Çek’i çek çek

Patrik Prosko adında bir Çek heykeltıraş varmış, bir Atatürk "enstalasyonu" yapmış: "Anamorfoz Atatürk" (ne demekse?)
Eser 539 parça mermerden oluşuyormuş, İzmir Fuarı'nda sergilenmiş, halkımız çok beğenmiş.
Güzel.
Prosko'nun bu bizi sevindiren Atatürk sevgisi nereden geliyormuş?
Nutuk'u okumuş da ondan etkilenmiş.
(Sonra da "teklif aldığını" ve bunun üzerine çalışmaya başladığını ağzından kaçırıveriyor.) Darısı Nutuk hakkında ahkâm kesen birçok Türk cahilinin başına...
Çünkü bakınız: Heykeltıraş Prosko, "Atatürk'ün demokrasiyi ilan ettiğini" söylüyor!
"Daha 1900'lerde bile demokrasiyi savunurmuş"...
Bunu hiç bilmiyorduk doğrusu.
Ama bunu böyle sanan çoktur ülkemizde.
Demokrasi, Nutuk'un neresinde geçiyor? Ben çok aradım, bulamadım.
"Devrimleri" de bulamadığım gibi.
Tam tersine, Nutuk, tek adam yönetimine karşı çıkan ve bir muhalif parti kuran silah arkadaşı paşalara "sert ötesi" sözlerle doludur.
"Atatürk, Türkiye'ye demokrasiyi getirdi" diyenler, Atatürk'ün niçin "kuvvetler ayrılığı" yerine "kuvvetler birliği" ilkesini ısrarla savunmuş olduğunu da açıklamak zorundadırlar.
1925 yılında CHP hariç bütün siyasi partiler kapatılıp basın susturulduğunda cumhurbaşkanı kimdi, bunu da bir "irdeleseler" iyi olur.
Serbest Fırka'yı en yakın arkadaşına emirle kurduran, kız kardeşini de üye yazdıran Atatürk, altı ay sonra CHP ileri gelenlerinin bu partiyi kendi kendini kapatmaya zorlamalarına niçin ses çıkarmamış?
Her "seçim benzeri seçimde" milletvekili aday listelerini niçin ille kendisi yapmış?

***

Muhalif basın ayıp ediyor.
Yıllardır bıkıp usanmadan yineledikleri bu safsatalarla Atatürkçülük ettiklerini sanıyorlar.
Bu "laf sokuşturma" politikası Türk basınının eski bir hastalığıdır.
Hani İstanbul'a gelen yabancı yıldızlara hep "Törkiş raki, şiş kebap çok güzel" dedirtirlerdi ya... Yabancı ziyaretçi ya Türk kadınlarını ya Türk erkeklerini de mutlaka beğenirdi...
Bunun gibi.
Elin Çek heykelcisine de bunları söyletmişler işte.
Kendi müşterilerinin duymaktan hoşlanacağı laflar...
Yaptıkları yalancılık ve göz boyamadır.
Böylece insanlar da, bu propagandayı yuta yuta, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyorlar.
O kadar ki, Köy Enstitüleri'ni Atatürk'ün kurduğunu sanan cahil bile var.
Çünkü araştırmıyorlar, okumuyorlar, öğrenmiyorlar.
Kendilerine dayatılan her çiğ propagandaya gözü kapalı inanıyorlar.
Ya da domuzluğuna yapıyorlar.
Neyin ne olduğunu bilin, Kemalist olun, saygı duyarız.
Ama karşımıza yalanlarla gelmeyin.

***

İŞİT DE İNANMA
"CHP bir demokrasi partisidir, bir insan hakları partisidir, bir sosyal devlet partisidir." Kemal Kılıçdaroğlu