ERGÜN DİLER

KAZAKİSTAN olayı giderek büyüyor.
Dün tarafları aktardım.
Hiçbir şey göründüğü gibi değildi. Medyada anlatıldığı gibi ise hiç! HAYAT PAHALILIĞI bahane edilerek ülke kaosa sürükleniyordu.
Bir tarafta heykellerini ülkenin değişik yerlerine diktiren devletin babası olarak görülen Nazarbayev, diğer tarafta ise SÜRGÜNDEN ülkeyi ateşe iten Muhtar Ablyazov, damadı ve dünürü vardı. Arka planda ise KAZAKİSTAN'ın Çin ile ilişkisini sıkıntılı gören, Türkiye ile yakınlaşmasına itiraz eden GEORGE SOROS bulunmaktaydı. Maç ortadaydı taraflar netti.
Açalım biraz daha... Çünkü KAZAKİSTAN'da yaşananlar Türkiye'yi de AVRASYA'yı da ilgilendirmekteydi.
KÜRESEL MÜCADELENİN YENİ ALANI KAZAKİSTAN oluyordu. İlerleyelim...
Sanırım 4 gün önce ABD eski Başkanı Trump, Macaristan'da gelecek baharda yapılması planlanan genel seçimlerde yeniden yarışacak olan Başbakan Viktor Orban'a desteğini açıkladı. Orban kimdi?
Nasıl tanıyorduk?
SOROS KARŞITLIĞI ile... Aralarındaki savaşı bilmeyen yoktu. Soros aynı şekilde Başkan Erdoğan ile de açıktan mücadele ediyordu.
Gizlemiyordu.
Aynı SOROS ABD BAŞKANI iken TRUMP'a ne diyordu?
Hatırlayalım...
"GEÇİCİ FENOMEN seçimleri kazanamayacak.
Silinecek..." Haklı da çıktı. Destek verdiği Joe Biden kazandı... Soros'la savaşta olan Orban KAZAKİSTAN'a gittiğinde ise şunları söylüyordu: "Avrupa Birliği içinde eşit ortaklar olduğumuza inanıyoruz ama aslında orada yabancıydık.
Brüksel'e gittiğimizde orada akrabamız yok.
Ama Kazakistan'da size geldiğimizde evdeyiz..." Aynı Orban doğal olarak Başkan Erdoğan'a hayrandı ve bunu gizlemiyordu...
Devam...
2007'de Trump'ın başı bir fotoğraf yüzünden belaya giriyordu...
"RUSYA İLE İLİŞKİSİ VAR. Ruslar seçimlere müdahale etti..." tezinin kaynağı o kareydi!
Fotoğraf New York'ta düzenlenen Trump Soho Lansman Partisi'nde çekilmişti. Donald Trump, Tevfik Arif ve Felix Sater yan yanaydı.
Gülücükler dağıtıyordu...
Karede yer alan Felix Sater, Türkiye'de çok kişi bilmese de çok önemli bir isimdi. Hem de çok... Sater, Trump'a yaklaşıyor damadı ve kızıyla ilişki kuruyordu.
Görünen amacı Trump TOWER projelerini MOSKOVA'ya taşıyıp ortaklığı ilerletmekti.
İlginç olan ise bunu şimdi SÜRGÜNDE olan ve KAZAKİSTAN'ı kaşıyan Muhtar Ablyazov'un parası ile yapmak istemeseydi. Nazarbayev, BTA BANK'ın yani Bank Turan Alem'in Muhtar Ablyazov tarafından soyulduğunu düşünüyor ve peşine düşüyordu.
Ablyazov da 2005'te KIRGIZİSTAN'da yaşanan LALE DEVRİMİ'ne para akıtan ve SOROS ile ilişkili bir karakterdi.
Felix Sater, Ablyazov'un damadı İlyas Khrapunov ile yürüyordu.
Damat Khrapunov aynı zamanda ALMATI eski Belediye Başkanı Victor Khrapunov'un üvey oğluydu. BTA Bank üzerinden 440 milyon dolar SATER'e daha doğrusu Moskova'daki Trump Tower'e akacaktı.
Trump'ın BAŞKANLIK yarışı ve sonrasında önüne gelen hep bu adım oldu! Sater ayrıca belediye başkanının oğlu İlyas Khrapunov'u, Bayrock Group LLC'in de içine çekiyordu!
Trump, SoHo ve birkaç değişik adım üzerinden milyonlarca doları ABD'ye getirip AKLAMAKLA suçlanıyordu. Savcı Robert Mueller bu nedenle TRUMP'ın peşindeydi.
Özellikle FBI...
Khrapunov'un kayınpederi, eski BTA Bank Başkanı Muhtar Ablyazov, bankadan milyarlarca doları zimmetine geçirmek ve parayı offshore kuruluşlara aktarmakla suçlanıyordu.
Nazarbayev de bu nedenle peşindeydi. Ancak Muhtar Ablyazov, PARA için değil İKTİDAR için mücadele ediyordu. Ve özellikle FRANSA'da bir el ortaya çıkıyor ve onu koruyordu...
Trump'a yanaşan Sater, Khrapunov'un ailesiyle kömür çıkarma ve petrol sondajı girişimlerinde de ortaktı. Zaten İlyas Khrapunov ve Ablyazov'un kızının 2007'deki düğünlerinin önemli misafiri Felix Sater'di... Felix Sater, Trump'a kadar uzanıyor, BTA BANK olayı genişliyor ve özel avukat Michael Cohen'e kadar gidiyordu... İlyas Khrapunov ile Donald J. Trump'ı da bir araya getiren SATER'den başkası değildi...
PARA üzerinden giden bu AĞ şimdi KAZAKİSTAN'da NAZARBAYEV'i devirmek için sahadaydı.
Nazarbayev AİLESİ yani DEVLET, birkaç yıldır ısrarla "Çin bizim dostumuz ve ortağımız.
Yakın gelecekte hepimizin Çince bilmeye ihtiyacı olacak" diyordu... AİLELER üzerinden yerel iktidar mücadelesi şeklinde geçen mücadele aslında KÜRESEL bir savaşın bir cephesinden başka bir şey değildi...
Ukrayna'da bulunan Kazak muhalif lider Muhtar Ablyazov, protestoları koordine etmek için başkent Kiev'de bir KARARGAH kuruyordu. Sokağa çıkan KAZAKLARLA doğrudan telefonla görüşüyordu... Aynı ayaklanmanın 2011'de küçük bir provasının yapıldığını da unutmamak gerekmekteydi...
Hiçbir şey tesadüf değildi. Daha doğrusu bu mücadelede tesadüfe yer yoktu...
Yaşananların dikkatlice izlenmesi gerektiğini düşünüyorum... Çünkü kitleleri harekete geçiren ortak paydalar hep aynı...