MELİH ALTINOK

Pandemide sona geldiğimizi müjdeleyenler var...
Ne zaman, ne olmuştu da başlamıştı?
Ve hangi koşullar, durum değişti de tarihe karışıyor?
Evet, biten bir süreç yok.
Mehmet Ceyhan ve hayatının anlamını pandemide bulan korku figürleri üzülmesinler... Vatandaşlarımız korona olmaya devam edebilecekler!
Sadece algısı değişecek, o kadar.
Pandemi, dünyanın içine girdiği yeni soğuk savaşın, sürekli çatışma hâlinin hazırlığıydı... Tıbbi bir mesele değil, bir psikolojik harp aşamasıydı sadece...
8 milyar insanı uygun adım hizaya sokmaya denedikleri, eskiyi, normali iki yıllık bir şokla hızla unutturmayı, yeni koşulları içselleştirmeyi hedefledikleri küresel bir olağanüstü hâl...



Sonunda da dünyayı kapatarak yarattıkları ekonomik tsunaminin dalgaları en korunaklı kıyıları bile vurdu.
İşte bugün "Bu nasıl savaş" diye şaşkınlıkla izlediğimiz Ukrayna'daki vaka, çok daha sert ve kuralsız bir döneme girdiğimizin işareti...
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin yaratacağı "ekonomi" can suyu verdikçe de savaş çarkı daha hızlı dönmeye başlayacak.
Kutuplaşma artacak.
Görüyorsunuz şimdiden, ABD'de, şık Avrupa başkentlerinde lokantaların kapılarındaki "maskesizler giremez" uyarılarının yerini "Ruslar giremez" tehditleri aldı.
Tam bir küresel akıl tutulması hâli yaşanıyor...
Netflix Tolstoy'un uyarlamalarını iptal ederken, IMDB efsanevi Rus yönetmen Tarkovski'nin şaheserlerini listesinden çıkarıyor...
Dün de sivrisineğin hakkını savunacak kadar ince beyler ve hanımlar, hassas ünlüler Twitter'da, Putin'in çocuğunun resimlerine "Şeytanın kızı" diye vudu büyüsü yapıyorlardı...
Hiçbir zaman umutsuz olmadım. Yine değilim, geçecek elbette.
Ama gördüğüm kadarıyla pandemideki deliliği bile arayacağımız günler bizi bekliyor.
Buna da direneceğiz, çözülmek yok!

***

ABD'DE DEMOKRATLAR SAVAŞ DEMEK

Soluğunu Biden'ın ensesinden eksik etmeyen Trump diyor ki:



"Bush zamanında Gürcistan, Obama zamanında Kırım, Biden zamanında Ukrayna işgal edildi. Ben hiç savaş başlatmadım, savaşları bitirdim."
Yerden göğe kadar haklı.

***

ZELENSKİ TİPİ MUHALEFET

Bir yanda Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini Kremlin'in tezleriyle savunanlar, diğer yanda NATO'nun basın ataşeliğine soyunanlar...
Bereket bu fırtınalı denizde Türkiye'nin dümeni Cumhurbaşkanı Erdoğan'da. Gemiyi rotasından saptırmıyor...
Hem BM'de, AB kurumlarında hukuktan yana tavır alıp uluslararası toplumdan kopmuyor hem de Moskova'ya bir yaptırım uygulamayarak Putin'le diyaloğuna zarar vermemeyi başarıyor.



Kiev yönetimiyle de Türkiye'nin insani ve ticari ilişkileri aksamadan sürüyor.
Cumhurbaşkanı'nın performansı, kategorik Türkiye karşıtı yabancı basında bile "Şimdiye kadarki en büyük kazanan Erdoğan" (Haaretz) başlıklarıyla yer buluyor.
Daha epeyce süreceği anlaşılan önümüzdeki kaotik dönemde Erdoğan'ın diplomasi literatürüne giren denge politikasının devam etmesi gerekiyor.
Türkiye'nin tek yolu tarafsızlık olabilir.
Batı'ya Zelenski tipi bir iktidar vaat ederek 2023'te Türkiye'de iktidara gelmeyi hedefleyen 6+1 muhalefetin varlığı ise işin ciddiyetini daha da artırıyor.