Hizbullah ile ateşkes imzaladıktan sonra
İsrail soykırımına karşı Gazze direnişine fiili destekte bulunan bir tek
Yemen kalmıştı.
Onu da devreden çıkarmak için harekete geçtiler.
Suudi Arabistan'ın Yemen'le olan sınır bölgesinde Amerikan askerlerinin konuşlandırılması konusunda Suudi Arabistan ile
ABD arasında anlaşma sağlandığı "söylentileri" boşuna değil.
Soykırımcı İsrail, bölgedeki tüm hedeflerine ulaşmak için plan üstüne plan yapıyor.
Hiç kuşkunuz olmasın; İsrail'in Demir Kubbe hava savunma sistemini
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde kurması da söz konusu planlarının arasındaydı...
İsrail'in bölgedeki eli hiçbir dönemde bu kadar rahatlamamıştı. Eskiden olduğu gibi yağmasa da gürleyen bir
Kaddafi yok. Zalim olsa da İsrail'e karşı tartışılmaz Saddam bile yok. Suriye'nin hâli de meydanda...
Bölgede İsrail'e karşı sesini yükselten bir tek Türkiye ve İran kaldı. Ne ki her iki ülkeyi de sıkıştırıyorlar. Türkiye'yi bölüp parçalamak isteyen ABD'nin silahlandırdığı bölücü terör örgütleri malum.
Yunanistan da erketede bekletiliyor. İran derseniz zaten ekonomik ve sosyal olarak ayakta zor duruyor.
Yetmezmiş gibi Türkiye ile İran sosyolojilerini etnisite ve mezhep üzerinden birbirlerine karşı matine-suare zehirliyorlar.İsrail'in en büyük emellerinden biri malumunuz İran-Türkiye savaşı. Her iki ülkenin de kaybedeceği böylesi bir savaşın hayali ağzının sularını akıtıyor.
***
Şükür ki şükür, İsrail'in ağzının tadını kaçıran şeyler de olmuyor değil.
Gazze halkının direnişi sayesinde tüm dünyadaki imajları dibe vurdu. Elindeki antisemitizm algı fabrikasının bacası tütmüyor artık, tastamam iflas etti.
Uluslararası hukuk tarafından mahkûm edildi. Ki, böyle bir şey hayal bile edilemezdi.
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Gazze'de
işlediği suçlardan ötürü
Netanyahu hakkında çıkardığı tutuklama kararının
ardından geçen gün de (5 Aralık
2024'te)
Uluslararası Af Örgütü, İsrail'in Gazze'de soykırım suçu işlediğine
dair hiçbir kuşku kalmadığını
açıkladı.
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri
Agnes Callamard, Lahey'deki basın toplantısında, İsrail'in Gazze saldırılarının soykırım teşkil ettiğini belirtmekle kalmadı, "Devletler sadece üzüntü veya dehşet ifadeleriyle yetinmemeli, güçlü ve sürdürülebilir uluslararası eylemlerle bu soykırımı durdurmalıdır..." dedi.
Tahmin edeceğiniz gibi
ABD Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in 7
Ekim 2023'ten itibaren Gazze'de
Filistinlilere yaptığı saldırıların soykırım
teşkil ettiğini ortaya koyan
Uluslararası Af Örgütü'nün oldukça
hacimli bir raporunu reddetmekte hiç
gecikmedi.
ABD o kadar hızlı harekete geçti ki biraz daha hızlı harekete geçseydi, rapor açıklanmadan aynı tepkiyi gösterecekti.
***
Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) 150'den fazla ülkede faaliyet gösteren insan hakları konusunda dünyanın en etkili sivil toplum kuruluşlarından biri.
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (1998) kurulmasında aktif rol oynamaktan
Güney Afrika'daki apartheid rejimine karşı mücadele eden
Nelson Mandela'nın serbest bırakılmasını sağlama kampanyalarına kadar birçok başarısı var.
Uzun lafın kısası...
İsrail'in Gazze'nin altyapısını ve temel hizmetlerini hedef aldığını, Gazzelileri açlık ve hastalıklara maruz bıraktığını kanıtlayan Uluslararası Af Örgütü'nün raporu, İsrail'in ağzının tadını iyice bozacaktır.