BUGÜN Türkiye'de muazzam kirli bir oyun sahnelenmektedir. Yalancıların kardeşliği örgütünün fitne ve fesat operasyonuna maruz kalıyoruz. Bu sahte kalplerin operasyonuna gitmeden önce haydi gelin bir tur yapalım. Suudi Arabistan İngilizlerin Osmanlı'yı parçalamak için kurduğu inançtadır yani Vehhabi'dir. İki kez gittim oraya. Peygamber Efendimiz'in (SAV) arkadaşları Eshabı Kiram'ın yattığı devasa mezarlıkları gezdim. Hepsi dümdüz edilmişti. Kim nerede yatıyor belli değildi. Mezar taşlarına kadar sökülmüştü. Bilenler biliyordu kimin nerede yattığını. Onlardan biriyle, sevgili İsmail Mahnoli ile gezdik o kabristanları. Dua etmeye kalktığımızda polis sopa kaldırdı hep. Ellerimizi açamadık. İçimizden dua ettik.
İngilizler böyle kodlamıştı Vehhabileri. Mezarlar dümdüz edilecek, ziyaretler engellenecek, isimler unutturulacak, Osmanlı her türlü detaydan mahrum bırakılıp, Cihan İmparatorluğu kurmasına yol açan inancından uzaklaştırılacaktı. Ancak böyle parçalara ayrılabilir, tehlike olmaktan çıkardı. İşte o Vehhabi Suudi Arabistan'ın en tepesindekiler çıkıp bugün açıklama yaptılar peş peşe. "Filistin bizim umurumuzda değil" diyerek hem de. Kabe imamlarına "O topraklar İsrail'in hakkıdır" diye vaaz bile verdirdiler. Tamamen Vehhabilerden oluşan DEAŞ, İsrail- Gazze savaşının ilk günlerinde tarafını seçti "Filistinliler dinden çıkmış mürteddir. Onların katli vaciptir" diyerek İsrail soykırımına aleni destek verdi. Çünkü İngilizler onların beyinlerine, hatta hücrelerine kadar bunu şırınga etmişti. Şimdi Türkiye'de yaşayıp S.Arabistan'dan milyonlarca dolar yardım alan Vehhabiler bugün sosyal medyada yardırıyorlar. İsrail-Gazze savaşı üzerinden Erdoğan'a saldırıyorlar. "Filistinlilere yardım etmedi" diye ağıtlar yakıyorlar. Halbuki bunların inançları gereği Filistin umurlarında değil. Hatta "Mürted" yani "Dinden çıkmış" ve "Katli vacip" görüyorlar. Ancak dedik ya dertleri başka. Algı çalışması yapıp Erdoğan'a vuruyorlar da vuruyorlar. Milyon dolarlar aldıkları Vehhabi S.Arabistan'ın "Filistin umurumuzda değil" açıklamasına "GIK" bile diyemiyorlar. İçimizde bunların algı çalışmasına ve tezgahına, sahte ağıtlarına bakıp ağa düşen zavallı sazanlarımız da az değil. Halbuki bugün İslam Dünyası'nda Filistinlilere sahip, çıkan Soykırımı tüm dünyaya en ağır şekilde alçaklık ve barbarlık olarak ilan eden tek lider Erdoğan'dır.
Trump bugün İsrail'e "Barış şartlarını kabul et yoksa ABD yanından çekilir" diye sopa gösterdiyse bunda en büyük pay Erdoğan'ındır. Trump'ın bu açıklamaları yaparken "Erdoğan sert bir lider" diye eklemesi boşuna değildir. Filistinliler için "Umurumuzda değil" inancında olan ancak bunun üzerinden Erdoğan'a saldıran Vehhabilere, FETÖcüler de koro halinde eşlik etmekte, aynı argümanlarla saldırmaktadırlar. Halbuki, toprak olup cehennemi boylayan liderleri "İsrail'i ne kadar sevdiklerini" açık açık söylüyordu. Hatta hayattayken Gazze'ye yardım götüren yardım filosu için Wall Street Journal'e demeç verip "Gördüğüm şeyler hiç hoş değildi, çirkindi. Organizatörlerin Gazze'ye yardım götürmeden önce İsrail'le uzlaşma yoluna gitmemiş olmaları otoriteye baş kaldırmaktır" diye bas bas bağırdı. Şimdi onun peşinden giden zavallılar sosyal medyadan "Erdoğan Gazze'ye neden yardım etmiyor" diye Vehhabi ağzıyla borazan oluyor. Onlara içimizdeki İran yanlıları da eşlik ediyor. Hizbuttaahrir diye bir örgüt var. Onlar da sokaklarda demeç verip Filistinliler üzerinden Erdoğan'a saldırıyor.
Halbuki bu örgütü de İngilizler kurdu. Hindistan- Pakistan coğrafyasında çok etkili olan sapık bir akım. Bizzat CIA eski Ortadoğu şefi Robert Bauer yazdığı kitapta ilginç bir tespitte bulunuyor; "Tasavvufu inkar eden Vehhabilik ve tarikatçı yapılanma görüntüsündeki Hizbüttahrir birbirine karşıt gibi görünse de aslında bir madalyonun iki yüzü gibidirler. Çünkü her iki akımın da dayandığı kaynak aynıdır. İkisinin de kaynağı İbni Teymiye'dir" İslam coğrafyasındaki sapık akımlara bu açıdan bakmak ve nihai analizde her birinin tıpkı FETÖ gibi Siyonist-Haçlı istihbarat örgütlerinin oyuncağı olduğunu unutmamak gerekir.
Benim en çok üzüldüğüm, bunlara aldanıp sosyal medyadan onlardan aldıkları sufle ile yardıran içimizdeki saftiriklerdir. Hamas lideri Halit Meşal bile "Bugün en büyük destek ve yardımı Türkiye'den alıyoruz. Teşekkürler Erdoğan" derken, Filistin için "Umurumuzda değil." ve "İsrail otoritesine bağlı kalmak lazım" diyenlerin Gazze üzerinden Türkiye Başkanı'na saldırması, MOSSAD'ın da içinde olduğu bir istihbarat ağının operasyonudur. Bu yeme gelen bizim balıklara da "Allah akıl versin" demekten başka yapabileceğimiz bir şey yok.