Süveyda'da kapsamlı ateşkes ilan edildi! Suriye ordusundan güvenlik kordonu

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), ülkenin güneyindeki Süveyda ilinde, Bedevi Araplar ve aşiret güçlerinden oluşan ittifak ile bazı Dürzi gruplar arasındaki çatışmalarda ölümleri belgelenenlerin sayısının 558'e çıktığını bildirdi.

11'İ ÇOCUK, 17'Sİ KADIN, 6'SI SAĞLIKÇI...

Suriye'de sivillere yönelik hak ihlallerini belgeleyen SNHR'den yapılan açıklamaya göre, 13-20 Temmuz'da Süveyda'daki çatışmalarda ölümleri belgelenenlerin sayısı 558'e yükseldi. Hayatını kaybedenler arasında 11 çocuk, 17 kadın, 6 sağlık personeli ve 2 medya çalışanı yer aldı.

SNHR ayrıca, 783'ten fazla kişinin farklı derecelerde yaralandığını da ifade etti.

Suriye İnsan Hakları Ağı, 13-18 Temmuz tarihlerinde Süveyda'daki çatışmalarda 6'sı çocuk, 9'u kadın en az 321 kişinin yaşamını yitirdiğini, 436'dan fazla kişinin yaralandığını bildirmişti..

 İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Tel Aviv yönetiminin Suriye politikasını savunarak İsrail ordusunun Süveyda ve Şam'daki saldırılarının "doğru" olduğunu iddia etti.

Katz, X hesabından yaptığı açıklamada, Suriye'deki Dürzileri, "İsrail'deki Dürzi kardeşlerimizin kardeşleri" şeklinde niteledi.

İsrail ordusunun Süveyda ve Şam'a düzenlediği saldırıların "Suriye'deki Dürzilere yönelik saldırıları durdurmanın tek yolu" olduğunu savunan Katz, kendilerini eleştirenlerin gerçeklerin farkında olmadığını ileri sürdü.

Katz, Tel Aviv yönetiminin, Şeyh (Hermon) Dağı ve tampon bölgedeki işgali dahil Suriye politikasının "doğru" ve "sorumluluk sahibi" olduğunu iddia etti.

Suriye'nin güneyindeki Süveyda ilindeki çatışmalarda Hikmet el-Hecri grubu tarafından zorla yerinden edilen Bedevi Arap ailelerden bir kısmı tahliye edildi.

Sabahın erken saatlerinde, Süveyda il merkezinde 13 Temmuz'da başlayan çatışmalarda Dürzi lider Hikmet el-Hecri'ye bağlı güçlerce zorla yerinden edilen yüzlerce kişiden oluşan Bedevi aileler bölgeden tahliye edildi.

Aralarında kadın ve çocukların yer aldığı Bedevi aileleri taşıyan 4 otobüs ile yaklaşık 20 özel taşıma aracından oluşan konvoy, Süveyda dışına çıktı.

SİVİLLER GÜVENLİK GÜÇLERİNE EMANET EDİLDİ

Özellikle el-Mekus Mahallesi'nde bulunan bu kişiler, Suriye Kızılayı eşliğinde, herhangi bir devlet kurumu tarafından refakat edilmeksizin bölgeden çıkarıldı.

Tahliye edilenler, Süveyda'dan ayrıldıktan sonra, güvenlik güçleri ve İçişleri Bakanlığı temsilcilerinin beklediği noktalarda karşılandı.

BARINMA MERKEZLERİNE YERLEŞTİRİLDİ

Süveyda'dan Valga köyüne daha sonra da Dera iline bağlı İzra ilçesine gelen konvoy, buradan Şam kırsalındaki yerleşim merkezlerine ulaştı.

Tahliye edilenler Suriye Kızılayınca hazırlanan barınma merkezlerine yerleştirildi.

EVLERİNE GERİ DÖNEBİLECEKLER Mİ?

AA muhabirinin Suriyeli yetkililerden aldığı bilgiye göre, Şam yönetimi çatışmaların merkezindeki Dürzi lider Hikmet el-Hecri'den Bedevi ailelerin topraklarına dönüşleri konusunda güvence aldı.

Öte yandan Hecri grubu henüz bölgeden ayrılmak zorunda kalan ailelerin dönüşü ve güvenliği konusunda net bir açıklama yapmadı.

Suriye İçişleri Bakanlığı, ülkedeki güvenlik sorunları nedeniyle Süveyda vilayetindeki sivillerin tahliyesi konusunda anlaşmaya varıldığını duyurdu. Devlet haber ajansı SANA, gelişmeyi pazartesi sabahı bildirdi.

"SİVİLLERİN GÜVENLİĞİ SAĞLANANA KADAR TAHLİYE SÜRECEK"

Süveyda vilayetinin iç güvenlik şefi Ahmed el-Dalati, anlaşmanın İçişleri Bakanlığı’nın yoğun çabaları sonucunda gerçekleştiğini belirterek, "Bu girişim, mevcut koşullardan etkilenen sivillerin tahliyesini kolaylaştırmayı ve onların güvenliğini sağlamayı amaçlıyor. Durum izin verdiğinde evlerine güvenli bir şekilde dönüşleri sağlanacak," dedi.

Dalati, "Süveyda’dan ayrılmak isteyen tüm sivillerin çıkışını güvence altına alma konusunda tamamen kararlıyız," ifadelerini kullandı.

HEM TAHLİYE HEM DÖNÜŞLER MÜMKÜN OLACAK

Güvenlik şefi ayrıca, bölgeye geri dönmek isteyenlerin girişine de izin verileceğini, bunun Süveyda’da istikrar ve güvenliğin yeniden tesisi için sürdürülen çabaların bir parçası olduğunu söyledi.

SÜVEYDA ETRAFINDA GÜVENLİK KORDONU OLUŞTURULDU

Bu girişimi desteklemek amacıyla Süveyda çevresinde bir güvenlik kordonu oluşturulduğunu belirten Dalati, "Bölgeyi güvence altına almak ve çatışmaları durdurmak için bir güvenlik çevresi oluşturduk," dedi.

Bu adımın, uzlaşı sürecini korumak ve bölgeye istikrar kazandırmak için kritik önemde olduğunu vurguladı.

DÜRZİ GRUPLAR VE BEDEVİ KABİLELER ÇATIŞTI

13 Temmuz’da Süveyda’da Bedevi Arap kabileleriyle silahlı Dürzi gruplar arasında çatışmalar patlak verdi.

Bu çatışmaların ardından İsrail, Şam’daki Suriye askeri mevkilerine ve altyapıya hava saldırıları düzenledi. İsrail bu saldırıların, Dürzi topluluklarını koruma amacı taşıdığı yönünde açıklamalarda bulundu.

A Haber muhabiri Mehmet Geçgel, İsrail askerlerinin Süveyda semalarında olduğunu belirterek son gelişmeleri aktardı. Geçgel; "İsrail helikopterleri Süveyda semalarında. Arap aşiretlerinin liderleri o kutuların içerisinde sadece yiyecek,içeceklerin dışında silah ve mühimmatların olduğunu belirtiyor. Süveyda kırsalında helikopter inerek Hicri/ Dürziler'e destek vermeye devam ediyor. Süveyda'daki Dürzİ Bedevi çatışmasında 718 can kaybı bilgisi bulunuyor."

Suriyeli yetkililer tarafından yapılan açıklamada; "İsrail helikopterleri Dürziler'e yönelik kutu sevkiyatı yapmaya devam ediyor." denildi. 

Suriye Acil Durum ve Afet Bakanı Raid Salih, Suriye hükümetinin tüm Suriye vatandaşlarına "etnik kökenleri ne olursa olsun" ayrım göstermeden hizmet sunduğu söyledi.

Salih, yaptığı açıklamada, Süveyda'ya yönelik insani yardımlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bakanlık ekiplerinin insani geçiş noktasında bulunduğunu, şimdiye kadar da iki aileyi tahliye ettiklerini belirten Salih, "Geçiş noktasından, Süveyda'dan yürüyerek gelen sivilleri karşıladık. İnşallah, halen çadır alanlarında kalan bazı aileleri de tahliye etmeye çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

Salih, yetkililerin bölgede bulunmasının, Suriye hükümetinin tüm Suriye vatandaşlarına "etnik kökenleri ne olursa olsun" ayrım göstermeden hizmet sunduğu kanıtladığını vurguladı.

