KEREM ALKİN

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından geçtiğimiz perşembe günü açıklanan 'Dünya Ekonomisinde Durum ve Olasıklar 2022' Raporu, 'Kovid-19'un küresel virüs salgınının insani, ekonomik ve sosyal bedelinin yıkıcı olduğu tespiti ile başlıyor. BM'nin 1970'lerden beri gündeminde olan, 1990'larda hız kazanan ve 2000'li yıllarda 17 temel başlık altında tanımlanan 'Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nı adeta 'erişilemez' hale getiren bir artan yoksulluk, iş kayıpları, parçalanmış güvenlik ağları, neredeyse çökmenin eşiğine itilmiş sağlık sistemleri ve değişen iklimin etkilerinin gölgede kalması gibi sorunlar demetiyle karşı karşıya bıraktı tüm dünyayı küresel pandemi.
BM, kadın ile erkek arasındaki cinsiyet eşitsizliğinin, dünyanın ve ülkelerin farklı gelir düzeylerindeki kesimleri, bireyleri arasında eşitsizliklerin yoğunlaştığı; mevcut durumun belirsiz, eşitsiz ve adaletsiz bir toparlanma için zemin hazırladığı bir tablo içerisinde olduğumuzu hatırlatıyor. G20 ve OECD üyesi ülkelerde 'iddialı' aşı kampanyaları ve ekonomideki tüm paydaşlara sunulan cesur destek ve teşvik paketleri toparlanmanın yolunu açıyor olsa da, kıtalar, coğrafyalar ve ülkeler arasında ilerleme ne yazık ki eşit olarak paylaşılamamakta. BM Genel Sekreteri Guterres, Artık ülkelerin kendi içinde ve ülkeler arasındaki eşitsizlik boşluklarını kapatmanın zamanı geldiğini; bir 'insanlık ailesi' olarak dayanışma içinde çalışırsak, 2022'yi insanlar için gerçek bir iyileşme yılı yapabileceğimizi vurgulamakta.
Guterres'in çağrısı, BM sisteminin, küresel pandemi sürecini atlatmak adına, her ülkeyle birlikte çalışarak, tüm insanlığın hak ettiği ve ihtiyaç duyduğu esnek, kapsayıcı, eşit ve sürdürülebilir dünya ekonomisini inşa etmek için mesafe alınması. Bununla birlikte, rapor, gerek gelişmiş, gerekse de gelişmekte olan önde gelen ekonomilerin tümünde yükselen enflasyonun oluşturduğu baskıların, ekonomik toparlanmayı engelleyecek ilave riskler oluşturmakta olduğunu uyarısına da değinmekte. Küresel temel enflasyon 2021'de yüzde 5.2'ye yükselmiş durumda ve bu oran son 10 yıllık ortalamanın iki puandan fazla üzerinde. BM Ekonomik ve Sosyal İşler Birimi uzmanlarının hazırladığı rapor, küresel ekonominin 2022 yılında yüzde 4 oranında büyümesi öngörülüyor ki, doğal olarak, bu oran 2021 küresel büyümesi olan yüzde 5.5'in altında kalacak.
Raporda, küresel pandemide süregelen dalgalar, iş piyasasında devam eden zorluklar, tedarik zincirindeki baskılar ve artan enflasyon nedeniyle, 2023 küresel büyüme oranın 2021 ve 2022 büyüme oranlarının da altında kalarak, yüzde 3.5 olacağı öngörülmekte. 2020 yılında yüzde 3.4'lük daralmadan sonra, 2021 yılındaki yüksek büyümenin yıl sonuna doğru ivme kaydettiğine işaret eden BM Raporu, 2021 sonunda gözlenen yavaşlamanın Çin, Avrupa Birliği ve ABD gibi büyük ekonomileri de kapsadığını, bu yavaşlamada ülkelerin pandemi yardım paketlerinin süresinin dolmasının ve tedarik zincirindeki aksaklıkların önemli rol oynadığının altını çiziyor. Bu nedenle, aldığı ekonomik politikası tedbirleri sayesinde fark oluşturan ve bu sıkıntılı trendden ülkesini uzak tutabilen hükümetler başarıya imza atmış olacaklar.