Son günlerde trafikte yaşanan olaylar maalesef biz ne ara bu hale geldik dedirtiyor. Bir özür ya da kusura bakma denilse kapanacak konular yumruklu bıçaklı trafik kavgalarına dönüşüyor. Kavga dediğimize bakmayın bu çok hafif bir tabir kalır. Zorbalık ya da magandalık tabirinin bile az kaldığı olaylar insanın kanını donduruyor. Tartıştığı kişinin aracının aynasını kırandan aracın üstüne çıkıp tepinen, aracın camlarını yumruklayandan sürücüye satır ve bıçakla saldırana kadar birçok örnekle karşılaşıyoruz. Kamuoyunda ise bunun nedeni olarak cezaların yetersiz olduğu gösteriliyor. Ancak böylesine bir gözüdönmüşlük sadece cezaların yetersizliğiyle açıklanamaz diye düşünüyorum. Yol verme kavgasından kaynaklanan bir kavgada yukarıda saydığımız örneklerin yaşanması için vicdanların da körelmiş olması gerekiyor. Yoksa yerde yatan birinin kafasına tekme atmak için bunu yapan kişinin vicdanında zerre kadar da olsa insan sevgisi kalmamış demektir. Yapılması gereken ne diye sorarsak toplumda beklenti şu, trafik magandaları ya da trafikte yaşanan bu zorbalıkları yapanların, vicdanları kararmış olsa da bir daha bu tür olaylara karışmalarını engelleyecek cezalar verilmesi.
Hali hazırda yeni düzenlemelerle trafikteki kavgalarla ilgili düzenlemeler hayata geçiriliyor. Ehliyetine el koyma ve hapis cezasına varan bir süreç hayata geçiyor. Son günlerde gündemden düşmeyen bu tür olayların önüne geçilmesi için atılan bu adımlar trafik magandalıklarına izin verilmeyeceğini topluma göstermesi açısından oldukça önemli. Peki cezaların arttırılması dışında ne tür önlemler alınabilir. Yazımızın başında vicdansızlıktan bahsettik ama madalyonun bir diğer boyutu daha var o da psikoloji. Çünkü trafikte tartıştığı kişiye ailesinin yanında saldıran, tek bir kişiye beş kişi hücum eden, öldürme amaçlı bıçaklı kavgaya karışan kişilerin ehliyetine el konulması dışında psikolojik bir eğitim ve sınavdan da geçirilmesi düşünülebilir. Bu psikolojik testleri geçemeyen kişilerin bir daha trafiğe çıkmasının da önüne geçilmiş olur.
Görülen bütün olaylarda öfke kontrolünü kaybeden taraflar ölümle bitebilecek bir trafik tartışmasının sonucunda ömür boyu hapse girebileceklerini düşünmüyor bile. Sabah işe çıktığında kendisini bekleyen ailesinden uzak kalma ihtimalini de aklının köşesinden geçirmedikleri aşikar. Bu tür olaylardan uzak durabilmek için trafik kurallarına uymanın önemi bir kez daha vurgulamamız gereken husus tabii ki. Çünkü sonu yaralama ya da ölümle biten trafik kavgalarının bir çoğu kural ihlali nedeniyle yaşanıyor maalesef.