Spor yazarları mağlubiyeti yorumladı: İspanyol hakemlerinin Türk takım düşmanlığı belgelendi
Galatasaray, UEFA Şampiyonlar Ligi’nin 5. haftasında 8 kritik oyuncusundan yoksun çıktığı karşılaşmada Belçika ekibi Union Saint-Gilloise’a 1-0 mağlup oldu. Union Saint-Gilloise karşısına çıkmadan önce sahasında üst üste 33 maçtır yenilmeyen sarı-kırmızılıların bu etkileyici serisi bu maçla birlikte son buldu. Spor yazarları kritik karşılaşmayı yorumlarken İspanyol hakemin kararları eleştiri konusu oldu. Sabah Gazetesi Yazarı Levent Tüzemen yazısında "İspanyol hakemlerinin Türk takımlarına karşı olan düşmanlığı bir kez daha belgelendi" ifadelerini kullandı.
Galatasaray, 8 önemli oyuncusundan yoksun çıktığı UEFA Şampiyonlar Ligi 5. hafta maçında Belçika temsilcisi Union Saint-Gilloise'a 1-0 yenildi.
33 MAÇLIK SERİ BİTTİ
Union Saint-Gilloise maçına kadar iç sahada üst üste 33 müsabakada yenilgi yüzü görmeyen Galatasaray'ın serisi sona erdi. Genç stoper Arda Ünyay, kariyerinin ilk UEFA Şampiyonlar Ligi maçında kırmızı kart gördü.

Spor yazarları Galatasaray'ın aldığı mağlubiyeti köşelerinde yorumladı...
LEVENT TÜZEMEN-GALATASARAY'A BEDEL Mİ ÖDETTİLER
İspanyol hakemlerinin Türk takımlarına karşı olan düşmanlığı bir kez daha belgelendi. Şampiyonlar Ligi'nde G.Saray'ın evinde Manchester United ile 3-3 berabere kaldığı maçı yine Jose Maria Sanchez yönetmiş, Mustafa Çulcu'nun bana yaptığı analizde; G.Saray'ın 1 penaltısını vermemişti. Zaman geçirmek için yatan bütün Gilloise oyuncularına destek verdi. Şeytanın avukatlığına soyunuyorum. Milli takımımızın İspanya'ya, Sevilla'da diz çöktürmesi ve 2 gol atmasının bedelini Sanchez, G.Saray'a ödettirdi. US Gilloise önünde G.Saray eksik kadrosu ile oynamaya çalıştı. Belçika ekibi, genç oyunculardan kurulu olduğu için G.Saray'a kolay pas yaptırmadı ve hemen baskı koydular. Ama G.Saray iyi oynamayabilir ama bir hakem oyun kurallarını değiştiremez. Neden mi? İlk yarıda David Promise, Sanchez'e hareketi sonrası sarı kart gördü, ikinci yarıda Uğurcan topu tutmasına rağmen bilerek ve görerek ayağına bastı. 2. sarıdan atılması gerekirdi. Uğurcan tedavi gördü, Sanchez'in kolladığı Promise, Gilloise'nin golünü attı ve ardından kırmızı görmemesi için oyundan alındı. Ben G.Saray'ı son dönemlerde kulübe ve kadro olarak bu kadar yetersiz görmedim. Oyuna girecek Arda ve Ahmed Kutucu vardı. Jakobs sakatlandı, Arda girdi. Çok top kaybı ile oynayan İlkay yerine oyuncu bile koyulamadı. Jakobs'un çıkması tüm oyun planını bozdu. İcardi etkisizdi, sonuçta revire dönen G.Saray, US Gilloise'ye karşı hesapta olmayan yenilgi aldı. İddianın devam etmesi için Okan Buruk ve öğrencileri Monaco'yu telafi maçı olarak görmeliler.

MURAT ÖZBOSTAN-EKSİK DE OLSAN 1 PUANI ALMALIYDIN
Özellikle Osimhen olmayınca Galatasaray yarım kalıyor.. Hem sahada hem kafalarda! Hücum edemiyor, patinaj çekiyor.. Hücumda İcardi yalnız kurt gibiydi, yaratıcılık da sıfıra indi.. Arjantinli oyuncu çabalıyor ama Union savunmasının arasında kayboldu. Kimse de top getirmedi çocuğa! Orta saha (Torreira-Sara ikilisi) topu kaptırınca kontralara yakalandık.. Sakatlıktan dönen İlkay, G.Birliği maçında oyuna girince fark yaratmıştı ama Devler Ligi olunca o da sırıttı.. Çünkü hazır değildi.. Güçsüzdü! Sahada gölge gibiydi.. Çok top kaybı yaparken takımının eksik oynamasını sağlayan isimlerden biri oldu.. Ya defans! Yediğimiz gol yakışmadı. 7 tane Galatasaraylı varken gelip 2-3 pasta golü attılar.. Sane hayal kırıklığıydı. Kanatta o kadar top kaptırıyor ki, Union'ın kontralarını besliyordu sanki! 70 dakika bir pozisyon dışında golü düşünmeyen Galatasaray son bölümde bastırdı, uyandı.. Kaos futboluna döndü.. Beraberlik iyi bir sonuç olabilirdi. 76'da kale dibinde kaçan net bir fırsat ve sonrasında da beklenen gol gelmedi.. Bu maçtan 3 puan alsak fıstık gibi olacaktı.. 24 garanti olacaktı.. Ama maç öncesi de eksikler nedeniyle çok karamsar bir tablo ortaya konmuştu.. Bu takımı etkilemiş! Ama felaket bir 11'in de yoktu.. Bu ekip mazerete sığınmadan 1 puanı almalıydı.. Fakat buradan bir ders de çıkarmak gerek.. Bu kadro sezon başından geniş tutulmalıydı.. Takım eksik kurulmuş eksik!

