ENGİN ARDIