CANLI YAYIN
MEVLÜT TEZEL
Yenilenmiş kadrosuyla Fox TV'ye geçen 'Muhteşem Yüzyıl Kösem: Bağdat Fatihi IV. Murad' dizisi ilk bölümünde Total'de 25'inci, AB'de 15'inci, ABC1'de ise 16'ncı oldu. Yıllarca reyting rekorları kıran bir dizinin devamı olmasına, dev bütçesine, zengin oyuncu kadrosuna ve Fox Ana Haber'in reyting desteğine rağmen 'Muhteşem Yüzyıl Kösem' çok kötü bir başlangıç yaptı.
Evet, bu sezon birbirinden iddialı diziler aynı dönemde ekrana geldi, yayın gününü seçmek havuz probleminden farksızdı ama dizinin 25'inci olmasını sadece gün tercihine bağlamak saçma olur.
AMATÖR ÇEKİMLER
Ayrıldığı dizi devam ederken Nurgül Yeşilçay'ın Kösem'i oynaması, Farah Zeynep Abdullah'ın canlandırdığı Avrupalı prenses Farya'nın katana kullanması (Samuraylardan mı eğitim aldı acep), basit bir dövüş sahnesinin bile amatörce çekilmesi, 'Lakin, zinhar, hünkarım, zira' diye uzayıp giden diyalogların hep aynı tadı vermesi, daha ilk bölümde öykünün kapalı mekanlara hapsolması, dakikalarca uzayan sahneler vs. dizide birçok eksik var.
Devasa gürzleri tek eliyle sallayabilen, sinirlendi mi ortalığı yakıp yıkan heybetli IV. Murad'ı tüy sıklet Metin Akdülger'in oynaması da büyük bir cast hatası. Bu arada; dizinin ismi metrobüs durakları gibi neden bu kadar uzun?
Bu bahsettiklerim ilk göze çarpan hataları, asıl hatalar buzdağının görünmeyen kısmında!
Bu kötü sonuç geliyorum diyordu aslında. 'Muhteşem Yüzyıl', birçok açıdan ilkleri başaran tam reyting canavarı bir diziydi, proje olarak da adeta para basma makinesiydi ve tüm dünyada izlendi. Ama ünlü yapımcı Timur Savcı, şanına yakışmayacak bir hata yaptı; ''Muhteşem Yüzyıl'ın' etinden, sütünden, tüyünden daha çok yararlanırım' diyerek bakkal hesabı yaptı.
'Muhteşem Yüzyıl'ın hazır dekorundan, kostümünden, oturmuş konseptinden daha çok ekmek yerim' dedi ve aynı taktikle yoluna devam etti.
'Muhteşem Yüzyıl: Kösem' reytingleri idare ediyor gibi görünse de aslında devasa bütçesi hesaba katılınca Türkiye piyasası zarar eden bir projeydi; önceden yapılan yurtdışı satış anlaşmaları sayesinde sezon finali yapabildi. Ama aynı dekor ve kostümle, tarihi olaylar farklı da olsa aynı şablonda bir dizi ekrana getirmek, yapımcı için hem karlı, hem de büyük bir kolaylık olsa da; uzun vadede kendi idam fermanını yazmaya benziyordu.
ATİK OLACAKSIN
'Game of Thrones'un özünde de bir taht mücadelesi var ama altı-yedi senedir tek bir haremin ve sarayın içinde geçmiyor! Bütün bir dizide kadınların ve erkeklerin haremde birbirini yemesi anlatılmıyor.
Televizyonculuğun ilk kuralı her zaman atik olmaktır; kendini yenilemezsen kaybedersin. Timur Savcı, başarıya ulaşmış bir formülden aynı model araba üreten bir fabrika yaratmak istedi ama izleyicinin bu tarz duygusuz fabrikasyon anlayışa karnı tok.
İzleyici her zaman yenilik ve heyecan arar, benzerliği sezdi mi, 'Yine aynı tarz, aynı konular' dedi mi daha ilk bölümde 25'inci olursun.
Evet, bu sezon birbirinden iddialı diziler aynı dönemde ekrana geldi, yayın gününü seçmek havuz probleminden farksızdı ama dizinin 25'inci olmasını sadece gün tercihine bağlamak saçma olur.
AMATÖR ÇEKİMLER
Ayrıldığı dizi devam ederken Nurgül Yeşilçay'ın Kösem'i oynaması, Farah Zeynep Abdullah'ın canlandırdığı Avrupalı prenses Farya'nın katana kullanması (Samuraylardan mı eğitim aldı acep), basit bir dövüş sahnesinin bile amatörce çekilmesi, 'Lakin, zinhar, hünkarım, zira' diye uzayıp giden diyalogların hep aynı tadı vermesi, daha ilk bölümde öykünün kapalı mekanlara hapsolması, dakikalarca uzayan sahneler vs. dizide birçok eksik var.
Devasa gürzleri tek eliyle sallayabilen, sinirlendi mi ortalığı yakıp yıkan heybetli IV. Murad'ı tüy sıklet Metin Akdülger'in oynaması da büyük bir cast hatası. Bu arada; dizinin ismi metrobüs durakları gibi neden bu kadar uzun?
Bu bahsettiklerim ilk göze çarpan hataları, asıl hatalar buzdağının görünmeyen kısmında!
Bu kötü sonuç geliyorum diyordu aslında. 'Muhteşem Yüzyıl', birçok açıdan ilkleri başaran tam reyting canavarı bir diziydi, proje olarak da adeta para basma makinesiydi ve tüm dünyada izlendi. Ama ünlü yapımcı Timur Savcı, şanına yakışmayacak bir hata yaptı; ''Muhteşem Yüzyıl'ın' etinden, sütünden, tüyünden daha çok yararlanırım' diyerek bakkal hesabı yaptı.
'Muhteşem Yüzyıl'ın hazır dekorundan, kostümünden, oturmuş konseptinden daha çok ekmek yerim' dedi ve aynı taktikle yoluna devam etti.
'Muhteşem Yüzyıl: Kösem' reytingleri idare ediyor gibi görünse de aslında devasa bütçesi hesaba katılınca Türkiye piyasası zarar eden bir projeydi; önceden yapılan yurtdışı satış anlaşmaları sayesinde sezon finali yapabildi. Ama aynı dekor ve kostümle, tarihi olaylar farklı da olsa aynı şablonda bir dizi ekrana getirmek, yapımcı için hem karlı, hem de büyük bir kolaylık olsa da; uzun vadede kendi idam fermanını yazmaya benziyordu.
ATİK OLACAKSIN
'Game of Thrones'un özünde de bir taht mücadelesi var ama altı-yedi senedir tek bir haremin ve sarayın içinde geçmiyor! Bütün bir dizide kadınların ve erkeklerin haremde birbirini yemesi anlatılmıyor.
Televizyonculuğun ilk kuralı her zaman atik olmaktır; kendini yenilemezsen kaybedersin. Timur Savcı, başarıya ulaşmış bir formülden aynı model araba üreten bir fabrika yaratmak istedi ama izleyicinin bu tarz duygusuz fabrikasyon anlayışa karnı tok.
İzleyici her zaman yenilik ve heyecan arar, benzerliği sezdi mi, 'Yine aynı tarz, aynı konular' dedi mi daha ilk bölümde 25'inci olursun.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
