süreliğine, askıya alındı. Gerekçe olarak da ABD'nin Karayipler bölgesi ve Pasifik'teki operasyonlarını gösterdi. Yani 'bu devam ettiği müddetçe sizinle hiçbir şey paylaşmayacağız' dedi.
(fotoğraf - ahaber.com.tr - ekran görüntüsü)
"SINIRA BİNLERCE ASKER SEVK EDİLDİ"
Kolombiya'da şimdi bunu iki açıdan değerlendirmemiz gerekiyor. Birincisi, işgali isteyenler; diğer tarafta istemeyenler var. İşgali isteyenler, yani Venezuela'dan Kolombiya'ya göçmüş olan Venezuelalılar ve burada aynı şekilde ABD'nin ideolojisini takip eden, onların siyasi çizgisiyle aynı pozisyonda bulunan sağ akıma mensup olan kitleler bu işgali güçlü bir şekilde destekliyor ve buraya gelen Venezuelalılar da aynı şekilde buna alkış tutuyor. Buna karşı çıkanlarsa şu anki mevcut iktidarı destekleyen, mevcut Cumhurbaşkanı politikalarına destek veren kişiler de karşı çıkıyor. Kolombiya Cumhurbaşkanı Petro'nun da karşı çıktığı gibi, onu temsil ettiği kitle de bu işe kesinlikle razı olmadığını söylüyor. Yani Kolombiya Cumhurbaşkanı bu konuda çok somut adımlar atıyor. Kendi üstüne düşen uyuşturucuyla mücadele kapsamındaki operasyonlarını da kararlılıkla sürdürüyor. Yine iki gün önce verdiği bir röportajda Kolombiya tarihinde narko-uyuşturucuya karşı en çok mücadele eden ve en çok başarılı olan devlet başkanı olarak kendisini söyledi. Bunu rakamlarla da teyit etti.
Venezuela sınırında zaten Kolombiya'nın iki aydan bu yana aldığı kapsamlı sınır güvenlik önlemleri ve binlerce askeri zaten oraya sevk etmişti.
(fotoğraf - ahaber.com.tr - ekran görüntüsü)
KOLOMBİYA'DAKİ VENEZUELALILAR
Birincisi, Kolombiya toplumunda bu işgali destekleyen grup daha çok Maduro rejimine karşı iflah olmaz bir düşmanlık besleyen sağ kesim ve bugün bu işgalin olması için de "gel, gel" diyen ve bunu gerek medyada gerek yazılı basınında zaten her gün görmekteyiz. Bir de Venezuela'dan Kolombiya'ya göçmüş olan kişiler bunu aynı şekilde destekliyor. Yani onlar şey olarak bakmıyor bu işe: "ABD Venezuela'ya girecek, ortalığı darmadağın edecek, kan dökülecek, ülkemiz işgal edilecek" gibi bakmıyor. "Maduro'dan kurtulalım da yani bir şekilde nasıl oluyorsa olsun. Gerekirse işgal olsun, gerekirse CIA aracılığıyla yapılabilecek bir yani içeriden bir operasyon olsun." Yani yeter ki bir şeyler olsun da ne olursa olsun gibisinden.
"UYUŞTURUCUYLA MÜCEDELEDE FİGÜRAN BİLE OLAMAZ"
Bir de Latin Amerika'da Chavizm'e karşı, yani Hugo Chavez zamanından bu yana nefret eden iflah olmaz bir kesim var. Yani mesela ABD Kolombiya'ya kalkıp da böyle bir askeri işgal girişiminde bulunamaz. Çünkü Kolombiya'nın kaynakları Kolombiya'ya yeter. Kolombiya'da petrol de var, doğalgaz da var. Ancak bu Kolombiya'nın kendi ihtiyaçlarına ancak yetebiliyor. Fakat Venezuela'nın Venezuela'yla Kolombiya, stratejik açıdan çok farklı bir konumda duruyor. Uyuşturucu ticaretinin ve sevkiyatının yapıldığı kısım zaten Kolombiya tarafında duruyor, Pasifik bölgesi, %80 ile 85 arası duruyor. Venezuela bu işin, yani uyuşturucuyla mücadele kapsamında bir figüran bile olamaz.
