KEREM ALKİN

Joe Biden'ın başkanlık seçimini kazanması, belki sürecin ilk anlarında Çin için 'sınırlı' bir umuda sebep olmuş olabilir. Ancak, Biden'ın ekibinin 'Trump'ın hiç bir karar ve politikasına katılmıyoruz; ama, Çin hariç' demeleri, Asya- Pasifik'in dev ekonomisi açısından umutların çabuk sönmesi anlamına gelmiştir. Nitekim, Biden Yönetimi'nin Çin konusunda baskıyı arttırması, Çin'e 'Uygur Türkleri' üzerinden baskının yoğunlaşmasına da sebep oldu. 5 Mayıs Çarşamba günü Londra'da bir araya gelen G7 ülkelerinin dışişleri bakanları, Çin'in keyfi, zorlayıcı ekonomi politikalarını ve uygulamalarını eleştirerek, uluslararası ticaret kuralları, insan hakları ve temel özgürlüklere saygı duyması çağrısı yaptılar.
Tam da aynı gün, Çin'le imzaladığı yatırım anlaşmasının onay sürecini askıya alma kararı almış olan Avrupa Birliği'nin (AB), bazı stratejik ürünleri temin ettiği Çin ve diğer yabancı tedarikçi ülkelere olan bağımlılığını azaltmak amacıyla hazırladığı güncellenmiş sanayi stratejisini açıklaması ilginçti. Söz konusu plan kapsamında, 6 stratejik alanda kullanılan hammaddeler, bataryalar, aktif ecza bileşenleri, hidrojen, yarı iletkenler ile bulut ve sınır teknolojilerinin temininde, AB Asya'ya ve bilhassa Çin'e bağımlılığını azaltacak. Planda sıralanan 137 ürünün yaklaşık yarısını AB Çin'den temin ediyordu ve 'Kovid- 19' sürecinde büyük zorluklarla karşılaştı.
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Margrethe Vestager, yeni 'Sanayi Stratejisi'nin bir yandan AB'nin dijital ve yeşil dönüşümünü desteklerken, diğer yandan Avrupa sanayisinin özellikle Kovid-19 salgını sonrasında rekabetçi gücünü koruyacak şekilde güncellendiğini vurguladı. Yeni Sanayi Stratejisi, AB'nin arz ve talebi çeşitlendirerek, farklı ticaret ortaklarına dayalı bir yöntem izlemesini; bunun yanı sıra, lojistik ve taşımacılık alanında yeni m odeller oluşturmayı, otonom çözüm modellerini devreye almayı hedefliyor. Yeni stratejinin ana hedefi olan ithalat bağımlılığının azaltması amacıyla, 'Avrupa'nın Ortak Çıkarları Adına Önemli Projeler Platformu' (IPCEI) kapsamında, Avrupa'nın rekabetçiliği adına yeni nesil bulut teknolojileri, hidrojen teknolojileri, düşük karbon sanayi ve eczacılık alanındaki kaynaklar ile yüksek teknoloji alanında kullanılacak yarı iletkenlere yönelik teknolojiler ortak bir havuzda bir araya getirilecek,
IPCEI, AB hükümetlerine yeni sanayi stratejisi kapsamında, girişimci firmalar için tasarımdan üretime birçok farklı projede birlikte çalışma ve fon aktarma imkanı sağlıyor. Bununla birlikte, AB'nin yeni sanayi stratejinin en 'vazgeçilmez' çözüm ortağı AB'nin hemen yanı başında durmakta: Türkiye. AB eğer Asya ve bilhassa Çin'e bağımlı olmaktan kurtulmak konusunda ciddi ve uygulanabilir bir strateji yürütecek ise, bu alanda en somut çözüm ve imkanları sağlayacak olan ülke hiç kuşkusuz Türkiye. AB'nin teknolojik işbirliği ve fon imkanları çerçevesinde, Türkiye'nin yüksek kalitede ve kapasitede üretim kabiliyetlerinden yararlanma perspektifi, gelecek 10 ve 25 yıl adına, AB'ye Asya ile rekabette paha biçilmez bir 'kaldıraç' imkanı sunacaktır. Umarım, AB yanı başındaki 'güçlü' ve 'somut' 'çözüm fırsatı'nı çabuk fark eder.