Yılbaşı diye üzülmeyiniz

Malum terane: Kazanan numaralar, yılın olayları, geçen yıl kaybettiklerimiz, vb.
Ne yiyelim ne içelim, midemizi nasıl sağlam tutalım, vb.
Yılın ilk bebeği, yılın ilk kazası, vb.
Kimsenin içmeyeceği kokteyl tarifleri...
Tutulmayacak yeminler: Sigarayı bırakmak, rejim yapmak, vb.
Bu arada "sevindirici" haberler:
Yılın ilk günü toplu taşıma ücretsiz.
İyi. Kafanızı toplayabilirseniz binin otobüse akşama kadar dolanın.
Köprülerden de geçin durun, bir Asya bir Avrupa, bir Asya bir Avrupa.
Belki Guinness Rekorlar Kitabı'na bile girersiniz: En çok kıta değiştiren Türk...
"Ek seferler" de var tabii.
İstanbul'da 57 olan sefer sayısı 168'e çıkarılmış.
Sürücünün anası ağlayacak demektir.

***

Yılbaşında çalıştığı için mutsuz olacak kişi çoktur.
Öyle ya, herkes eğlenirken...
Sürücüler, polisler, doktorlar, hemşireler, itfaiyeciler...
Nöbet bekleyen herkes.
İnsan ağlamaklı olur. Sinirleri gerilir.
Kendini yapayalnız hisseder.
Sarhoşlar dökülmeye başlayınca, yaralılar getirilmeye başlanınca...
Taksim Meydanı'nda içip içip karıya kıza saldıran serserileri "derdest" etmek de ayrı bir külfettir.
490 bin emniyet görevlisi çalışacakmış bu gece.

***

Mutsuz olmamanız için bir tek yol var:
Bu gecenin kendi başına hiçbir anlamı olmadığını, diğerlerinden artı ya da eksi hiçbir farkının bulunmadığını, bunun yalnızca bir "takvim cilvesi" olduğunu hatırlayacaksınız.
Ve de hiç fütur getirmeden işinize bakacaksınız.
"Fazla mesai" ücreti alıyorsanız ona da eyvallah.

***

Bakın bunu en güzel özetleyen şaka, Strauss'un "Yarasa" operetinin üçüncü perdesindedir.
Orada, gardiyan Frosch, duvardaki takvimden "31 Aralık" yaprağını koparır.
Altından "32 Aralık" yaprağı çıkar!
Hepinize iyi seneler dilerim efendim.
Her şey gönlünüzce olsun, sizin adayınız kazansın!

***

SPOR OLSUN İÇİN
"Adayımızı niye merak ediyorsun? En çok garipsediğim olay bu."
Kemal Kılıçdaroğlu'ndan bir gazeteciye...