(fotoğraf - ahaber.com.tr - ekran görüntüsü)
"BUNCA ASKERİ YIĞINAKTAN SONRA TRUMP GERİ ÇEKİLEMEZ"
ABD yönetiminin bir konudan da çekindiğini belirten Gazeteci Bercan Tutar, ABD Başkanı Donald Trump'ın askeri yığınaklar yapıldıktan sonra geri adım atamayacağını belirterek, şu ifadelere yer verdi:
"Amerikan yönetimi şundan da çekiniyor. Mesela Eylül ayında Arjantin'deki Buenos Aires'teki mesela seçimleri, yerel seçimleri Peronistler kazandı. Bu bir ay, bir iki hafta önceydi mesela meclis seçimleri vardı. Zor bela mesela Milliye'yi şey yaptılar, seçtirdiler. Yani Amerika'nın bir korkusu var da şey dedi, yani askeri yığınak görülmemiş düzeyde. Evet, gerçekten de inanılmaz bir şekilde Gerald Ford uçak gemisini bile göndermişler. İşte 4.500 asker var. Porto Rico'da 10.000 asker olduğu söyleniyor. Denizaltı, deniz üstü, SİHA'lar, keşif uçakları falan. Herkes şey diyor, yani bu kadar askeri yığınaktan sonra Trump geri adım atamaz. Yani illaki bir müdahale olacak ama Amerika'dakiler de genel kanaat da şu, yani biz savaştan ziyade, yani Amerika'nın amacı işgalden ziyade Maduro rejimini baskı altına alıp Maduro'yu özellikle ve etrafındakileri değiştirmek. Maduro da bunu bildiği için diyor, yani olabildiğince süreci uzatıp asimetrik mücadele direnişi uzatarak yani bu operasyonu veya işgal hamlesini Amerika çok pahalıya mal etmek."
BU OPERASYON MADURO'YU KOLTUĞUNDAN EDER Mİ?
Tutar, konuşmasına devam ederken Kolombiya'dan bağlanan AA Muhabiri Doğan'a Maduro'nun operasyon karşısında hangi hamleleri devreye soktuğuna ilişkin soru sordu. Doğan, "Maduro zaman kazanmak için kendince birtakım stratejik hamleler yapıyor" diyerek şu şöyle konuştu:
"Yani bir kere kamuoyunda "Maduro'nun günleri sayılıdır, Maduro gitti gidecek" söylemlerine çok katılmıyorum. 2019 yılında, şu anki Venezuela ile mukayese ettiğimizde, o zamanki zemin çok daha sağlamdı. Mesela o zaman eğer Maduro'yu değiştirmek gibi ki o zaman da bir niyeti vardı hem içeriden hem dışarıdan büyük bir baskı...
"MADURO'YA KAMUOYU DESTEĞİ GÜÇLÜ"
Tabii Kolombiya, Venezuela, Kolombiya ve Brezilya'dan ciddi destek oluyordu. Onlar şayet Venezuela'ya karadan bir saldırı yapılırsa, topraklarını açacaklarını söylemişti. Yani eğer o zaman harekete geçmiş olsalardı, belki şimdi Maduro rejiminden bahsetmiş olamazdık. Ancak bugün kamuoyu desteği son derece güçlü, muhalefetin neredeyse varlığını yani izahat edemeyeceğimiz bu durumda olan bir Venezuela'dan bahsediyoruz. Ekonomisi 2019'a göre daha güçlü. İç istihbaratı, Küba'nın da burada desteğinin altını çizmemiz gerekiyor.
"ABD KARA HAREKATI YAPARSA…"
Küba istihbaratının da desteğiyle ülke içerisinde yabancı paralı askerler, ülke içerisinde karışıklık çıkartacak, Maduro yani etrafındaki kendisiyle beraber A takımını ortadan kaldırabilecek bütün herkesi ortadan kaldırdılar. Burada %100 bir tehdit ortadan kaldırıldı diyemeyiz. Ancak bertaraf edildiğini, yani eskisiyle mukayese edilmeyecek kadar geri plana atıldığını söyleyebiliriz. Dolayısıyla Maduro kolay kolay oradan gitmez. Yani ABD oradan karadan girmediği müddetçe, topyekûn bir savaş açmadığı müddetçe Maduro ve etrafındakilerin ben gideceğini bu aşamada düşünmüyorum. Ancak bu kadar büyük bir askeri sevkiyatın ardından bir şeyler olmasını da bekliyoruz.
MADURO'YA İLİŞKİN ÇARPICI İDDİA
Bir örnek vereyim. Bu tamamen tevafuk, medyada geçen bir iddiayı sizinle paylaşayım. Yani Venezuela Kolombiya sınırında uyuşturucu laboratuvarlarının, kamplarının olduğunu biz biliyoruz. Bunların aktif olup olmadığı hususu teyide muhtaç. Mesela gelir orayı bombalar ve Maduro rejimini baskı altına almak için. Der ki, "Ben uyuşturucu kampını bombaladım." Ama buradaki amaç Maduro ve Venezuela'yı baskı altına almak, istediğini yaptırmak."
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN

