Biri konuştukça yükseliyor diğeri konuştukça düşüyor
09.02.2019, Cumartesi
İki gündür başkent Ankara'dayım. Siyasi etkinliklerden çok sokakları ve kulisleri izliyorum. Rekabeti yüksek son iki seçimi yakından izleyen biri olarak bu kez Ankara seçiminde o günlerde yaşanan rekabet havası yok. Cumhur İttifakı'nın ortak adayı AK Partili MehmetÖzhaseki'nin sahaya inmesiyle hava bir hayli değişmiş.
Bu değişimde, Ankaralılık tartışmasının gereksizliği kadar Özhaseki'nin projeleriyle çıkışı ve güven veren konuşmasının da etkisi büyük. Ancak önemli bir etken daha var; rakibi CHP ve İP adayı MansurYavaş'ın konuşması.
O da nereden çıktı demeyin.
Ankara'da en çok bu konuşuluyor. Çünkü Yavaş konuştukça, Özhaseki farkı fark ediliyor ve ara açılıyor...
Biri yükselirken, diğeri düşüyor.
Bu gerçeği CHP'nin de fark ettiği ve yeni iletişim stratejisinde Yavaş'ın televizyonlaraçıkmamasını vedaha az konuşmasını istediği söyleniyor. Denilenlere göre aynı uyarıyı 2009 seçimlerinde MHP de yapmış.
Anlayacağınız Ankara'daki tablo klasik bir CHP sendromunun yaşanacağının işaretini veriyor. Önce işe güçlü çıkışla başlanıyor, sonra yavaş yavaş aşağı iniliyor. Ankara BüyükşehirBelediye Başkan adayıÖzhaseki de bu tabloyu gördüğüiçin gidişattan memnun.
AK Parti Genel Merkezi'nde buluştuğumuzda söze önce anketler ve rakip stratejinin yanlışlığından başlıyor: "Sahaya biraz geçinmemize rağmen anketlerçok iyi... Bu sonuçtabizim Ankaralılarla kurduğumuzsamimi ilişkinin veprojelerimizi anlatmamızkadar, rakibin çok yanlışbir strateji üzerindengitmesinin de etkisi var. İnanılmaz ayrıştırıcı vekutuplaştırıcı bir polemiküzerinden seçimi götüreceklerinizannettiler. Bututmadı. Şimdi de şaşırmışvaziyetteler. Çünkükarşılarında bir gün olsunpolemik yapmayan, şahsınakötü söz söylemeyensadece projelerini anlatanbiri var. Bu onların psikolojileriniiyice bozdu."Yeni yasalar geliyorÖzhaseki'yle uzun uzunAnkara projelerinive şehirleri konuştuk.
Başarılı bir belediye başkanlığı ve Şehircilik Bakanlığı yapan Özhaseki'nin iki konudaki görüşlerini merak ettim.
İlki BaşkanErdoğan'ın açıkladığımanifestodayer alan tespitlerinnasılhayata geçirileceğiyleilgiliydi.
Cevabı netti: "Manifestoda milleteverilen sözlerin hepsiyleilgili bakanlığım sırasındabütün yasal altyapıhazırlandı. Araya önce24 Haziran şimdi de yerelseçimler girince hayatageçirilemedi. Çalışmayışimdi bakanlıktaki arkadaşlarsürdürüyor. Manifestoda dikkat çektiğimizher şeyle ilgili yasalarhazırlanıp gelecek. Oyasaların çıkmasıyla birinciadım atılmış olur."
Plan yetkisi belediyemeclisinin
İkincisi de başta İstanbulolmak üzere büyük şehirlerdeçok sayıda kurumun planyapmasıyla ilgiliydi. Buna birson nokta konulacak mıydı?
İşte Özhaseki'nin lafı dolandırmadan verdiği cevap: "Şu anda plan yetkisiolan 8 tane kurum var. Şehirlerimizin bozulmasınınbir nedeni de bu. Planyapma yetkisi değişmez birşekilde belediye meclislerindeolmalıdır ve bu tartışılmaz. Siz bunu merkezealamazsınız. Bu müthişyanlış olur. Merkezileşmekyerel yönetimleri öldürmekolur. Söz sahibi, şehrinakil insanlarının oluşturduğubelediye meclisidir. Şehri geleceğe taşıyacakplanlar oradan çıkar. Ama bunu da layüsel kılmamaklazım. Her istediğiniziyapabilirsiniz demekde müthiş yanlış olur. Sizbir taraftan yasalar koyarsınız,belediye meclisineyetki verirsiniz, ŞehircilikBakanlığı da denetler. Buadım atıldı. Sistemi kurduğunuzdasorun yaşanmaz."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.