MUSTAFA ÇULCU-HAKEM ŞAŞIRTMADI
Galatasaray eldeki en iyi 11 ile sahadaydı. İnsan dönüp kulübeye bakmaya korkuyordu! İcardi üç stoperin göbeğinde kaldı. Hücum etkinliği sadece top Barış'a gelince oluyor. Galatasaray'ın önde baskı kalitesi düşük olunca rakip çok rahat kırıp çıkıyor. İlkay'ın henüz maç ritmi yok. Düşük pas yüzdesi ile temposuz oynuyor. Sistem takımı Gilloise her zamanki gibi topla aynı yüzde ile kalabalık savunma yaparak oynadı. Geçiş oyununda başarılıydılar. Disiplinli oynadılar, maçı kazandılar. Jose Maria Sanchez Martinez 42 yaşında İspanyol hakem… 2023'te Galatasaray-M.United (3-3) maçındaki tartışmalı kararlarından hatırlıyoruz. Akşam da kaldığı yerden devam etti. Kararları ile bizi şaşırtmadı! Oyuncularla iletişimi abartıp muhabbetle oyunu kontrol etmeye çalıştı David Akinpelu'yu ikinci sarıdan atmayınca oyun sertleşti, oyun kontrolünde zorlandı. 26 faul, 7 sarı, 1 de sarıdan kırmızı ile maçı tamamladı. Barış'a kontrolsüz giren Mac Allister'e sarı göstermemesi kabul edilemez. 24'te Torreira'nın El Hadji'ye arkadan yüklenişine sahada penaltı verse kimse bir şey diyemezdi, 'devam' dedi. Uyanıklık yaptı, işi VAR'a pasladı, VAR'ın karışacağı bir pozisyon değildi. 27'de Sallai- Niang mücadelesi kaçınılmaz temas, devam kararı doğru. 89'da Arda'yı çift sarıdan ihraç eden sözüm ona yürekli hakem ki ikinci sarı tartışılır. Aynı yürekliliği sarısı olan Akinpelu 52'de kaleci Uğurcan'a yaptığı kontrolsüz hareketi dolayısıyla ikinci sarıdan ihraç edemedi veya etmedi! O oyuncu golü attı, hocası akıllı davrandı, hakemin yapamadığını yaptı oyundan aldı. Elit kategori hakemini sahaya gömdü.

BÜLENT TİMURLENK - BİR ÇUVAL İNCİRİ
Galatasaray'ın topu tüfeğiyle saldırmaması için iki neden vardı:
1-Takım eksikti ve sakatlıklardan dönenler soru işaretiydi, bu ön alan ile rakibe yoğun presin pratiği yoktu.
2- Yedek kulübesinden katkı gelmeyeceği için sahaya çıkanlar enerjilerini 90 dakikaya yaymak zorundaydılar. (ki Galatasaray sadece bir zorunlu değişiklik yaptı.
Üç sert maçta, ağır mağlubiyet almış Belçika ekibi karşısında set oyununda öne çıkması gereken adamlardan Barış haricinde hepsi ortalıkta görünmeyince daha ilk 20 dakikada bu maçı kazanamıyorsan mutlaka kaybetme fotoğrafı çıktı. Sane yine verimsiz, İlkay güçsüz ve "maestro" kimliğinden uzak, Sara ise bir var bir yoktu. Oyunu ilk yarıda tutan yine Torreira oldu. Ön alan presinde Osimhen, rakibin geçiş hücumlarına duvar olacak Lemina olmayınca Lucas da orta sahada tek başına bir yere kadar idare etti. Buruk, Arda'yı oyuna aldığında Abdülkerim'i sol beke kaydırabilirdi. Sallai'yi sağ bekten alıp 3-5-2'nin kanadı yaptı. Onun kaptırdığı top kontratağa döndüğünde koşu kesti ve pozisyondan gol geldi. Yıllardır süren sağ-sol bek kaosunda dün maçı bitiren bekler Davinson ve Sallai'ydi. Doğrusu Şampiyonlar Ligi'nde 3 maç arka arkaya kazandıktan sonra Gilloise'a İstanbul'da 3 puan vermek bir çuval inciri berbat etmek gibi. Maçın hakemi kötüydü ama Galatasaray'dan daha fazla değil. 5-3-2 dizilen iki ayrı duvan ören Belçikalılar kısıtlı yetenek, fizik ve güçlü 3 puanı aldılar. Galatasaray'da alkışlanacak adam Lucas Torreira.. Kaybedilen maçın da sakatlıkların da açtığı yaralara pansuman için 6 günleri var Kemerburgaz'da…
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN