Son dönemde nereye gitseniz üst üste yapılan yolsuzluk operasyonları konuşuluyor. İlginç olansa muhalefet cephesinin bu olup bitenleri şaşkınlıkla izlemeleri. Çünkü onlara göre, en başta Ekremİmamoğlu'na yönelik operasyon, kurduğu yolsuzluk "sistemi" nedeniyle değil siyaseten yapıldı. Sıkılmasalar aynı şeyi, suçüstü euro'larla yakalananlar ya da zulalarından kilolarca altın çıkanlar için de söyleyecekler.
Muhalefette böyle bir düşünce hâkim olduğu için, son dönemde Merkez Bankası'na kadar uzanan, Kapalıçarşı'yı, medyayı ve savunma sanayii şirketlerini kapsama alanına alan "yolsuzluk" operasyonları karşısında büyük bir şaşkınlık yaşanıyor.
Tablo giderek büyüyor. Sadece son birkaç ayda yapılan operasyonlara bakın. Hepsinin altında da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı imzası var.
İBB'deki "İmamoğlu suçörgütü" operasyonu, Borsa'dakiInvestco ve Verusa Holdingoperasyonu, Assan Grup AskeriCasusluk operasyonu, CanHolding operasyonu, İstanbulAltın Rafinerisi operasyonu,Kapalıçarşı döviz büroları operasyonu,eski Merkez BankasıBaşkan Yardımcısı operasyonuve unutuldu sanılan ParamountOtel operasyonu...
TEMİZ ELLER OPERASYONU
Bu operasyonların hepsi mi CHP'nin veya siyasi aktörlerinin önünü kesmeyle ilgili?
Öyle olmadığını en iyi CHP'li siyasi aktörler biliyor. Ama bazı operasyonlar doğal olarak siyasilere de uzanacak ve uzanabilir. Hangi partiden kimlere uzanacağı bilinmez ama bilinenler de var.
Alın İmamoğlu-döviz bürolarıilişkisini. Önce medyaya düşenhaberi hatırlayalım:
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi ve Aklama Suçu Soruşturma Bürosu tarafından yapılan soruşturmada, şebekenin kara parayı akladığı ve yurtdışına gönderdiği gerekçesiyle İstanbul Laleli'deki 4 döviz bürosuna operasyon yapıldı. Bürolara ait 9 çelik kasalarda, 52 milyoneuro, 47 milyon dolar, 46milyon Türk Lirası, 44 kilogram altın ve 155 kilogram gümüş bulundu.
Peki bu döviz bürolarının İmamoğlu ile ilişkisi ne?
Şimdi gelin 6 Kasım 2023'e gidelim ve CHP'nin daha sonra "şaibeli kurultay" olarak nitelenen 38'inci kurultayından bir gün sonra gazeteci Tolga Erdoğan'ın yazdıklarına bakalım.
Gazeteci Erdoğan, kurultay bittikten hemen sonra 6 Kasım'da, 4 adet VIP UBER aracıyla, 5 Kasım Pazar günü Laleli'de açtırılan Taç Döviz, Ats Gold, Karadeniz Döviz ve Servet Döviz bürolarından 50 milyon dolar taşındığını yazmış ve şu soruyu sormuştu: "Bu iddiayı yalanlayacakvarsa Laleli Ordu Cad. 5Kasım tarihli MOBESE kameralarınıizlemeye davet ediyorum."
Savcılık o kameraları izleyerekmi operasyon noktasına ulaştıyoksa kara paranın izini sürerekmi operasyonu başlattı bilememama iki yıl sonra aynı döviz bürolarınaoperasyon yapılması en azından"siyaset-para" ilişkisine açıklıkgetirileceğinin işareti.
Birileri bu operasyonları iktidar içi kavgaya ya da siyasi ön kesmeye bağlasa da esas amacın ne olduğunu çok değil, üç ay önce 10 Temmuz'da yazmıştım: "Bugün yapılan 'yolsuzluklarlamücadele' aslında bir'temiz eller' operasyonu. Buda 'terörsüz Türkiye' sürecinintamamlayıcısı."
Ayrıca, Türkiye sadece bölgeseldeğil küresel siyasetin etkili biraktörü oldu. Başta Gazze olmaküzere Ortadoğu'da, Afrika'da,Asya'da, Kafkasya ve Balkanlar'dasiyaset üreten, sözü dinlenen güçlübir ülke... İşin bir de ekonomi vedemokrasi boyutu var ve Türkiye,OECD ve uluslararası kuruluşlarlailişkisinde "şeffaflığı" öne çıkarmakve hukuk eksikliğini gidermekistiyor.
Olup bitenlere ve operasyonlara bu gözle bakmakta yarar var.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.