Karayipler'de savaş rüzgarları! ABD Venezuela'dan ne istiyor? | PERSPEKTİF
Karayipler, son yılların en sert jeopolitik krizine sahne oluyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın Venezuela'ya yönelik sert açıklamaları, askeri hareketlilik ve karşılıklı yaptırımlarla bölgede tansiyonu yükseltti. Washington yönetimi gerilime gerekçe olarak "uyuşturucuyla mücadeleyi" gösterse de, perde arkasında Rusya ve Çin'in bölgedeki varlığına karşı bir güç savaşı olduğu belirtiliyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'yu "Güneş Karteli"ni yönetmekle suçlaması ve orduya tam yetki vermesiyle başlayan süreç, bölgeyi sıcak çatışmanın eşiğine getirdi. Karayipler'de artan askeri yığınak ve diplomatik hamleler, krizin sadece iki ülke arasında kalmayacağını gösteriyor.
ABD'DEN KARAYİPLER'E ASKERİ YIĞINAK
ABD yönetimi, Venezuela açıklarına dünyanın en büyük uçak gemilerinden USS Gerald Ford ve saldırı grubunu gönderdi. Bölgede 20'den fazla tekneye saldırı düzenlenirken, 80'den fazla kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Washington, bu hamleleri "uyuşturucu kartelleriyle mücadele" kapsamında değerlendiriyor.
(foto:ahaber.com.tr - ARŞİV)
MADURO'DAN "SAVAŞ HAZIRLIĞI" TALİMATI
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ise ABD'nin tehditlerine karşı orduya "savaş hazırlığı" emri verdi. Ülke genelinde ve Karayipler kıyılarında 72 saat süren askeri tatbikatlar gerçekleştirilirken, 5 bin 600 yeni askerin orduya katıldığı açıklandı. Maduro, ABD'nin hamlelerini "emperyalist saldırganlık" olarak nitelendirdi.
(foto:ahaber.com.tr - ARŞİV)
PERDE ARKASINDAKİ ASIL NEDENLER
Uzmanlar, ABD'nin Venezuela üzerindeki baskısının ardında yatan asıl nedenleri üç temel başlıkta topluyor. Washington yönetiminin, Venezuela'yı Rusya ve Çin'in Batı Yarımküre'deki "ileri karakolu" olarak gördüğü ve bu nüfuzu kırmak istediği belirtiliyor. Bölgedeki askeri tehdit algısı da dikkat çeken bir diğer unsur.
Rusya'nın Karakas yönetimine S-300 hava savunma sistemleri ve savaş uçakları göndermesi, ABD için stratejik bir tehlike olarak değerlendiriliyor. Tüm bunlarla birlikte Çin faktörü de masada; Pekin yönetiminin Venezuela petrolünü satın alarak ABD yaptırımlarını delmesi ve bölgede ekonomik olarak kök salması, Washington'ı rahatsız eden en kritik faktörler arasında gösteriliyor.
(foto:ahaber.com.tr - ARŞİV)
BAŞKAN ERDOĞAN DEVREDE
Krizin tırmandığı dönemde Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Venezuela Devlet Başkanı Maduro ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Erdoğan, sorunların diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini vurgulayarak, gerginliğin bir an evvel yatışması temennisinde bulundu.
(foto:ahaber.com.tr - ARŞİV)
HAVAYOLU ŞİRKETLERİNDEN AMBARGO
Gerilim, sivil havacılığı da vurdu. Trump'ın "Venezuela hava sahası kapatılacak" açıklamasının ardından, birçok uluslararası havayolu şirketi Venezuela uçuşlarını askıya aldı veya rotalarını değiştirdi. Karakas yönetimi, bu kararı "egemenlik ihlali" olarak tanımladı.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN