2026 Bütçesi Komisyon’dan geçti! Cevdet Yılmaz'dan bütçe değerlendirmesi
2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Tekliflerin görüşmelerinin tamamlanmasının ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, komisyonda Cumhurbaşkanlığı ile bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşların 2026 yılı bütçelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Komisyonda, Cumhurbaşkanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşların bütçelerinin kabul edilmesinin ardından Bütçe Kanun Teklifinin maddelerinin görüşmelerine geçildi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi kabul edildi (AA)
15 maddeden oluşan 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 7 maddeden oluşan 2024 Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi de komisyonda kabul edildi.
Komisyonda, 2026 yılı bütçe kanun teklifinin maddeleri üzerinde görüşmeler sırasında sunulan 5 önerge oylanarak kabul edildi. Buna göre, Hazine ve Maliye Bakanlığının bütçesine 50 milyar lira ödenek eklenerek, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nde genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin gider toplamı 18 trilyon 801 milyar 514 milyon 833 bin liraya yükseltildi.
Diğer önergeyle, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifine bağlı işaretli cetvelin genel bütçenin gelirleri kısmında 2 trilyon 17 milyar 611 milyon 376 bin lira olan 2026 yılı beyana dayanan KDV tutarına 50 milyar lira eklenerek toplam tutar 2 trilyon 67 milyar 611 milyon 376 bin liraya çıkarıldı.
Komisyonda kabul edilen önerge doğrultusunda, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifine bağlı işaretli cetvelde gösterilen 2026 yılı beyana dayanan KDV tutarına 50 milyar lira ilave edilerek 2026 yılı genel bütçe gelir tutarı 16 trilyon 82 milyar 32 milyon 487 bin lira olarak düzenlendi.
Diğer bir önergeye göre, 375 sayılı KHK'nin 1'inci maddesi çerçevesinde sürekli görevle yurt dışına atanan personelden kendilerine yurt dışında kamu kurum ve kuruluşlarınca kiralanan konutların tahsis edilmesi halinde alınacak kira bedelleri, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Dışişleri bakanlıklarınca tespit edilecek ülkeler dışında belirlenecek.
Komisyonda tüm partilerin oybirliğiyle kabul edilen önergeyle 375 sayılı KHK'ye ekli ilgili cetvelde yer alan kariyer meslek kadrolarında bulunanlar ve mali hakları mevzuatı uyarınca ilgili cetvelde yer alan kadrolar esas veya emsal alınarak belirlenenler ile bazı yöneticilerin mali haklarında düzenleme yapılması amaçlanıyor. Buna göre, üst düzey kamu görevlilerinin gösterge rakamları yükseltilecek. Bu kapsamda başkan, başkan yardımcısı, genel müdür, daire başkanı seviyesindeki görevlerde bulunanların tazminat ve ek ödeme göstergelerinde artış yapılacak. Bazı kamu kurumlarının üst düzey yöneticileri ile bazı kurulların üyeleri için öngörülen göstergeler artırılarak, aylıklarına yansıyacak ek ödemeler yükseltilecek. Hazine ve Maliye Bakanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Gelir İdaresi Başkanlığının merkez teşkilatının 375 sayılı KHK'nin ilgili cetvellerinde bulunan kadrolarında yer alanlara, devlet memuru aylığının yüzde 200'ünü aşmayacak şekilde ek ödeme yapılacak.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz (AA)
"BÜTÇE, GENEL KURULDA NİHAİ KARARDAN SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRECEK"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, görüşmelerin tamamlanmasının ardından yaptığı konuşmada, 23 Ekim'de başlayan bütçe görüşmelerinin Plan ve Bütçe Komisyonu aşamasında, TBMM ve Cumhurbaşkanlığı bütçelerinin yanı sıra 17 bakanlığın, toplamda 228 kamu kurumunun bütçesi, 227 kamu kurumunun kesin hesabı ile 222 Sayıştay raporu üzerine 21 birleşim boyunca büyük bir özveriyle bir çalışma yapıldığını söyledi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Muş'a teşekkür eden Yılmaz, Muş'un, önemli ve sorumluluk isteyen bir görevi başarılı bir şekilde gerçekleştirdiğini belirtti.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a da bütçe hazırlık sürecindeki güçlü liderliği ve sağladığı vizyon için şükranlarını sunan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye Yüzyılı' hedeflerimiz doğrultusunda Cumhur İttifakı çatısı altında destek veren siyasi partilere ve MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli'ye yürekten teşekkür ediyorum. Başta Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı olmak üzere bütçe teklifinin hazırlanmasında ve müzakere süreçlerinde emeği geçen tüm bakanlıklarımıza, kamu kurum ve kuruluşlarımıza, Sayıştay Başkanlığına, komisyon çalışmalarımız boyunca görev alan tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum."
Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin 8'inci, AK Parti iktidarlarının 24'üncü, Türkiye Yüzyılı'nın da 3'üncü bütçesini yaptıklarına dikkati çekerek, "2026 yılı bütçesi, ülkemize, milletimize hayırlı olsun. Genel Kurulda nihai karardan sonra yürürlüğe girecek olan bütçemizin ülkemize bereketli olmasını, yapılan harcamaların 86 milyonun beklentilerine cevap vermesini temenni ediyorum." dedi.
Samsun Milletvekili Mehmet Muş (AA)
"40 GÜN ÇALIŞTIK, 21 BİRLEŞİM 77 OTURUM VE 240 SAAT MESAİ YAPTIK"
Komisyon Başkanı Muş, vefat eden 26. ve 27. Dönem AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk'ün önceki dönemlerde komisyonda görev yaptığını anımsatarak, Öztürk'e Allah'tan rahmet diledi. Muş, "Hayat hiç kimseyi kırmaya değmiyor. Hepimiz bir yolculuk içerisindeyiz ve az olan ömürden daha az kalmış vaziyette. Bu açıdan komisyon üyelerimizden veya komisyon üyesi olmayan milletvekillerinden, katılanlardan belki söz talebini karşılayamadıklarımız olmuştur. Onlar da lütfen kusura bakmasınlar, belirli kurallar çerçevesinde bunu yürütmek zorundaydık." ifadelerini kullandı.
Komisyonda bütçe mesaisinin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'ın 23 Ekim'de bütçe sunuşuyla başladığını anımsatan Muş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maraton bugün tamamlandı. Yaklaşık 40 gün çalıştık, 21 birleşim 77 oturum ve 240 saat mesai yaptık. Geçen yılla aynı. Bu görüşmelerde komisyon üyeleri de dahil 271 milletvekilimizin toplam 1353 söz talebi olmuştur. 271 farklı milletvekili. Dolayısıyla Meclisin yüzde 46'sı komisyona gelip görüşlerini ifade etmiştir. Bu, ciddi bir oran. Burada kurallara uymasak bu oran aşağıya düşecek. Bu süreç içerisinde demokratik bir ortamı oluşturmaya gayret ettim. Olabildiğince milletvekillerinin söz taleplerinin karşılanmasına, sordukları soruların yazılı olarak bakanlıklardan, ilgili kurumlardan geri alınıp milletvekillerimize verilmesine gayret ettim. Özellikle denetim yetkilerini kullanırken herhangi bir kısıtlamaya sebebiyet verecek hiçbir şeye müsaade etmedim."
Bütçenin hayırlı olmasını dileyen Muş, özverili çalışmalarından dolayı komisyon üyelerine, bürokratlara ve çalışanlara teşekkür etti.
Yılmaz, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Cumhurbaşkanlığı ile bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşların 2026 yılı bütçeleri üzerindeki görüşmelerin ardından milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Cumhurbaşkanlığının bütçesi ve harcamalarıyla ilgili eleştirilere yönelik Yılmaz, bunun doğru bir yaklaşım olmadığını ifade etti.
Yılmaz, "Rakamlar ortada. Bu ülkenin yönetim merkezi olan Cumhurbaşkanlığının bütçeden aldığı pay şu anda binde 1,1. Geçmişte bu işleri yapan iki tane kurum vardı. Bir Cumhurbaşkanlığı, bir Başbakanlık olarak. O dönemlerde bütçeden Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık ne kadar pay alıyormuş diye bakıyoruz, binde 3,2. Yani bugünkü Cumhurbaşkanlığının harcaması, bütçe içindeki oranı, geçmişteki Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığının oranının neredeyse üçte biri nispetinde. Üstelik bu giderlerin, Cumhurbaşkanlığı bütçesinin yüzde 41'i diğer kurumlara transferlerden oluşuyor." değerlendirmesinde bulundu.
Türk askerinin, dünyanın birçok yerinde görev yaptığına işaret eden Yılmaz, "Cumhurbaşkanlığı bütçesinden buralara transfer yapıyoruz. Acil destek giderlerine transfer ediliyor." diye konuştu.
2026 yılı bütçesinde bütün genel idareler için artış oranının yüzde 28,38 olduğunu anlatan Yılmaz, "Cumhurbaşkanlığı bütçesindeki artış oranı ise 25,7. Yani genel artış oranının altında bir oranda artmış Cumhurbaşkanlığı bütçemiz, üstünde artmamış." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, öte yandan NATO Zirvesi'nin gelecek sene Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılacağına dikkati çekerek, 10 bin kişinin katılacağı bu Zirve'ye rağmen söz konusu bütçede çok fazla bir artış görülmediğine işaret etti.
Yılmaz, "Cumhurbaşkanlığında elbette yapılan işin niteliğine bağlı olarak harcamalar yapılmaktadır ama bir taraftan da son derece titiz bir yaklaşım olduğunu, genel sekreterliğimizin, diğer bütün birimlerimizin israftan kaçınan, tasarrufu öngören bir yaklaşımla bütçemizi yönettiklerini çok rahatlıkla söyleyebilirim. Bir tane örnek vereyim: yasal hakkı olduğu halde çalışanlar veya danışmanlar, Cumhurbaşkanımız bir ziyarete gittiğinde hiç kimse yolluk almıyor. Hiçbir çalışana Cumhurbaşkanlığı yurt dışında yolluk vermiyor." şeklinde konuştu.
Bir milletvekilinin "Uçak kaldırıyor" şeklinde laf atması üzerine Yılmaz, "Elbette uçak kalkacak, başka nasıl gidebilirler? Ama burada bir yolluk ödenmiyor, onu söylemeye çalışıyorum. Yasal anlamda aslında ödenme imkanı da var ama bunun dışında bir harcama yapılmıyor. Yani Cumhurbaşkanlığımızın bu konularda oldukça hassas olduğunu söyleyebilirim." dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda soruları yanıtladı (AA)
"ABARTILI, ÇOK YÜKSEK BİR HARCAMA SÖZ KONUSU DEĞİL"
Örtülü ödeneğe ilişkin yorumlar yapıldığını hatırlatan Yılmaz, örtülü ödenekle ilgili "bütçenin başlangıç ödeneğinin binde 5'ini geçemez" şeklinde kanuni bir düzenleme bulunduğunu anımsattı.
Yılmaz, "Gerçekleşme ise 2024 yılında on binde 5'i, 2025 yılında on binde 3'ü. Yani yasal sınırın, üst limitin onda biri, hatta onda birinin de altında bir seviyede harcama söz konusu. Öyle abartılı, çok yüksek bir harcama söz konusu değil. Tabii ki gerekli olduğu zaman da kullanılan bir kaynak." diye konuştu.
Bütçe başlangıç ödeneğinin yüzde 10'u kadar idarenin kurumlar arası aktarma yapma imkanının olduğuna da dikkati çeken Yılmaz, "2025 yılında 1 trilyon 461 milyar limit varken bugüne kadar 475 milyar kullanılmış. Başlangıç ödeneğine oranla yüzde 3,3. Yani bu kurumlar arası aktarmalar da öyle abartıldığı ölçüde değil. Kaldı ki bu bir yasal mekanizma ve teknik anlamda da anlamlı bir mekanizma. Bir kuruma başlangıç ödeneği koyarsınız ama şu veya bu sebeple harcama yapamamıştır, ihalesi iptal olmuştur, teknik bir zorluk çıkmıştır, başka bir sebeple o para harcanamamıştır. Bunu daha fazla para harcayacak bir kuruma aktarmaktan daha doğal bir şey olamaz." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, "Yıl başında ne dediysek yıl sonunda da hiç değişmesin" yaklaşımının doğru olmadığını dile getirdi.
"(VERGİ HARCAMALARI) OLABİLDİĞİNCE AZALTMAYA, MİKTARINI DÜŞÜRMEYE ÇALIŞIYORUZ"
Vergi harcamalarıyla ilgili eleştirilere değinen Yılmaz, vergi harcamalarını giderek azaltmaya çalıştıklarını vurguladı. Yılmaz, "Olabildiğince azaltmaya, miktarını düşürmeye çalışıyoruz." dedi.
2025'te vergi harcamalarının milli gelire oranının 5,1 olduğunu ifade eden Yılmaz, "2026'da bunu 4,7'ye düşürüyoruz. Program dönemi sonunda da 4,1'i hedefliyoruz. Yani giderek bunun oranını da düşürme gayreti içindeyiz ama bunların birçoğu sosyal boyutu olan harcamalar. Bir kısmı da teşvik politikalarımızdan, belli yatırımları, istihdam için, katma değer için desteklediğimiz yatırımları cezbetmeye dönük istisnalar. Yoksa keyfi anlamda, hani 'şu şirkete şunu verelim, bundan şunu istisna kılalım' diye bir şey söz konusu değil." değerlendirmesinde bulundu.
Yılmaz, gelecek dönemlerde hangi teşvik belgeleri olursa olsun şirketlerin artık en azından yüzde 10 vergi ödeyeceğini veya yabancı bir uluslararası şirketin de yüzde 15 kurumlar vergisi ödeyeceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz (AA)
"CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ İYİLEŞTİRMELERE AÇIK BİR SİSTEMDİR"
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili eleştirilere ilişkin Yılmaz, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni değerlendirirken önceki dönemlerdeki dünya ve Türkiye şartlarıyla son 5 yıldaki dünya, bölge, Türkiye şartlarını birbirinden iyi ayırt etmemiz lazım. Son 5 yılda dünyada, bölgemizde ve ülkemizde çok önemli gelişmeler oldu. Bir defa pandemi diye bir hadise yaşadı bütün dünya. 15 Temmuz yaşandı. Üstüne tarihimizin en büyük afetini yaşadık. Bölgemizde savaşlar yaşadık. Bütün bunlar hiç olmamış gibi sadece yönetim sistemini eleştirmeyin anlamında söylemiyorum ama önce bu değişimleri bir görün. Ondan sonra bunların etkilerini bir ölçelim de ondan sonra yönetim sistemini tartışalım. Tam aksine ben şunun altını çizmek istiyorum: iyi ki böyle bir sisteme geçmişiz çünkü dünyanın gidişatı, risklerin arttığı, belirsizliklerin arttığı bir yöne doğru. Siyasette de ekonomide de jeopolitik anlamda da dünyada risklerin arttığı bir dünyaya doğru gidiyoruz. Eskisinden de daha önemli şu anda istikrar. Pandemiyi yönetmeniz için de önemli, bölgesel çatışmalarda ülkemizin istikrarını korumak açısından da, küresel rekabet ortamında ülkemizin bekasını, uzun vadeli geleceğini korumak açısından da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin eskisinden de daha önemli hale geldiğine inanıyorum."
Cevdet Yılmaz, sistemi getirirken şartlara göre değişime açık bir yapı olduğunu söylediklerini hatırlattı. İyileştirmeye dönük değişimlerin her zaman için mümkün olduğunun altını çizen Yılmaz, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de elbette ki bu iyileştirmelere, gelişmelere açık bir sistemdir. Buna biz de buna kafa yoruyoruz." dedi.
"Bu konularda 'hem sistemi, yönetim sistemini iyileştirelim' diyorsunuz hem de 'anayasayı tartışmayız' diyorsunuz." ifadelerini kullanan Yılmaz, "Ana muhalefete söylüyorum, 'anayasayı konuşmayız ama bu yönetim sistemi değişsin' diyorsunuz. Ben de buradan bir çağrı yapıyorum: Anayasa bütün partilerin seçim beyannamelerinde taahhütleri arasında var. Bu Meclisin görevi ama her partinin de bu konuda mutfağını çalıştırması, bir hazırlık yapması, sonra oturup bunları müzakere etmesi lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Yılmaz, bir milletvekilinin "4 madde dahil mi?" sorusu üzerine de "4 madde dahil değil. Onu zaten Cumhurbaşkanımız söyledi." dedi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret konularının dile getirildiğini hatırlatan Yılmaz, bununla ilgili kanuni bir çerçeve olduğunu, Başkan Erdoğan'ın tercihi olmadığını vurguladı. İnsanın, yaratılmışların en şereflisi olduğuna dikkati çeken Yılmaz, "Hiç kimsenin bir başkasına hakaret etmeye hakkı yok, bir başkasına küfretmeye hakkı yok." diye konuştu.
Yargının bu süreçleri başlattığını, bir kısmının beraat ettiğini bir kısmının ceza aldığını dile getiren Yılmaz, bunun fikir beyanından dolayı olmadığını, hakaret nedeniyle olduğunu söyledi.
Cevdet Yılmaz (AA)
"İÇ CEPHEMİZİ GÜÇLENDİRME VURGUSU BOŞ YERE YAPILMIŞ BİR VURGU DEĞİLDİR"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin soru ve eleştirilere işaret ederek, bu sürecin, Türkiye'yi terörden kurtarmayı, ikinci aşamasında ise "terörsüz bölge"yi hedeflediğini belirtti. Yılmaz, bölgenin daha huzurlu olması ve terörden kurtarılması meselesinin Türkiye'nin devlet politikası ve stratejik bir hedefi olduğunu vurguladı.
Yılmaz, bunu yaparken, ülkenin üniter yapısını, milli birliğini hiçbir şekilde tartışma konusu yapmadıklarının altını çizerek, "Terörün olmadığı, eşit vatandaşlığın yaşandığı şartlarda demokratik siyasetin de kalkınmanın da güçleneceğine yürekten inanıyoruz. Terörün, şiddetin, çatışmanın, bu kavgaların olmadığı ortam aynı zamanda demokrasinin gelişmesi, demokratik standartların yükselmesi, yine boş yere kaynakların birtakım yerlere atılmayıp kalkınmaya, sosyal hedeflere, insani hedeflere yönlendirilmesi açısından da son derece faydalıdır." ifadelerini kullandı.
