Tom Barrack'tan teröristbaşı Şahin'e manidar ziyaret! Görüşmenin ardından Suriye'de çatışma mı planlandı?
Suriye'de dün (6 Ekim 2025) Ahmed Şara'nın göreve gelmesi sonrası ilk kez parlamento seçimleri yapıldı. Ardından akşam saatlerinde terör örgütü SDG tarafından Halep kentindeki iki mahalleye saldırı gerçekleşti. Bölgedeki Rahman Camii çevresi havan saldırısıyla hedef alınırken sokaklar adeta savaş alanına döndü. Yaşanan gelişmelerin ardından Suriye ordusu devreye girerek bölgeye askeri sevkiyat düzenledi. Çatışmalardan birkaç saat önce ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi ve Türkiye'nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack'ın YPG/PKK elebaşısı Ferhat Abdi Şahin ile görüşme yapması dikkat çekti. Barrack ve Şahin görüşmesinin detayları açıklanmazken gerçekleşen ziyaret oldukça manidar bulundu. Peki bu görüşmede Suriye'deki çatışmalar mı planlandı? A Haber'de Mehmet Derindağ'ın sunduğu Gece Ajansı programına katılan uzmanlar Halep'teki çatışmaları ve Barrack-Şahin görüşmesini değerlendirdi.
Suriye'de parlamento seçimlerinin gerçekleşmesi sonrası Halep kentinde terör örgütü SDG tarafından saldırı gerçekleşmesiyle gözler bir kez daha Ortadoğu'ya çevrildi. Bir yandan Mısır'da Gazze'nin ateşkes müzakereleri sürürken diğer yandan Suriye güvenlik güçleri ve SDG arasındaki çatışmaların şiddetlenmesi birçok soruyu beraberinde getirdi. Öte yandan çatışmalardan birkaç saat önce ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi ve Türkiye'nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack'ın YPG/PKK elebaşısı Ferhat Abdi Şahin ile gerçekleştirdiği görüşme ise "Çatışmalar mı planlandı?" sorularının sorulmasına neden oldu. Barrack-Şahin görüşmesinde herhangi bir açıklama yapılmamı kafaları karıştırırken Suriye yeniden ateş altına mı sürüklenmek isteniyor? A Haber'de Mehmet Derindağ'ın sunduğu Gece Ajansı programına katılan uzmanlar Halep'teki çatışmaları ve Barrack'ın teröristbaşı Şahin ile manidar görüşmesini değerlendirdi.
"TOM BARRACK ZİYARETİNİN İNCELENMESİ GEREKİYOR"
Askeri Stratejist Prof. Dr. Ali Fuat Gökçe: Suriye'de şimdi neden Halep'te bu olaylar neden meydana geldi? Biraz önce siz bir tanesini haber olarak verdiniz: Tom Barrack ziyareti var. İkincisi ise Suriye'de seçimler yapıldı. Bakın, üç tane ilde seçimler yapılamadı. Bunların iki tanesi SDG bölgesinde, bir tanesi de Süveyda'da. Şimdi iş böyle olunca, bu hem seçimler hem bu Barrack ziyareti acaba buradaki olayları tetikledi mi? Bu da incelenmesi gereken, tartışılması gereken konuların başında geliyor. Yani İsrail'in bölgedeki politikaları var, düğmeye basma olayı olabilir ama bu düğmeye neden şimdi basıldı? İşte ben onu anlatmak istiyorum. Yani zaten biliyoruz İsrail'in Suriye özelindeki politikasını: Bölüp parçalayıp yönetme politikası, farklılıkları kullanma politikası. Şimdi bütün bunları geniş perspektifte düşünüp biraz içine girdiğimizde, şimdi bu politikanın uygulanabilmesi için bahaneler olması lazım, sebepler aranması lazım. Acaba bu sebeplerin içerisinde seçimler mi var? Ya da Tom Barrack ne dedi, ne vaat etti? "Sadece ziyaret ettim" diyor. Ama ayrıntı var mı? Benim ulaşabildiğim yok, bununla ilgili bir açıklama yok.
A Haber - Ekran Görüntüsü
"ÇATIŞMALAR BÜYÜRSE BİR KÜRT-ARAP ÇATIŞMASINA DÖNME İHTİMALİ YÜKSEKTİR. "
Halep'teki çatışmalar çok tehlikeli ve bizim hemen güneyimizde. Yani bugün Kilis'e bir saat mesafede. Halep de Kilis'e o da en fazla bir saat mesafede. Dolayısıyla iş böyle olunca, bırakın bu mesafeleri, Türkiye'yi de doğrudan ilgilendiren bir olay. Halep'teki çatışmalar sebebi her ne olursa olsun, eğer büyürse bir Kürt-Arap çatışmasına dönme ihtimali yüksektir. O zaman Türkiye buna sessiz kalmaz. Ama istenen, İsrail tarafından istenen de zaten budur: Bölgede bir Türk-Kürt çatışması. Daha önce yaptığımız konuşmalarda da şunu dedik: SDG neden silahlarını, silahlı güçlerini entegre etmiyor Suriye ordusuna diye konuştuğumuzda, bölgede meydana gelebilecek fiili durumlardan faydalanabilmek için diye açıklamıştık. Acaba bu o fiili durum mu? Yani oradaki bir fiili durum bu mu? Bu da düşünülmesi gereken bir durum. Dolayısıyla bu çatışmanın bir an önce bitmesi gerekiyor ama öyle sıradan sebeplerle çıkarılan bir çatışma değil bu. Bu çatışma oldukça planlanmış bana göre, hazırlanmış gibi gözüküyor ve tam da böyle seçimler ve Tom Barrack ziyaretten sonra düğmeye basılmış bir olay, bir planın parçası. Büyük pencerede de, fotoğrafta da İsrail'in bölgedeki politikaları yer alıyor diyebilirim şimdilik.
A Haber - Ekran Görüntüsü
"BARRACK VE ABD, SDG'Yİ MEŞRU BİR GÜÇ OLARAK GÖRÜYOR"
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Cihan Günyel: Ortadoğu'da hiçbir şey tesadüfi değil bana soracak olursanız ve tüm gelişmelerin de birbirleriyle bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Şimdi Ali Fuat Hocam bahsetti: Seçimler yapılmış, üstüne bugün Tom Barrack, ki Fırat'ın doğusuna gidiyor, terör örgütü liderleriyle görüşüyor ve şurada parantez açmak lazım: Zaten Tom Barrack ve Amerika, SDG terör örgütünü meşru bir güç olarak görüyor. Bir de işin tabii bu boyutu var. Şimdi diğer açılardan yine baktığımızda Mısır'da bugün Gazze'de soykırımın durması süreciyle ilgili, yani barış süreciyle ilgili adımlar atılıyorken ve Halep'te yaşanan bugünkü terör örgütüyle Yeni Suriye Hükümeti'nin çatışması... İlginçtir, belki Ali Fuat Hocam daha iyi bilecektir ama benim bildiğim muhalifler Şam'a doğru ilerlerken, o zamanki Esed rejimine karşı, mesela Halep'i aldıktan sonra orada SDG terör örgütüyle aslında hiç çatışmamışlardı, yanlış hatırlamıyorsam ve orada sonrasında 10 Mart mutabakatıyla da Eşrefiye ve Şeyh Maksut mahalleleri, oraya karışılmadı. "Tamam" dedi, burada yerel asayiş gücü veyahut da polis gücü diyebileceğimiz bir şekilde burada durulmasına da izin verilmişti. Şimdi Halep'te olması da tabii enteresan ve burada çatışmanın başlıyor olması, elbette ki geniş perspektifte de bize birtakım aslında uluslararası aktörleri de okların üstüne döndüğü süreci başlatıyor.
A Haber - Ekran Görüntüsü
"İSRAİL'İN SURİYE'DEKİ PLANI LÜBNAN MODELİNİ ORTAYA ÇIKARMAK"
Şimdi İsrail'in Suriye'deki politikası şu: En kötüsü Lübnan benzeri bir modeli ortaya çıkartmak. Yani tamamen kendi askerî gücünün olmadığı, çok fazla parçaya bölünmüş veyahut da kimlikler üzerinden, ortak bir ulus kimliğinin oluşturulmadığı, zayıf bırakılmış ama her türlü de size tehdit, kendi tabii ki İsrail'in kendi mantığıyla tehdit oluşturmayacak, aslında başarısız bir devletin hayatını sürdürmesi. Şimdi bağlantı üzerinde gittiğimizde önce aslında Lazkiye'de başlamıştı. Sonrasında Süveyda'da olaylar çok ciddi yaşandı. Tabii bu arada şunu da unutmayalım, İsrail'in Şam'a doğru da özellikle yeni yerleri işgal ettiğini ve bugün de Halep. Şimdi kendisini bir ulus devlet üzerinde kurmaya çalışan, meşruiyetini sağlamaya çalışan ama aynı zamanda baktığımızda şimdi durum şu: ekonomik olarak da altyapısı çökmüş bir Suriye'yle karşı karşıyayız ve uluslararası aktörler. Şimdi sahada önceden var olanlar ve şu anda artık etkisi yitirilmiş olanların geri dönme isteği veyahut da Rusya'nın tekrardan güçlenme isteği. Ve bu kadar etnik veyahut da dini kimlik üzerinden, ki şunu unutmayalım, bu ulus devletin oluşmama sebeplerinden birisi de belki geçmişiyle de alakalıydı, çünkü bu tarz bir ulus devlet bilincine bir türlü ulaşamamış Suriye vardı. Şimdi bunların üzerinden kaşıyabilmek ve bunun üzerinden Suriye'yi parçalamak da maalesef birtakım aktörlerin hem sahaya geri dönmek için hem de kendi çıkarlarını hayata geçirmek için fırsat kolladıkları bir süreci de getiriyor. Bugün çok ilginç, Trump da örneğin Norfolk Deniz Üssü'nde Amerikan donanmasının 250. yılını kutladı, İran'ı mesela ciddi bir şekilde tehdit etti. "Ya ben 22 sene nükleer çalışmalar için bir daha yapmanızı beklemeyeceğim, hemen vuracağım" veyahut da şu an Katar'daki Amerikan üssüne çok fazla derecede iddialar arasında yakıt tankerlerini Amerika'nın gönderdiği. E şimdi her birini ele aldığımızda maalesef Ortadoğu'da tekrardan belki de İsrail'in ve Amerika'nın kendi politikalarını hayata geçirme yönünde sanki adımlar atma niyetinde olduğunu görüyoruz.
A Haber - Ekran Görüntüsü
"YENİ BİR ÇATIŞMANIN FİTİLİNİ ATEŞLEYEBİLİR"
İsrail'in 12 günlük saldırılarında tamamen İran'a kadar hava sahasında, yani burada hem Irak'ın hem Suriye'nin hiçbir kendisine tehdit oluşturulmadan çok rahat gitti ve operasyonlarını, saldırılarını düzenlemişti. Yani Suriye sahası aktörlerin hem bölgesel hem küresel aktörlerin çok çabuk vazgeçecekleri bir yer değil. Açıkçası belki de istikrarsızlık için de, daha büyük çatışmalar içerisinde de sahaya girmek isteyeceklerdir. Ama bugün yanlış bilmiyorsam Halep Valiliği sanırım ateşkes görüşmelerinin başladığını duyurmuştu. Ben her şeye rağmen Amerika'nın ve Türkiye'nin burada devreye girdiğini düşünüyorum. Çünkü burada yaşanabilecek, Ali Fuat Hocam da aslında ondan bahsetti, bir Kürt-Arap çatışması, belki Lazkiye'ye tekrardan sıçrama, Süveyda'ya sıçrama, İsrail'in bunu bahane ederek tekrardan girmesi ve sadece Suriye'de kalmayıp bölgeyi çok büyük etkisi olabilecek bir yeni çatışmanın da fitilini ateşleyebilir.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN


