MEHMET BARLAS

Amerika Birleşik Devletleri'nde 3 Kasım'daki seçimler yaklaştıkça, bizim demokrasimizin daha sağlıklı olduğu yolunda kuşkular oluşabilir. Neticede bizim demokrasimizin takıntısı, seçim kazananlara dönük öfke ve nefretin yoğunluğudur. Ama yine de bu öfke ve nefretin söylemleri ölçülüdür. Oysa Amerika'da Trump'a karşı duyulan nefret ve öfke söylemleri ölçüsüz oluyor.

Sanders ve Obama
Örneğin Demokrat Partili Bernie Sanders'e göre Trump yeniden seçilirse, hem Amerikan demokrasisi hem de dünyanın güvenliği tehlikeye girecektir. Michelle Obama'ya göre de Trump hem demokrasiye hem de Amerika'nın güvenliğine yönelmiş bir tehdittir.

Sebep ne?
Görevden alınması için Demokrat Partililer'in teşebbüste bulunduğu ama Senato'da Cumhuriyetçiler çoğunlukta olduğu için başarısızlıkla sonuçlanan girişimlerin rövanşı, 3 Kasım seçimlerine ertelenmiş durumda. Bu arada tabii ki merak ediyorsunuz. Trump ne yaptı ki Demokratlar bu ölçüde öfkeliler ve nefret dolular? Hatalı tutumlar Biden'ın bizim medyada yankılanan ve gerekli tepkiye sebep olan demecinden de anlaşılacağı gibi, Trump ve Cumhuriyetçiler mesela Türkiye'ye karşı insaflı davrandılar ve bu tutum zaten yeterli bir hata.. Erdoğan'ı devirmeye çalışmak yerine onunla diyalog kurmak, adeta bir ayıp... Fetullah Gülen'in Amerika'daki ikametine devam etmesine göz yumması bile Trump'ı affetmeye yetmiyor.

Darbelere paydos
Demokratlar açısından Trump'ın siyasi günahlarından bir diğeri de, globalleşmeyi ikinci plana itip, Amerika'yı içine döndürmeye çalışmasıdır. Bu çizgi izlendiği takdirde Amerika gerekli gördüğü ülkelerde darbe girişimlerinde bulunamaz ve düşman görülen yönetimlere gerekli dersleri veremez. Obama'nın son döneminde Türkiye'de yer alan 15 Temmuz 2016 darbe girişimi, bu tür derslere verilecek son bir örnek değil miydi?

Şifreler
Amerika'nın demokrasisi her ne kadar dünyaya örnek gösterilse de, anlatıldığı kadar berrak değildir. Örneğin istenilmeyen başkanlar Kennedy örneğindeki gibi öldürülür ya da Reagan örneğindeki gibi öldürülmek istenilir. Biz Türkiye'de Biden'ın Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a dönük sözlerini değerlendirirken, Amerikan demokrasisinin şifrelerinin de bu sözlerde bulunduğunu hiç unutmayalım.