Süveyda'daki insani durumun iyileşmesi için altyapının onarılması gerektiğine dikkati çeken Salih, "Elektrik şebekesinde hasar var. İletişim kuleleri için yakıt sıkıntısı yaşıyoruz, aynı şekilde su istasyonları için de yakıt eksikliği söz konusu." dedi.

Salih, altyapı sorunları nedeniyle teknik ekiplerin bölgeye girip çalışma başlatması gerektiğini dile getirerek, böylelikle Süveyda'daki insani durumun iyileşmesi için zemin hazırlayabileceklerini anlattı.

Süveyda'ya insani yardım amacıyla Suriye Kızılay tırları girerken, sivil savunma ve Sağlık Bakanlığına bağlı ambulansların girişi engellenmişti.

Süveyda'daki çatışmalar

Süveyda’da 13 Temmuz'da Bedevi Araplar ile bazı Dürzi gruplar arasında silahlı çatışmalar başladı. Müdahaleye gelen Suriye güvenlik güçleri pusuya düşürüldü.

Büyüyen çatışmalar ateşkesle durduruldu. Ancak Hikmet el-Hecri'ye bağlı Dürzi güçler ateşkesi bozdu.

İsrail ordusu, 16 Temmuz'da Suriye Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi, Genelkurmay Başkanlığı ve Savunma Bakanlığını vurdu.

Suriye ordusu, Süveyda’dan çekilirken Hecri grubu, Bedevi aileleri yerinden etmeye ve infazlara başladı. Dışardan binlerce aşiret savaşçısı, Bedevi Araplara desteğe geldi.

Suriye yönetimi, 19 Temmuz’da yeniden güvenlik güçlerini Süveyda'da yeniden konuşlandırmaya başlayıp Bedevi ve aşiret savaşçılarının kentten çıkmasını sağladı.

13 Temmuz’dan bu yana silahlı ya da sivil yüzlerce kişinin öldüğü, sayının daha yüksek olabileceği tahmin ediliyor.

Suriye'nin Süveyda ilinde yerel gruplar arasında başlayıp büyüyen ve Şam yönetimi ile arabulucu ülkelerin girişimiyle sağlanan ateşkesle bölgedeki çatışmalar dururken polis gücü kentin dış kesimlerinde konuşlanıyor.

Bölgede 13 Temmuz'da başlayan ve ateşkes çabalarına karşın önceki gün en şiddetli evresine ulaşan çatışmalar, İsrail saldırıları nedeniyle Süveyda'dan çekilen Şam yönetimi güçlerinin 7 gün sonra yeniden bölgeye dönmeye başlamasıyla durma noktasına geldi.

ARALIKLARLA DUYULUYOR

Süveyda içinde düne kadar aralık vermeyen silah ve patlama sesleri şu an uzun aralıklarla duyuluyor.

Dün Şam yönetiminin çağrılarını Süveyda içindeki ailelerinin can ve mal güvenliğinin sağlanması koşuluyla kabul ettiklerini duyuran Bedevi Arap savaşçılar ile onlara destek için diğer illerden gelen aşiret güçleri, sabah saatlerine kadar Süveyda kent merkezinden çekildi.

ŞAM YÖNETİMİNE BAĞLI POLİS GÜÇLERİ KIRSALDA DEVREDE

Bedevi Arap savaşçılar ile desteğe gelen aşiret güçlerinin kırsaldan çıkışları ise kademeli şekilde sürüyor.

Şam yönetimine bağlı polis güçleri henüz kent merkezine girmezken yalnızca kırsaldaki kontrolü kademeli olarak devralıyor.

Polis gücü, Süveyda iline ulaşan yollar ile ilin girişini, kontrol noktaları ve barikatlarla kontrol ediyor. Süveyda'ya girişlere izin vermeyen polis yalnızca içerden dışarı çıkışları sağlıyor.

 ABD'nin eski Suriye özel temsilcisi emekli büyükelçi James Jeffrey, İsrail'in Dürzi güçlerini desteklemek amacıyla Suriye merkezi yönetimine yönelik güç kullanımını "İsrail'in Suriye'de ne yapmaya çalıştığı belli değil." ifadesiyle eleştirdi.

Ahmed Şara liderliğindeki Şam yönetiminin "14 yıldır İranlılarla savaşmış, İran varlığına kökten karşı bir yönetim" olduğunu hatırlatan Jeffrey, İsrail'in sert askeri müdahalelerinin yeni Suriye yönetiminin bütünlüğünü tehdit ettiğini, bu durumun İsrail'in de çıkarlarına zarar verdiğini savundu.

AA muhabirine Washington'da özel bir röportaj veren Jeffrey, Tel Aviv'in son 20 yıldır kendi güvenliği için Lübnan'da Hizbullah'a ve İran'a karşı takındığı tavrı anlamakla birlikte, son bir haftadır İsrail ordusunun merkezi Suriye yönetimine bağlı güçleri hedef almasının İsrail'in de çıkarlarına ters düştüğünü söyledi.

SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE VURGU

İsrail'in sert müdahalesi sonrası yükselen tansiyonun, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun girişimleri ile sağlanan ateşkes sonrası şimdilik sönümlendiğini, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yönetiminin izlediği politikanın Suriye'nin bütünlüğünü ve varlığını tehdit ettiğini belirten Jeffrey, "İsrail'in Suriye'deki hedefi ne?" sorusunun öne çıktığına dikkati çekti.

Güneydeki Dürzilerin bir dış gücün yardımı ile kendi askeri gücüne sahip bağımsız bir özerk yapı oluşturmasının, sadece SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG'nin değil, batıdaki Nusayrilerin de benzer taleplerine yol açabileceğine işaret eden Jeffrey, "Bu da ülkenin çöküşüne zemin hazırlar." diye konuştu.

ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin yeni Suriye politikasını yakından izleyen ve aynı zamanda Amerika Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA) da dış danışma kurulu üyesi olan Jeffrey "Ülkesinin tamamı üzerinde toprak bütünlüğüne sahip olamayan ve birlik içinde kalamayan bir Suriye, ki buna güneydeki Dürzi bölgeleri, büyük ölçüde Alevilerin (Nusayrilerin) yaşadığı batı ve ağırlıklı olarak Kürtlerin yaşadığı kuzey-doğu da dahil, hayatta kalamaz." yorumunu yaptı.

İsrail'in böyle devam etmesi halinde "Bu hikayenin sonu, 2011'den 2025'e kadar gördüğümüz iç savaşın, dış güçlerin müdahalesinin ve İran'ın geri dönüşünün yeniden başlaması olur." diyen Jeffrey, bu durumun başta İsrail olmak üzere, bölgedeki herhangi bir aktörün çıkarına olmayacağını vurguladı.

İsrail'in, ABD'nin desteğiyle, Suriye yönetimiyle bundan sonra ne yapmak istediğine karar vermesi gerektiğini dile getiren Jeffrey, "Bu İsrail için varoluşsal bir mesele, çünkü Suriye şu anda Orta Doğu'nun en önemli cephesi." dedi.

Jeffrey, İsrail'in Suriye merkezi yönetimine yönelik güç kullanımıyla ilgili "İsrail'in Suriye'de ne yapmaya çalıştığı belli değil." eleştirisinde bulundu.

"HERKESİN AYNI DURUŞU SERGİLEYEREK, MERKEZİ HÜKÜMETE DESTEK OLMASI GEREKİR"

ABD'nin Suriye özel temsilcisi olarak görev yaptığı süre boyunca ülkenin kanlı ve uzun bir iç savaşa sürüklenmesine tanıklık eden Jeffrey, "Suriye savaşından çıkardığımız en önemli ders, uluslararası toplumun, Arap devletleri, Avrupalılar, BM'nin sivil toplum kuruluşları, ABD, Türkiye ve mümkünse İsrail dahil herkesin tek bir sesle konuşması gerektiğidir. Herkesin aynı duruşu sergileyerek, (Suriye'de) merkezi hükümete deste olması gerekir." ifadelerini kullandı.

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, Suriye'deki taraflara çağrıda bulunarak, "Tüm taraflar, derhal silahlarını bırakmalı, düşmanlıkları sona erdirmeli ve kabile (arası) intikam döngülerinden vazgeçmeli." ifadesini kullandı.

Barrack, X sosyal medya hesabından Suriye'deki duruma ilişkin paylaşım yaptı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırma kararının, ülke halkına yıllardır maruz kaldıkları hayal edilemez acı ve zulmün ötesine geçme şansı sunan ilkeli bir adım olduğunu belirten Barrack, "Uluslararası toplum, yeni kurulan Suriye hükümetinin arkasında büyük ölçüde birleşti ve hükümetin acı dolu bir mirastan umut dolu bir geleceğe geçiş çalışmasını ihtiyatlı bir iyimserlikle izliyor." görüşünü paylaştı.

Barrack, sahada savaşan taraflar arasındaki acımasız eylemlerin hükümetin otoritesini zayıflatıp düzeni bozduğuna işaret ederek, bunlar nedeniyle hükümetin kırılgan hedeflerinin büyük bir şokun gölgesinde kaldığını belirtti.

Tüm taraflara çağrıda bulunan Barrack, "Tüm taraflar, derhal silahlarını bırakmalı, düşmanlıkları sona erdirmeli ve kabile (arası) intikam döngülerinden vazgeçmeli. Suriye, barış ve diyaloğun hüküm sürmesi gereken çok önemli kritik bir dönemeçte ve bu şimdi sağlanmalı." ifadelerini kullandı.

"TARAFLAR 17.00 İTİBARIYLA ÇATIŞMALARIN SONA ERDİRİLMESİNE YÖNELDİ"

Barrack, X hesabından yaptığı başka bir paylaşımda, ancak şiddetin duraklatılması, masumların korunması, insani yardım geçişine müsaade edilmesi ve tehlikeden geri adım atılması yönündeki bir anlaşmayla artan çatışmaların önünün alınabileceğini belirterek, "Şam saatiyle 17.00 itibarıyla, tüm taraflar çatışmaların duraklatılması ve sona erdirilmesine yönelmiştir." ifadesini kullandı.

Kapsayıcılık ve kalıcı yatışma yolunda bir sonraki temel taşın tüm tutsakların takasının sağlanması olduğunu vurgulayan Barrack, buna ilişkin lojistik sürecin devam ettiğini aktardı.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye'nin güneyinde Dürzi ve Bedevi gruplar arasında tırmanan şiddet olaylarıyla ilgili Şam yönetimine çağrıda bulundu. Rubio, güvenlik güçlerinin derhal devreye girerek çatışmaları sonlandırması ve yeni katliamların önlenmesi gerektiğini belirtti.

Rubio, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Eğer Şam’daki yetkililer, DEAŞ’tan ve İran etkisinden arındırılmış, birleşik ve barışçıl bir Suriye hayalini korumak istiyorsa, bu krizi güvenlik güçlerini devreye sokarak sona erdirmelidir.” dedi.

ABD’nin son üç gündür İsrail, Ürdün ve Suriye yetkilileriyle temas hâlinde olduğunu belirten Rubio, Süveyda vilayetindeki gelişmeleri "korkunç ve tehlikeli" olarak niteledi.

RUBIO: SUÇU İŞLEYENLER YARGILANMALI

Çatışmalarda sivillerin hedef alındığını vurgulayan Rubio, “Masum insanların tecavüze uğraması ve katledilmesi sona ermeli. Şam yönetimi, bu suçları işleyenleri —kendi içlerinden olanlar da dâhil— yargı önüne çıkarmalıdır” ifadelerini kullandı.

İsrail'deki yaklaşık 2 bin Dürzinin, Bedevi aşiretleri ve hükümet müttefiki güçlerin Dürzilere yönelik saldırılarını sonlandırmaması halinde Suriye’de savaşa katılmaya hazır olduğu bildirildi.   
  
Suriye'nin güneyindeki Süveyda kentinde son günlerde yaşanan çatışmalar gündemdeki tazeliğini korurken, İsrail’deki Dürzilerden savaş endişelerini artıracak bir hamle geldi. Resmi İsrail basınında yer alan habere göre; İsrail'deki yaklaşık 2 bin Dürzinin, Bedevi aşiretleri ve hükümet müttefiki güçlerin Dürzilere yönelik saldırılarını sonlandırmaması halinde Suriye’de savaşa katılmaya hazır olduklarına dair bir belge imzaladığı bildirildi. Belgede "Süveyda’daki kardeşlerimizin yanında savaşmak için gönüllü olmaya hazırlanıyoruz. Kardeşlerimizi, topraklarımızı ve dinimizi savunmak için hazır olma zamanımız geldi" ifadelerinin yer aldığı aktarıldı. Belgeyi imzalayanlar arasında, Israil Savunma Kuvvetleri’nde (IDF) görevli yedek askerlerin de bulunduğu bildirildi.

Suriye İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Nureddin el-Baba,  Süveyda il merkezinde süren çatışmaların sona erdiğini duyurdu.

Baba, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, İçişleri Bakanlığının ateşkes anlaşmasının uygulanması için yoğun çaba sarf ettiğini belirterek, bakanlığa bağlı güvenlik güçlerinin kentin kuzey ve batı bölgelerine konuşlandığını söyledi.

Baba, şehrin tamamen aşiret savaşçılarından temizlendiğini duyurdu.

 srail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın "tüm azınlıkları ve mezhepleri koruma taahhüdünün" gerçeği yansıtmadığını iddia etti.

SURİYE'DE AZINLIK OLMAK OK TEHLİKELİ

Bakan Saar, X hesabından, Cumhurbaşkanı Şara'nın Süveyda'daki son duruma ilişkin bugün yaptığı ulusa sesleniş konuşmasına ilişkin paylaşımda bulundu. Cumhurbaşkanı Şara'nın ülkesinin "tüm azınlıkları ve mezhepleri koruma taahhüdünün" gerçeği yansıtmadığını ileri süren Saar, Suriye'de azınlık olmanın "çok tehlikeli" olduğunu öne sürdü.

Bakan Saar, Şara'nın İsrail ordusunun başkent Şam ve güney bölgelerine saldırılarının ülkesinin "istikrarını tehdit eden tehlikeli bir aşamaya sürüklediğine" işaret etmesinin "komplo teorisinden" ibaret olduğunu savundu.

Dürzileri koruma bahanesiyle Suriye'ye saldırılar düzenleyen İsrail'in Dışişleri Bakanı Saar, uluslararası topluma seslenerek Suriye'deki azınlıkların güvenliğini sağlanmasını istedi.

Fransa Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Paris hükümetinin, Süveyda'da ateşkes ilan edilmesinden memnun olduğu belirtildi.

Açıklamada, taraflara ateşkese uyması ve her türlü tek taraflı eylemden kaçınması çağrısında bulunurken, "Çatışmalar ve şiddet eylemleri derhal sona ermeli. Sivillerin güvenliği ve temel hizmetlerin sunulabilmesi için insani yardım erişimi yeniden sağlanmalı." ifadesine yer verildi.

Suriye makamlarından, Suriye halkının tüm kesimlerinin güvenliğinin ve haklarının güvence altına alınması talep edilen açıklamada, Suriye makamları ve Süveyda'daki temsilcilerin kalıcı bir anlaşmaya varmak üzere diyaloğu yeniden başlatmaları istendi.

SURİYE'NİN EGEMENLİĞİ VURGUSU

Açıklamada, bu diyaloğun, Suriye'nin birliğini, istikrarını ve egemenliğini güçlendirmesi beklentisi ifade edilirken, bölgede sivillere yönelik suç işleyenlerin tespit edilerek adalet önüne çıkarılması talebine yer verildi. Ayrıca açıklamada, Fransa'nın Suriye'nin istikrarını desteklemeye yönelik çabalarını sürdüreceği kaydedildi.

Suriye İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Dürzi silahlı gruplar ile Bedevilerin günlerdir çatıştığı Süveyda'da ateşkes ilanının ardından hükümet güçlerinin bölgeye gönderildiği ifade edildi. Güvenlik güçlerinin ateşkesin uygulanmasını sağlamak ve bölge sakinlerini korumak amacıyla Süveyda'nın farklı noktalarına konuşlandığı aktarıldı.

"Ölü sayısı 940'a yükseldi"

Suriye İnsan Hakları Gözlemevinden yapılan açıklamada ise 13 Temmuz Pazar sabahından bu yana Dürzi silahlı gruplar ile Bedeviler arasında yaşanan çatışmalarda hayatını kaybedenlerin sayısının 940’a yükseldiği belirtildi.

Suriye Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, "Suriye halkının kanının dökülmesini önlemek ve devletin ulusal ve insani sorumluluğunun gereği olarak kapsamlı bir ateşkes kararı alınmıştır." ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, tüm taraflara devlet kurumları ile güvenlik güçlerinin ateşkesi sorumlulukla uygulayabilmesi için gerekli alanın açılması, istikrarın sağlanması ve akan kanın durdurulması çağrısında bulunuldu.

Cumhurbaşkanlığının açıklamasında, tüm silahlı çatışma ve savaş eylemlerinin derhal ve ülkenin her yerinde durdurulması, sivillerin korunmasının garanti altına alınması ve insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılmasının sağlanması istendi.

GÜVENLİK GÜÇLERİ KONUŞLANMAYA BAŞLADI

Ateşkesin uygulanmasını sağlamak, kamu düzenini tesis etmek ile sivillerin can ve mal güvenliğini korumak amacıyla güvenlik güçlerinin bazı bölgelerde konuşlanmaya başladığı belirtilen açıklamada, bu adımların "sükunet ve istikrarın pekiştirilmesi" amacını taşıdığı vurgulandı.

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack, yaptığı açıklamada, İsrail ve Suriye'nin Türkiye, Ürdün ve komşularının desteğiyle ateşkes konusunda anlaştıklarını söyledi.

İsrail Çarşamba günü Şam'a hava saldırıları düzenlerken , güneydeki hükümet güçlerini de vurarak geri çekilmelerini talep etti ve İsrail'in amacının Suriye Dürzilerini korumak olduğunu söyledi. Dürziler, Lübnan ve İsrail'de de takipçileri olan küçük ama etkili bir azınlıktır.

Barrack, X. sitesinde yaptığı paylaşımda, "Dürzileri, Bedevileri ve Sünnileri silahlarını bırakmaya ve diğer azınlıklarla birlikte yeni ve birleşik bir Suriye kimliği inşa etmeye çağırıyoruz" dedi.

Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre, görüşmede Suriye'nin güneyindeki durum ele alındı. Bakan Fidan, Suriye'deki çatışmaların bir an önce sona erdirilmesi ve sükunetin sağlanması gerektiğini kaydetti; bu çerçevede taraflar arasında varılmış olan anlayışın uygulanmasının önemine değindi. 

"İSRAİL SORUNU DAHA DA BÜYÜTÜYOR"

İsrail'in Suriye topraklarına yönelik müdahalelerinin sorunu daha da büyüttüğünü kaydeden Bakan Fidan, Suriye'nin toprak bütünlüğü, birliği ve egemenliğine yönelik her türlü saldırının aynı zamanda bölgesel barış çabalarına zarar verdiğini söyledi. Dışişleri Bakanı Fidan, terör örgütlerinin Suriye'nin güneyindeki durumdan istifade etmesine kesinlikle izin verilmeyeceğini vurguladı.

"TÜRKİYE İŞ BİRLİĞİNE HAZIR"

ABD'nin Suriye'de oynadığı yapıcı rolün desteklendiğini belirten Bakan Fidan, Türkiye'nin çatışmaların ve gerginliğin kalıcı biçimde sona erdirilmesi için ABD ve diğer ülkelerle çalışmaya hazır olduğunu, Suriye halkının geleceğini inşa etmek için yakalanan fırsatın kaçırılmaması gerektiğini ifade etti.

"KALICI ATEŞKES BİRAN ÖNCE TESİS EDİLMELİ"

Görüşmede ayrıca Gazze'deki durum ve ateşkes müzakerelerinde gelinen aşama değerlendirildi. Bakan Fidan, kalıcı ateşkesin biran önce tesis edilmesini istediğimizi ve bölgeye insani yardım ulaştırılması gerektiğini belirtti.

Suriye Cumhurbaşkanlığı, Süveyda'da yerel gruplar arasında şiddetlenen ve çok sayıda kişinin öldüğü çatışmaları sonlandırmak üzere bölgeye özel bir güç gönderileceğini açıkladı.

Suriye'nin güneyindeki Süveyda ilinde, Bedevi Araplar ve aşiret güçlerinden oluşan ittifak ile bazı Dürzi gruplar arasındaki çatışmalar, kentin batı ve kuzey hatlarında sürüyor.

Süveyda ilinde, Şam yönetiminin yerel gruplarla anlaşıp önceki akşam bölgeden çekilmesine rağmen, anlaşmaya karşı çıkan Dürzi lider Hikmet el-Hecri grubunun Bedevi Araplara yönelik zorla yerinden etme eylemleriyle çatışmalar yeniden başlamıştı.

Bedevi Araplar ile aşiret güçlerinin sabaha kadar süren saldırılarında Hecri grubu kent merkezine çekilirken öğle saatlerinde karşı saldırılarla Hecri'ye bağlı güçler kentin kuzey ve batı yönlerinde dış kesimlere doğru 4 kilometre ilerledi. Hecri güçleri çatışmalar sırasında dron ve keskin nişancıları yoğun şekilde kullanıyor.

Lojistik, mühimmat ve gıda ikmalinde düzensizlikler yaşayan Bedevi Araplar ve aşiret güçleri, TSİ 15.00 sularında Hecri grubuna karşı kentin batı kesimlerinde yeni saldırılar başlattı.

Süveyda'nın kuzey ve batı yönlerinde dış kesimlerine doğru 4 kilometre ilerleyen Hecri'ye bağlı güçler, Bedevi Araplar ve aşiret güçleri tarafından bu bölgeden çıkarıldı, kentin bu kesimleri yeniden Bedevi Araplar ve aşiret güçlerinin kontrolü altına girdi.

İlerlemeye devam eden Bedevi Araplar ve aşiret güçleri, Süveyda'ya bağlı Tel Hadi bölgesini kontrol altına alarak batı mahallelerine giriş yaptı. Hecri grubuna ait çok sayıda mühimmat ele geçirildi.

Lübnanlı Dürzi lider ve İlerici Sosyalist Parti'nin eski başkanı Velid Canbolat, Suriye'nin güneyindeki Süveyda ilinde ateşkes ilan edilmesi çağrısında bulunarak, krizin sona erdirilmesi amacıyla, bölgedeki aktörler ile devlet arasında diyaloğa zemin hazırlanması gerektiğini söyledi.

Canbolat, Lübnan'daki Dürzilerin lideri Şeyh Sami Ebi el-Muna ile başkent Beyrut'ta Dürzi Meclisi Genel Kurulu tarafından düzenlenen olağanüstü toplantıya katıldı.

Burada bir konuşma yapan Canbolat, Süveyda'da son dönemde yaşanan olaylara ilişkin bir soruşturma komisyonu kurulması çağrısında bulundu.

Canbolat, "Suriye'nin güneyinde ateşkes ilan edilmesini ve devlet ile Süveyda'daki etkin aktörler arasında diyaloğa girilmesini öneriyorum." dedi.

Krizin sona erdirilmesi ve ateşkesin sağlanması çağrısında bulunan Canbolat, İsrail'in Suriye'ye yönelik son saldırılarının ve Lübnan'a karşı devam eden günlük ihlallerinin kınanmasını talep etti.

"SÜVEYDA, SURİYE'NİN AYRILMAZ BİR PARÇASIDIR"
Lübnanlı Dürzi lider, Süveyda'dan bazı kesimlerin bağımsızlık çağrılarını reddederek, bu ilin "Suriye'nin ayrılmaz bir parçası" olduğunu vurgulayarak, "Suriye'de yaşananlarla ilgili tutum veya kınama açıklamaları yapmadan önce aklı ön planda tutmalıyız." ifadelerini kullandı.

Canbolat, Süveyda'daki mevcut kriz sırasında bazı Dürzi grupların tutumlarını kınadı ve bu tavırların bölgede gerginliğin artmasına neden olduğunu ifade etti.

Bu bağlamda, Dürzi lider Sultan Paşa El-Atraş'ın (1925'te Fransız işgaline karşı Suriye devriminin lideri) tarihi duruşunu hatırlatan Canbolat, "1954 yılında El-Atraş, Suriye'nin iç savaşa sürüklenmemesi için Süveyda'dan Ürdün'e gitmiştir. Bugün Süveyda'da böyle liderlere ihtiyacımız var." dedi.

DURZİ LİDERDEN İSRAİL'DEN KORUMA İSTEYENLERE TEPKİ
Lübnan'daki Dürzilerin lideri Ebi el-Muna ise, Süveyda ilindeki olaylar nedeniyle Dürziler için yapılan İsrail koruması talebini reddettiğini belirterek, "Süveyda'daki Dürzilerden bazı tarafların İsrail koruması talebini kabul etmiyoruz, çünkü bu tarihimize ve kimliğimize zarar verir." diye konuştu.

"Suriye'de herhangi bir ayrılıkçı ya da bölücü eğilimi reddettiklerine" dikkati çeken Ebi el-Muna, "Süveyda'daki kardeşlerimiz Sünni Bedevilere ve diğer kesimlere yönelik saldırıları kınıyoruz. Aynı zamanda mezhep savaşı tehlikesi barındıran yüksek sesli aşiret seferberliği çağrılarını da kınıyoruz." ifadelerini kullandı.

Lübnan ordusu, ülkede güvenlik ve iç barışa zarar verilmesine müsaade edilmeyeceğini açıkladı.

Ordudan yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in ulusal egemenliğe yönelik saldırılarının ve ihlallerinin sürmesi, iç güvenlik ve sınır kontrolü alanındaki zorluklar ile bölgedeki karmaşık gelişmelerin ülkenin karşı karşıya olduğu başlıca sorunlar olduğu belirtildi.

Güvenlik ve iç barışa yönelik hiçbir tehdide izin verilmeyeceği kaydedilen açıklamada, Lübnan halkının birlik içinde hareket ederek güvenliklerini riske atacak davranışlardan kaçınması gerektiği vurgulandı.

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, 19 Haziran'da Beyrut yönetimine "ülkedeki tüm silahların yalnızca devletin denetiminde toplanmasını öncelikli hedef olarak belirleyen" ABD önerisini sunmuştu.

Lübnan ordusundan yapılan bu açıklamada ülkede silahların devlet tekeline alınması ve Suriye'nin Süveyda ilinde meydana gelen çatışmaların gölgesinde geldi.

Barrack, 27 Haziran'da konuk olduğu Al Arabiya televizyonunda, bölgesel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunmuş ve "Hizbullah'ın askeri kanadı tamamen ortadan kalkmalı. Siyasi kısmı değil ama askeri yapısı kabul edilemez. Silahsızlanma için takvim belirlenmeli, mesela Litani Nehri'nin kuzeyine çekilmeli." ifadelerini kullanmıştı.

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım da 6 Temmuz'da Aşura töreninde yaptığı konuşmada Hizbullah'ın silahları teslim etme çağrılarına, İsrail'in Lübnan'daki saldırıları son bulmadan yanıt vermeyeceğini söylemişti.

İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyinden kısmi çekilme gerçekleştirse de son çatışmalarda ele geçirdiği 5 stratejik tepeyi işgal etmeyi sürdürüyor.

İsrail ile Lübnan arasında 27 Kasım 2024'te yürürlüğe giren ateşkese rağmen İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyine yönelik hava ve kara saldırıları neredeyse günlük olarak devam ediyor.

Ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail yaklaşık 3 bin ihlalde bulundu, bu süreçte en az 213 kişi hayatını kaybetti, 508 kişi yaralandı.

İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyinden kısmi bir çekilme gerçekleştirse de son çatışmalarda ele geçirdiği 5 stratejik tepedeki işgalini sürdürüyor.

Lübnan'daki Dürzilerin lideri Şeyh Sami Ebi el-Muna, Suriye'nin güneyindeki Süveyda ilinde pazar gününden bu yana süren çatışmaların sona erdirilmesi için Türkiye ve Arap ülkelerinin rolünün acil şekilde devreye girmesi çağrısında bulundu.

Lübnan'daki Dürzilerin lideri Ebi Muna, Suriye'nin güneyindeki Süveyda kentinde süren çatışmalara ilişkin AA'ya değerlendirmede bulundu.

TÜRKİYE-ARAP ÜLKELERİ GARANTÖRLÜĞÜ ÇAĞRISI
Diyaloğun, Süveyda'yı ve genel olarak Suriye'yi daha fazla şiddet ve bölünmeden korumanın tek yolu olduğunu vurgulayan Dürzi lider, "Süveyda'da varılacak herhangi bir anlaşma Türkiye ve Arap ülkelerinin açık ve net güvenceleri olmadan kalıcı olamaz." dedi.

Ebi Muna, "Perşembeyi cumaya bağlayan gece varılan son anlaşma iyi bir adım oldu ancak uygulanabilmesi için Türkiye ve Arap ülkeleri hamiliği ve güvencelerine ihtiyaç var. Çünkü devlet ile yerel gruplar (Dürzi silahlı unsurlar) arasındaki güven tamamen kaybolmuş durumda." ifadelerini kullandı.

Süveyda'daki olayların sürmesinin Lübnan'daki istikrar üzerinde oluşturacağı sonuçlara karşı da uyarıda bulunan Ebi Muna, "Fitneyi Lübnan'a taşımaya çalışanlar var. Mezhepsel gerilimleri körüklemeyi hedefleyen endişe verici hareketlilikler yaşanıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin ve Arap ülkelerinin devreye girmesi gerektiğine dikkati çeken Dürzi lider, sözlerine şöyle devam etti: "Süveyda'da süren çatışmaların sona erdirilmesi için Türkiye ve Arap ülkelerinin rolünün acil şekilde devreye girmesi çağrısında bulunuyorum.

Suriye'de yaşananlar kınanması gereken, şaşırtıcı ve kaygı verici gelişmeler. Bu durum, Suriye'nin birliğini ve büyük umutlar bağladığımız modern yeni devletin kurulmasını tehdit ediyor."

Olayların Lübnan'a sıçraması ihtimaline karşı dini mercilerin teyakkuzda olduğunu kaydeden Ebi Muna, özellikle Lübnan Müftülüğü olmak üzere dini mercilerle iletişimin sürdüğünü aktardı.

Ebi Muna, ortak ilkelerin vurgulanması, resmi dini otoritelerin tutumunu yansıtmayan kışkırtıcı çağrıların reddedilmesi amacıyla bu temasların süreceğini dile getirdi.

"İSRAİL FİTNE TOHUMU EKMEYE ÇABALIYOR"
Tel Aviv'in Süveyda'da yaşananlardaki rolüne dair Ebi Muna, "İsrail, Süveyda'da yaşananlardan birinci derecede fayda sağlayan taraf. Güvenlik durumunu istismar ederek fitne tohumları ekmeye çabalıyor ve bazı kesimleri koruma talebinde bulunmaya itiyor." görüşünü savundu.

Ebi Muna ayrıca, "Şu anda (Süveyda'da) yaşananlar tamamen İsrail'e ait bir proje." diyerek yaşananların "Dürzi toplumunun iradesini yansıtmadığını" vurguladı.

Dürzi lider, dış tehlikelere açık olmamak adına "Suriye iç diyaloğunun şart olduğunu" ifade ederek şunları kaydetti: "İsrail Süveyda'daki durumu körüklemekle en çok ilgilenen taraf. Çıkarlarını ve yayılmacı emellerini gerçekleştirmek, bazı bileşenleri tehdit ve tehlike bahanesiyle koruma talep etmeye yönlendirmek istiyor. Bu duruma karşı uyanık olabilmek için aklı ve sağduyuyu öne çıkarmak gerekiyor."

TÜRKİYE'YE SURİYE İÇ DİYALOĞUNDA HAMİLİK ÇAĞRISI
Lübnan'daki Dürzi toplumu lideri Ebi Muna diyalog konusunda Türkiye'ye güvendiğini belirterek Türkiye'yi "tüm bileşenlerin katılımını güvence altına alacak, siyasi sürece güveni yeniden kazandıracak şekilde Suriye iç diyaloğunun hamisi olmaya" çağırdı.

Süveyda'daki çatışmaların devam etmesinin Suriye'nin parçalanmasına yol açacağını, bu durumun Dürzi dini otoritelerce reddedildiğine işaret eden Ebi Muna, tarih boyunca birleşik bir Suriye'den yana olduklarını şu sözlerle anlattı: "Tarihi lider Sultan Paşa el-Atraş (1925'te Fransız işgaline karşı Suriye devriminin lideri), birleşik bir Suriye vizyonuna sahipti ve mezhepçi kapanmayı reddederek bölgeye 'Cebel ed-Düruz' (Dürzi Dağı) değil, 'Cebel el-Arab' (Arap Dağı) adını verdi."

Ebi Muna, ayrıca Dürzilerin, "14 yıl boyunca Suriye devriminde büyük fedakarlıklarda bulunduklarını ve yeni Suriye'ye ortak olma noktasında hakları olduğunu" kaydetti.

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), ülkenin güneyindeki Süveyda ilinde, Bedevi Araplar ve aşiret güçlerinden oluşan ittifak ile bazı Dürzi gruplar arasındaki çatışmalarda en az 321 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

Suriye'de sivillere yönelik hak ihlallerini belgeleyen SNHR'den yapılan açıklamaya göre, 13-18 Temmuz tarihlerinde Süveyda'daki çatışmalarda 6'sı çocuk, 9'u kadın en az 321 kişi yaşamını yitirdi, 436'dan fazla kişi yaralandı.

Bedevi Araplar ve aşiret güçlerinden oluşan ittifak ile bazı Dürzi gruplar arasındaki çatışmalar, Süveyda ilinin batı ve kuzey hatlarında sürüyor.

Suriye'nin güneyindeki Süveyda ilinde, Bedevi Araplar ve aşiret güçlerinden oluşan ittifak ile bazı Dürzi gruplar arasındaki çatışmalar, kentin batı ve kuzey hatlarında sürüyor.

Süveyda ilinde, Şam yönetiminin yerel gruplarla anlaşıp önceki akşam bölgeden çekilmesine karşın, anlaşmaya karşı çıkan Dürzi lider Hikmet el-Hecri grubunun Bedevi Araplara yönelik zorla yerinden etme eylemleriyle çatışmalar yeniden başlamıştı.

Bedevi Araplar ile aşiret güçlerinin sabaha kadar süren saldırılarında Hecri grubu kent merkezine çekilirken öğle saatlerinde karşı saldırılarla Hecri'ye bağlı güçler kentin kuzey ve batı yönlerinde dış kesimlere doğru 4 kilometre ilerledi.

Hecri güçleri çatışmalar sırasında dron ve keskin nişancıları yoğun şekilde kullanıyor.

Lojistik, mühimmat ve gıda ikmalinde düzensizlikler yaşayan Bedevi Araplar ve aşiret güçleri, TSİ 15.00 sularında Hecri grubuna karşı kentin batı kesimlerinde yeni saldırılar başlattı.

İsrail'in Suriye iç güvenlik güçlerinin Bedevi Araplarla silahlı Dürzi gruplar arasında çatışmalara sahne olan Süveyda kentine "48 saat boyunca sınırlı girişine izin vereceği" bildirildi.

İsrail basınına konuşan ve adı açıklanmayan bir kaynak, Tel Aviv yönetiminin bölgede yaşanan "istikrarsızlık nedeniyle" Suriye iç güvenlik güçlerinin Süveyda kentine girişine izin vereceğini belirtti.

 ABD Dışişleri Bakanlığı, çatışmaların yaşandığı Suriye'ye yönelik, en yükseği olan "4. seviyedeki" seyahat uyarısının sürdüğünü bildirerek, ABD vatandaşlarının bölgeyi terk etmesi çağrısında bulundu.

ABD Dışişleri Bakanlığının seyahat uyarılarını yayımladığı X sosyal medya hesabında, Suriye'ye ilişkin açıklama yapıldı.

Çatışmaların yaşandığı Suriye'ye yönelik, en yüksek seviye olan "4. seviyedeki" seyahat uyarısının sürdüğü hatırlatılan açıklamada, ABD vatandaşlarına bölgeyi terk etmeleri çağrısında bulunuldu.

Açıklamada, bölgeyi terk edemeyen kişilerin ise güvenli bir yere sığınması tavsiye edildi.

Suriye'nin güneyindeki Süveyda'da akşam saatlerinde Dürzi grupların Bedevilere saldırı gerçekleştirmesiyle iki taraf arasında yeniden başlayan çatışmalar sürüyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevinden yapılan açıklamada, Süveyda'da Dürzi ve Bedevi silahlı gruplar arasında geçtiğimiz pazar günü başlayan çatışmalarda ölü sayısının 594'e yükseldiği belirtildi.

Suriye İçişleri Bakanlığı Sözcüsü yaptığı açıklamada, Suriye güvenlik güçlerinin çatışmaları bastırmak için Süveyda'ya yeniden konuşlanmaya hazırlandığını duyurdu.

Türkiye ve 10 Arap ülkesi dışişleri bakanları, Suriye'deki son gelişmelere ilişkin ortak bir bildiri yayımladı. Bildiride Suriye'nin güvenliğine, birliğine, istikrarına ve egemenliğine destek verdiklerini ve Suriye'nin iç işlerine yönelik tüm dış müdahaleleri reddettiklerini vurgulandı.

Türkiye Cumhuriyeti, Ürdün Haşimi Krallığı, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Suudi Arabistan Krallığı, Irak Cumhuriyeti, Umman Sultanlığı, Katar, Kuveyt, Lübnan Cumhuriyeti ve Mısır Arap Cumhuriyeti dışişleri bakanlarının katılımıyla iki gün süren görüşmelerde, Suriye'nin güvenlik, istikrar ve egemenliğini temel alan yeniden inşa sürecine yönelik ortak çabalar ele alındı.

Yayımlanan ortak bildiride, Süveyda ilindeki krizin sona erdirilmesine yönelik varılan anlaşmanın memnuniyetle karşılandığı ifade edilirken, uluslararası toplumu Suriye Hükümeti'ni yeniden inşa sürecinde desteklemeye ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni, İsrail'in işgal ettiği tüm Suriye topraklarından tamamen çekilmesini sağlamak, İsrail'in Suriye'ye yönelik tüm saldırgan eylemlerine ve iç işlerine müdahalelerine son vermeye çağırdılar.

Bildiride ayrıca Suriye'nin güvenliği, birliği ve istikrarının desteklendiği ülkenin iç işlerine her türlü yabancı müdahalenin ise reddedildiği vurgulanırken İsrail'in Suriye'ye yönelik tekrarlanan saldırıları kınandı. 

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarını desteklemediklerini belirterek, iki ülke arasında "kalıcı ateşkes" sağlanması için çağrıda bulundu.

Sözcü Bruce, günlük basın toplantısında Orta Doğu'daki gelişmelerle ilgili gazetecilerin sorularını cevapladı.

İsrail'in Suriye'ye karşı yaptığı son saldırıları değerlendiren Bruce, "ABD, son İsrail saldırılarını desteklemedi." ifadelerine yer verdi.

Bruce, "Mevcut krizi ele almak ve iki egemen devlet arasında kalıcı ateşkes sağlamak için İsrail ve Suriye ile en üst düzeyde diplomatik olarak iletişim kuruyoruz." dedi.

Suriye'de Dürzi nüfusun yaşadığı Süveyda bölgesinde şiddetin nasıl başladığına dair "daha fazla soruşturmaya" ihtiyaç duyulduğunu belirten Bruce, bölgede son dönemdeki tırmanışın "Dürziler ve Bedeviler arasındaki rekabetten" kaynaklandığını söyledi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, "ABD bu şiddeti açıkça kınıyor. Tüm taraflar geri adım atmalı ve kalıcı ateşkese yol açacak anlamlı diyalog başlatmalıdır." diye ekledi.

Bruce, Suriye'nin bölgeden geri çekilmesi ve İsrail'in saldırılarına devam etmemesiyle iki ülke arasındaki anlaşmazlığın da "sona erdiğini" kaydetti. 

ABD tarafından yapılan açıklamada ABD vatandaşlarının Suriye'deki saldırılar nedeniyle ülkeyi acilen terk etmeleri uyarısı yapıldı. 

Süveyda'ya ulaşan Bedevi Aşiretler, Dürziler'in üzerine yürüyerek çatıştığı anlar A Haber ekranlarında kayda geçti. Öte yandan Arap Aşiretleri'nin Süveyda girişini kapattığı belirtildi.

İsrail tarafından Süveyda kentinde şiddetli patlamalar meydana geliyor. Bedevi aşiretlerin Süveyda'ya ulaştığı belirtilirken aşiret üyeleri cadde ve sokaklarda Dürzilerin üzerine yürüdüğü anlar A Haber'de an bean yayınlandı. 

İsrail savaş uçakları Suriye'nin güneyindeki Süveyda kentinin çevresini vurmasının ardından bölgede çatışmalar yeniden başladı. Bölgeye çok sayıda Bedevi Arap aşiretleri ilerlerken Süveyda kentini ele geçirdiklerini belirten aşiret, Merzah'ta İsrail'in İHA saldırısında görüntü almasını engellemek için lastik yakarak önlem almaya çalıştı. 

Öte yandan İsrail medyası tarafından yapılan açıklamada Şam ve Süveyda kentinin vurulduğu ve önemli bir suikast yaptıkları belirtildi. 

A Haber muhabiri Mehmet Geçgel bölgeden son gelimeleri aktardı: Askerler Emevi meydanında meydanı boşaltılması için uyarılarda bulunuyor. Şam semalarında özellikle Emevi Meydanı'nda İsrail'in İHA'ları görüşüyor. Burada bir hareketlilik var. Araçlar geri döndürülüyor. Meydan askerler tarafından kapatılmış durumda. Zaman zaman onları sesleri duyuluyor. Sivillerin bölgeyi terk etmeleri isteniyor. Meydana girişlerin yasaklandığını söyleyebiliriz." 

Süveyda kentinde Dürzi ve Bedevi silahlı gruplar arasında geçtiğimiz pazar günü başlayan çatışmalarda bugüne kadar 342 kişi hayatını kaybetti. Dürzi gruplardan 107 kişinin, Bedevi gruplardan 18 kişinin, Suriyeli güvenlik güçlerinden 189 kişinin, sivillerden ise 27 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi.

AİLELER EVLERİNDEN ÇIKARTILMAYA ZORLANIYOR 

AA ekibinin Süveyda içindeki kaynaklardan aldığı bilgiye göre Bedevi Arapların yaşadığı Şehba, Tel Luhuf, Meyamas, Kefer, Raha, Sehvt Balata ve Ufeyne bölgelerinde Dürzi gruplar, silah zoruyla, zaman zaman öldürerek ve yaralayarak çok sayıda aileyi evlerini terk etmeye zorladı.

Şam yönetiminden bağımsız hareket eden ve Süveyda'nın kuzeybatısındaki Dur, Tara ve Tayra yönlerinden hafif silahlarla giriş yapan Bedevi Araplar, ailelerini ve yakınlarını bölgeden tahliye etmeye çalıştı.

Bedevi ailelerin, Süveyda kırsalından Dera ve Şam yoluna çıkışı devam etti.

Bu arada, Suriye güvenlik güçleri, Dera-Süveyda yolunda yeni yol kontrol noktaları kurmaya başladı. Süveyda'ya doğru gelmek isteyen Bedevileri durdurdu.

Dürzi yoğunluklu Süveyda ilindeki Bedevi Arapların üçte birinin, çatışmaların başladığı 13 Haziran'dan bu yana bölgeden ayrıldığı tahmin ediliyor. 

BMGK, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarını görüşmek için acil oturum düzenleyecek. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK), İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarını görüşmek için acil oturum düzenleyeceği bildirildi. BMGK acil oturumu, Cezayir'in talebi üzerine bugün yerel saatle 15.00'te gerçekleşecek.

Suriye Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada "Süveyda'dan çekilme, yasa dışı grupların dağılmasının ardından sağlanan anlaşma ile gerçekleşiyor." ifadelri kullanıldı. 

A Haber muhabiri Mehmet Geçgel Suriye'nin başkenti Şam'dan bölgedeki son bilgileri aktardı.

Mehmet Geçgel: Suriye ordusu Halep'ten Şam'a doğru Süveyda kentine ek birlikler gönderiyor. Orada yerel kaynaklara göre çatışmaların bir kısmının yatıştığını fakat zaman zaman saldırıların devam ettiği belirtiliyor. Suriye ordusu Süveyda'da hastaneye girdi ve çok sayıda kişinin cansız bedenine ulaşıldığı belirtildi. İsrail özellikle Suriye ve Dürzilerle arasında yaşanan son çatışmaları fırsat bilerek Dera kentine ve Şam'a saldırılar düzenledi. Dera'da da birçok yer vuruldu. Suriye Sağlık Bakanlığı Süveyda kentine sağlık ekipmanlarının gönderildiği aracın İsrail tarafından engellendiğini konvoya saldırı gerçekleştiğini belirtti. 

Halep, Lazkiye, Hama, Şam ve Humus'ta halk sokaklara çıkarak İsrail'in saldırılarını kınadı. Suriye'liler İsraillilere tepki göstermek için meydanlara dolmuş durumda. İsrail tarafından Suriye sınırına birlikler sevk ettiğini açıkladı. Dürzi lideri El-Hicri tarafından yapılan açıklamada sonrası yatışan çatışmalar daha da şiddetlendi. Halep'ten Süveyda'ya doğru yoğun bir hareketlilik var. 

BM Genel Sekreteri Guterres, İsrail'in Suriye’ye yönelik artan saldırılarını kınadı.

Suriye Dışişleri Bakanlığı, İsrail saldırılarına tepki göstererek, "Suriye, topraklarını ve halkını savunma hakkını her türlü yöntemle koruyacaktır" dedi.

Suriye Dışişleri Bakanlığı, İsrail saldırılarına tepki gösterdi. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, "Bu açık İsrail saldırısı, gerginliği artırma ve kaos oluşturma amacı güden sistematik bir politikanın parçasıdır. Bu tehlikeli tırmanışın sonuçlarından İsrail'i tamamen sorumlu tutuyoruz. Suriye, topraklarını ve halkını savunma hakkını her türlü yöntemle koruyacaktır. Uluslararası toplumu, İsrail saldırılarına son vermek için sorumluluk almaya ve acil önlemler almaya davet ediyoruz" denildi.

Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından alınan bilgeye göre, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Bakan Fidan, İsrail’in Suriye’nin güneyini ve Şam’ı hedef alan saldırılarının endişe verici olduğunu kaydetti.

Bölgesel güvenliği ve Suriye’de istikrarın tesisine yönelik çabaları tehdit eden müdahalelerin bir an önce sona ermesi gerektiğini vurgulayan Bakan Fidan, Suriye’de huzurun tesisi için ilgili tüm tarafların çaba harcamasının önemli olduğunu belirtti.

İsrail ordusunun Suriye'nin başkenti Şam'a gerçekleştirdiği saldırılarda 1 kişi hayatını kaybetti, 18 kişi yaralandı.

İsrail ordusunun Suriye'nin başkenti Şam'ın merkezini hedef aldığı yoğun hava saldırının bilançosu netleşmeye başladı. Suriye Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail'in saldırıları sonucu Şam'da 1 kişinin hayatını kaybettiği, 18 kişinin de yaralandığı belirtildi.

İsrail ordusu, saatler önce Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı'na ve Devlet Başkanlığı Sarayı'nın bulunduğu bölgeye art arda saldırılar düzenlemişti.

ABD tarafından saldırılara ilişkin yapılan açıklamada "Trump saldırıların durmasını istiyor. Saldırılardan endişe duyuyoruz" denildi. 

Terör devleti İsrail Şam'ın ardından Dera'yı da hedef alarak saldırı düzenledi. 

Sosyal medya üzerinden bir açıklama yapan Netanyahu, "İsrail Savunma Kuvvetleri çalışıyor, Hava Kuvvetleri çalışıyor, diğer kuvvetler çalışıyor. Dürzi kardeşlerimizi kurtarmak ve rejim çetelerini ortadan kaldırmak için çalışıyoruz." dedi.

İsrail Ordu Radyosu, İsrail ordusunun “uyarı” gerekçesiyle olduğu iddia edilen bir saldırıyla Şam’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı yakınını hedef aldığını duyurdu.

Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Şam'a yönelik saldırıları hakkında "İsrail'in Suriye'nin güneyindeki müdahalelerinden sonra Şam'ın merkezine saldırıları Suriye'nin barış, istikrar ve güvenliği sağlama çabalarına karşı sabotaj girişimidir" açıklamasını yaptı.

Dışişleri Bakanlığı İsrail'in Şam'a yönelik saldırıları hakkında yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, "İsrail’in Suriye’nin güneyindeki askeri müdahalelerinin ardından bu defa Şam’ın merkezine gerçekleştirdiği saldırılar, Suriye’nin barış, istikrar ve güvenliği sağlama çabalarına karşı bir sabotaj girişimidir" denildi.

Suriye halkının önünde, huzur içinde yaşamak ve dünya ile entegre olmak için tarihi bir fırsat bulunduğu belirtilen açıklamada, "Bu fırsatın değerlendirilmesinden yana olan tüm paydaşlar, Suriye Yönetimi’nin suhuleti tesis etme çabalarına katkıda bulunmalıdır" ifadelerine yer verildi.

Katil İsrail ordusu, Suriye’nin başkenti Şam’da Genelkurmay Başkanlığı’nın girişine hava saldırısı düzenlediğini açıkladı. İsrail savaş uçakları Şam'da Genelkurmay Başkanlığı binasına yeni hava saldırıları gerçekleştirdi. O anlar ise anbean yansıdı.

İsrail'den, Suriye ordusu Süveyda'dan tamamen çekilmezse saldırıları sürdürecekleri tehdidi

İsrail, Suriye ordusunun ülkenin güneybatısındaki Süveyda'dan tamamen çekilene kadar saldırılarını sürdürecekleri tehdidinde bulundu. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, X hesabından yaptığı paylaşımda, Suriye'ye yönelik saldırılarının daha da yoğunlaşacağını belirtti.

Katz, Şam yönetimini, Suriye ordusunun ülkenin güneybatısındaki Süveyda'dan tamamen çekilmemesi durumunda, daha şiddetli saldırılar düzenlemekle tehdit etti.

İsrail'deki Dürzilere seslenen Katz, "Suriye'deki kardeşlerinizi korumak için İsrail ordusuna güvenebilirsiniz." diyerek, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte "Dürzileri koruma" taahhütlerini yerine getireceklerini iddia etti.

İsrail Başbakanı Netanyahu da ofisinin X hesabından yayınlanan video mesajında, İsrail vatandaşı Dürzilere seslendi.

Suriye'nin güneybatısında durumun çok ciddi olduğunu ileri süren Netanyahu, İsrail ordusunun "Dürzileri korumak" bahanesiyle saldırılar düzenlediğini hatırlattı.

Netanyahu, Dürzilere "Sizden bir ricam var. Sizler İsrail vatandaşısınız. Sınırı geçmeyin. Öldürülebilir veya esir alınabilirsiniz." diye seslendi.

Dürzilerin sınırı geçerek hayatlarını tehlikeye attığını savunan Netanyahu, "Evlerinize dönün, İsrail ordusunun harekete geçmesine izin verin." diyerek saldırı sinyali verdi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "İsrail'in Suriye'ye saldırılarını şiddetle kınıyoruz.
İsrail'in saldırıları tüm bölge ve dünya için güvenlik tehditidir. Suriye'nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklemeye devam edeceğiz." dedi.

Suriye Cumhurbaşkanlığı, ülkenin güneyindeki Süveyda ilinde yaşanan ihlalleri kınayarak sorumluların yargı önüne çıkarılacağını bildirdi.

Suriye Cumhurbaşkanlığı Basın Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Süveyda’nın bazı bölgelerinde meydana gelen olayların “suç teşkil eden ve yasa dışı” eylemler olduğu ve kınandığı belirtildi.

Açıklamada, “Bu eylemler, Suriye devletini temel ilkeleriyle tamamen çelişmektedir. Sorumlular, ister bireysel ister örgütsel düzeyde olsun yargı önünde hesap verecektir. Hiçbir suç cezasız kalmayacaktır." ifadeleri yer aldı.

Devletin, güvenlik ve istikrarı korumayı öncelikli hedef olarak benimsediği aktarılan açıklamada, olaylarla ilgili kapsamlı bir soruşturmanın sürdüğü ve gerekli tüm yasal adımların atılacağı bildirildi.

Açıklamada, Süveyda halkının haklarının her zaman korunacağı ve hiçbir tarafın bölgedeki güvenlik ve istikrarı tehdit etmesine izin verilmeyeceği vurgulandı.

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Suriye'nin Süveyda ilinde yaşanan "sivillere yönelik şiddeti" kesin bir dille kınadıklarını belirtti. Barrack, X sosyal medya hesabından Suriye'nin Süveyda ilinde yaşananlara ilişkin paylaşım yaptı.

Süveyda'daki "sivillere yönelik şiddeti" kesin bir dille kınadıklarını vurgulayan Barrack, "Tüm taraflar geri adım atmalı ve kalıcı bir ateşkesle sonuçlanacak anlamlı bir diyalog kurmalıdır. Failler hesap vermeli." ifadesini kullandı.

 İsrail ordusu, Suriye'ye yönelik saldırıların ardından sınır hattına takviye güçler göndereceğini duyurdu.

İsrail Ordu Sözcülüğünden yapılan açıklamaya göre, Süveyda'da Dürzilerin merkezinde yer aldığı olayların ardından sınırda askeri tahkimat kararı alındı.

İsrail ordusunun "operasyon hedefleri çerçevesinde sınırda gerekli tahkimatları belirlemek üzere durum değerlendirmeleri yaptığı" belirtildi.

İsrail ordusunun, "hem savunma hem saldırı eylemlerine devam edeceği" aktarıldı. İsrail ordusu, bugün Şam'da hava saldırıları düzenlemişti.

Suriye'nin güneyinde Ürdün sınırında bulunan Süveyda'da 13 Temmuz'da Dürzi grupların bedevi Arap aşiretlerine ait bazı araçlara el koymasının ardından küçük çaplı silahlı çatışmalar başlamıştı.

İsrail hükümeti, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden sonra Dürzi bölgesinin ülkeyle entegrasyon arayışlarına sekte vurarak Şam yönetimine karşı Dürzi azınlığa askeri ve siyasi destek vadetmişti.

İsrail'de Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz gibi isimler, Suriye'ye yönelik "saldırıların artacağı" tehditlerinde bulunmuştu.

İsrail ordu sözcülüğü, Suriye'nin güneyinde Dürzilerin yoğunlukta olduğu Süveyda'daki olayları bahane ederek tehditlerini artırdığı Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı karargahının girişine hava saldırısı düzenlediğini duyurdu.

Suriye'nin güneyinde Dürzilerin merkezde yer aldığı olayları ve Suriye yönetiminin adımlarını "takip ettiğini" açıklayan İsrail ordusu, "siyasi iradeden gelen talimatlar doğrultusunda İsrail'in bölgeyi hedef aldığını ve çeşitli senaryolara hazırlandığını" bildirdi.

Öte yandan, Şam'daki AA muhabiri, kentte 3 patlama meydana geldiğini aktardı.

Suriye'nin güneyinde Ürdün sınırında bulunan Süveyda'da 13 Temmuz'da Dürzi grupların Bedevi Arap aşiretlerine ait bazı araçlara el koymasının ardından küçük çaplı silahlı çatışmalar başlamıştı.

İsrail hükümeti, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden sonra Dürzi bölgesinin ülkeyle entegrasyon arayışlarına sekte vurarak Şam yönetimine karşı Dürzi azınlığa askeri ve siyasi destek vadetmişti.

İsrail'de hükümetin üst kademelerinden Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz gibi isimlerden Suriye hükümetine yönelik "saldırıların artacağı" tehditleri yükselmişti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye'ye yoğun saldırılar gerçekleştirdiklerini belirterek, 'Şam yönetiminin tavrına bağlı' olarak saldırıları genişletme tehdidinde bulundu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ile birlikte Ürdün Vadisi'ndeki ordu tesisini ziyaret etti. Burada konuşan Netanyahu, Suriye'de operasyonlar yürüttüklerini ve ülkenin güneybatısını silahsız bir bölge haline getirmek zorunda olduklarını belirtti.

Suriye'nin İsrail için ikinci bir Lübnan olmasına müsaade etmeyeceklerini kaydeden Netanyahu, Suriye'deki Dürzi toplumu koruma sorumluluğunun da kendilerinde olduğunu söyledi.

Netanyahu, Suriye'ye yönelik yoğun saldırılar gerçekleştirdiklerini aktararak, "Umarım daha fazla müdahalede bulunmak zorunda kalmayız; bu, büyük ölçüde Şam'ın tutumuna ve eylemlerine bağlı" dedi.