Yaşadığımız son deprem, beklenen daha büyüğü için bir erken alarmdı.
Yapmamız gerekenleri bizlere, yöneticilerimize bir bir hatırlattı.
Ama yine çabuk unuttuk. Günlerdir İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun deprem koordinasyon toplantısına "küsmesiyle" meşgulüz.
Kafası karışanlar için tane tane anlatalım:
Bildiğiniz üzere depremin hemen ardından merkezi hükümet yetkilileri İstanbul'a çıkartma yaptılar.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay başkanlığında yapılan toplantıya bütün kurumların temsilcilerinin yanı sıra İmamoğlu dakatıldı. Ve toplantının ertesi sabahsaat 10.00'da İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'nün Hasdal yerleşkesinde devam edilmesi kararlaştırıldı.
Sabah toplantıda, aralarında askerler, bakanlar ve büyükşehir belediyesinden47 kişinin de olduğu 269 görevlinin tümü vardı. İmamoğlu hariç!
Böylesine önemli bir toplantıya İBB Başkanı'nın katılmaması dikkatlerden kaçmayınca bir tartışma başladı. "Acaba İmamoğlu toplantıya davet edilmemişolabilir mi?" sorusu ortay atıldı.
Gazeteciler bu soruyu İmamoğlu'na sordular.
Aldıkları cevap manşetlerde şöyle yer buldu:
"Ekrem İmamoğlu, Türkiye Afet Müdahale Planı Toplantısı'na davetedilmediği iddiasını yalanladı." (BBC Türkçe)
***
Ancak çağrılmadığı iddialarını yalanlayan Başkan, garip bir şekilde, bu kabulün doğal sonucu olan çağrıldığı gerçeğinidoğrulamıyordu.
Israrlı sorularımıza rağmen "Genelmüdür yardımcım ve diğer arkadaşlarımızo toplantıdaydı" diye tekrar edipduruyordu.
Toplantıyı yöneten Oktay ve ekibi ise kafalarda soru işareti yaratmayacak kadar net konuşuyorlardı:
"Başka herhangi bir yazı ve davetolmaksızın, bir önceki gün toplantıdaolan 269 görevlinin hepsi bu toplantıyageldi... İBB Başkanı'nın İl Afet ve AcilDurum Koordinasyon Kurulu'nun doğalbir üyesi olarak bu toplantıya katılmasıgörevi ve sorumluluğudur. Durum bukadar açık ve net iken İBB Başkanı Ekremİmamoğlu tarafından yapılan 'DavetEdilmedim' şeklindeki açıklamalar devletgeleneğimize uymamaktadır."Dün İmamoğlu bir kez daha kameralarınkarşısındaydı. Ama avucunuzu yalarsınız!
Yine muhataplarının aksine ağzından net bir cevap çıkmadı Başkanın.
Sadece, kendisine inanıp aşırı yorumlar yapan ve daha sonra pişman oluptwitlerini silen gazetecilere sitem etti.
***
Kimileri bu saçmaya indirgemeninpolitik bir strateji olduğunu söylüyorlar.
Bilemiyorum. Çünkü bir insanın stratejigereği bile olsa bu kadar manipülasyonyapamayacağını düşünüyorum.
"Mağdur edebiyatı yapıyor" tespitlerinin de yaşadığımız garipliği tam izah ettiğini düşünmüyorum.
Çok açık olarak gördüğüm tek şey tartıştığımızın bir siyasi problemden çokkişilik sorunu olduğu.
Belli ki, Başkanımızın depreminbile sarsamadığı bir egosuvar. "Sıradan bir belediye başkanıdeğilim ben. Öyle 1. OrduKomutanını çağırır gibi çağıramazsınbeni afet toplantısına" diye düşünüyor.
Önemsendiğini hissetmek istiyor.
Başkan sürekli "16 milyonluk bu kentin çok işi var" diyor ama sanırım asıl işiolan biz 16 milyondan başkası değil.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.