MEHMET BARLAS

Dün, Cumhuriyetimiz ile yaşıt Lozan Barış Antlaşması'nın 99. yıldönümüydü. Uzun süren tartışmalardan sonra İsmet İnönü tarafından imzalanan bu anlaşma ile, sınırlar, boğazlar, kapitülasyonlar, azınlıkla ve mübadele konusunda kalıcı hükümler konuldu.
Yaklaşık 100 yıldır tarihçiler ve araştırmacılar "Lozan zafer mi hezimet mi?" tartışmasını sürdürüyor. Bu tartışmanın detaylarına yer vermemiz imkânsız ama başta 12 Adalar olmak üzere birçok maddenin Türkiye açısından can yakıcı olduğu bir gerçek.
Türkiye, Lozan antlaşmasının hükümlerini titizlikle uygularken, Yunan tarafının başta adaların silahlandırılması ve Türk azınlığın temel hak ve özgürlükleri olmak üzere birçok maddesini açık açık çiğnediğine şahit oluyoruz. Peki Lozan Antlaşması'nda Türkiye lehine hükümler yok muydu? Elbette vardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün yayınladığı mesajında bu hükümlere geniş yer verdi.
Türkiye için sonuçları itibari ile hala tartışma konusu olan anlaşma için Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından dün yayınlanan bir mesajda şu cümlelerin altı çizildi: "Lozan Barış Antlasması ile kara sınırlarımız çizilmiş, kapitülasyonlarkaldırılmış, Yunanistan'da kalan Türk azınlığın hakları güvenceye alınmış, kıyılarımıza yakın Yunan adalarının gayriaskeri statüsü teyit edilmistir. Ancak son dönemde özellikle Yunanistan tarafından Türk azınlığın hakları basta olmak üzere antlaşmada kayıtlı şartlar yok sayılmakta veya bilinçli bir şekilde aşındırılmaktadır. İyi komşuluk iliskileri ve antlaşmaya sadakat ilkesiyle bağdaşmayan bu durumu, ülkemizin kabul etmesi mümkün değildir."
AB ve ABD'nin şımarık çocuğu Yunanistan, Lozan'ın hükümlerini açık açık çiğneyerek adeta ateşle oynuyor. Yunanistan ABD'ye güvenilmeyeceğini çok yakında anlayacaktır.
Belli ki "Lozan bir zafer midir hezimet midir" tartışması uzun yılar devam edecek. Ancak bu tartışma devam ederken Yunanistan'ı Lozan'ın maddelerine uyumaya zorlamaya biz de devam edeceğiz

ABD YİNE PKK'NIN YANINDA
ABD ilk defa Türkiye'ye karşı kullanılan terörizme çok açık biçimde sahip çıktı. Önceki gün Suriye'de MİT ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ortak operasyonu ile Salva Yusuf adındaki terörist öldürdü. Salva Yusuf, Türkiye'ye geçmişte pek çok terör eylemi gerçekleştirmişti. Türkiye içinde ve dışındaki eylemlerde PKK'ya sözde liderlik yapmıştı. Dün Amerikan Merkez Komutanlığı yani "CENTCOM", resmi Twitter hesabında PKK'lı Salva Yusuf için taziye mesajı yayınladı. Amerika öldürülen teröristin ailesine de taziyelerini iletti. ABD ilk kez bu kadar açık şekilde PKK terör örgütüne destek vermiş oldu.
Bu arada Amerika cepheyi genişletmeye devam ediyor. Rusya yetmezmiş gibi Çin de Amerika'nın düşmanı ilan edildi. ABD Genelkurmay Başkanı kendileri için en tehlikeli ülkenin Çin olduğunu söyledi ve "Çin son beş yılda çok daha saldırgan hale geldi" dedi. Eğer Amerika Rusya'ya yaptığı gibi Çin'i de ekonomik olarak izole etmeye çalışırsa, dünya çok daha derin krizlere girecek. Bu gidişle daha da kötü olmadan hiçbir şey daha iyi olmayacak.