Bölge üzerinde hesaplar yapan çok önemli güçler bulunduğunu, ciddi birtakım çatışmalar yaşandığını ve bir değişim sürecinden geçildiğini dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu:
"Dolayısıyla bu iç cephemizi güçlendirme vurgusu boş yere yapılmış bir vurgu değildir. Gelişmeleri, Gazze'de yaşananları da, Suriye'yi de, başka alanları da hep birlikte görüyoruz. Bölgemiz üzerinde emperyalist birtakım tasarımların, tuzakların boşa çıkarılması bağlamında da Terörsüz Türkiye'nin son derece kıymetli olduğunu belirtmek istiyorum. Bu çerçevede bazı noktasal meseleler yaşanabilir. Zor bir süreç. Bu bütün süreçler kolay değil hakikaten. Ama büyük resme, büyük gidişata bakmamız lazım. Varsa noktasal eksiklikler onları da elbette gidermemiz, azaltmamız, bu yönde gayret sarf etmemiz lazım. Kullandığımız dile de bu anlamda gerçekten çok dikkat etmemiz lazım. Biz milletimizin, ülkemizin güçlenerek bu dönemden çıkmasını istiyoruz. Uzun vadeli geleceğimiz adına bunu çok önemli görüyoruz ve bu konuda da gerekli adımları atıyoruz. Meclisimizdeki komisyon da bu konuda çalışmalarını tamamlamak üzere, onun raporunu da hep birlikte bekliyoruz. Orada da İYİ Parti Grubu dışında, bütün grupların ortak bir çalışma sergilemesinin son derece kıymetli olduğunu buradan ifade etmek istiyorum."
Cevdet Yılmaz (AA)
"BİRÇOK ŞEHİRDE ÇOK YÜKSEK KAYIP-KAÇAK ORANLARI VAR"
Yılmaz, Türkiye'nin su politikasına ilişkin soruya verdiği yanıtta, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) 31. Taraflar Konferansı'nın (COP31) gelecek yıl kasım ayında Türkiye'de yapılacağını hatırlatarak, bundan dolayı gelecek dönemde yeşil dönüşümün çok daha iyi tartışılacağını, yeşil finanstan su meselesine ve enerjiye kadar bu konularda daha fazla kafa yorulacağını söyledi.
Başkan Erdoğan'ın talimatlarıyla "Su Komisyonu" oluşturulduğunu ve komisyon başkanlığını yürüttüğünü anımsatan Yılmaz, şunları kaydetti:
"İki toplantı yaptık. Şu anda Strateji ve Bütçe Başkanlığımıza da bir görev verdik. Onlar bütün bu çalışmaları sistematik bir yol haritasına, eylem planına dönüştürüyorlar. Sulama kanaletlerini kapalıya dönüştürmekten, bizim dönemde hep kapalı ama geçmişten kalanları kapalıya dönüştürmekten arıtılmış suyu kullanmaya, deniz suyundan tatlı su elde etmekten az su tüketen bitki deseni geliştirmeye kadar birçok tedbirler öngörüyoruz. DSİ de elbette barajlar yapacak ama orada şunu da ifade etmem lazım, birçok şehirde çok yüksek kayıp-kaçak oranları var. Şehir şebekelerimizde maalesef büyük kayıp-kaçaklar var su anlamında. DSİ istediği kadar su getirsin, şehir içindeki kayıp-kaçağı halledemezseniz o su yine boşa gidiyor. Dolayısıyla bütün belediyelerimizin de artık bunu önceliklendirip şehir içi kayıp kaçağı azaltması gerekiyor."
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı ile bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşların 2026 yılı bütçesinin devlete, ülkeye ve millete hayırlı olmasını diledi.
Komisyonda, Cumhurbaşkanlığının yanı sıra Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, İletişim Başkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Devlet Arşivleri Başkanlığı, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığının 2026 yılı bütçeleri, 2024 yılı kesin hesapları ve Sayıştay raporları ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Yatırım Ofisi Başkanlığı, Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı, Finans Ofisi Başkanlığı ve İnsan Kaynakları Ofisi Başkanlığının Sayıştay raporları kabul edildi.
Komisyonda daha sonra 2026 Yılı Gelir Bütçesi ile 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin maddelerinin görüşmelerine geçildi.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN