MEHMET BARLAS

AK Parti'nin dünkü grup toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı konuşma önümüzdeki iki senenin gündemini veriyordu. Bazı şeyleri şimdiden bilmemizde fayda var. Muhalefet sözcüleri genel olarak "güçlendirilmiş parlamenter sistem" diye bir şey tutturuyorlar. Bunun mümkün olmadığı kesin. İmkânsızlığın nedenlerinden biri Türkiye'nin geçmişte güçlendirilmiş veya zayıflatılmış parlamenter sistemi defalarca denemiş olması. Bu denemelerin her biri fiyasko ile sonuçlandı. Yani kim ne isterse istesin parlamenter sistemi Türk halkı istemez.
İkinci gerçek şu: Cumhurbaşkanlığı sistemi geride kalan iki yıl boyunca bu ülkeyi çok ileri noktalara taşıdı. Her aksaklığa bir çözüm üretildi, hayal bile edilemeyen altyapılar tamamlandı, uluslararası alanda Türkiye ağırlıklı bir aktör olarak ağırlığını koydu.
Bir de siyasi çılgınlar var. Bunlar anayasanın ilk dört maddesinin değişmesini istiyorlar. Yani artık Türkiye Cumhuriyeti'nin varlık felsefesini ifade eden bu dört maddeyi değişebilir gibi görüyorlar.
Türkiye'de bir de utanmazların teklifleri var. Bunlar açık açık ülkeyi bölelim demeden ülkeyi bölecek bir sistemi öneriyorlar. "Kürt sorunu" gerekçesini kullanarak Türkiye'nin ulusal bütünlüğünü hedefe koyuyorlar. Örneğin kendi geçmişleri veya Türkiye'nin yaşadıklarını görmezden gelip HDP'yi kullanarak bir PKK partisi olmayı hedefliyorlar.
Dünkü grup toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı dinlerken bir başka gerçek daha toplumun gündemine getirildi. Bu da Türkiye'nin müttefiklerinin Türkiye'nin altını oyma çabalarıdır. Siz de merak etmiyor musunuz, müttefikimiz Amerika neden Fetullah Gülen'i besliyor, ona destek veriyor? Ve yine merak etmiyor musunuz, 15 Temmuz 2016'da ki Fetullahçı darbeden kaçan sorumlular şu anda neden Almanya'da, Yunanistan'da, Fransa'da veya Amerika'da üsleniyorlar? İçinizde en ufak bir şüphe var mı, FETÖ organizasyonu bir CIA organizasyonu değil mi? Ve bununla Tayyip Erdoğan dışında mücadeleyi göze alacak siyasetçi var mı?
PKK-PYD konusu gündeme geldiği zaman bunun erken seçimden daha önemli olduğunu söylemek ayıp mı?
Sonuçta dünkü AK Parti grup toplantısı ile Türkiye'nin 2023'e kadar olan gündemi daha da berraklaştı. Yani parlamenter sistem, PKK ağırlığı ve buna benzer fanteziler Türkiye'nin gündeminde yer bulamayacak. Eğer siyasete ilgi duyuyorsanız bu gerçekleri fark etmeniz gerekiyor.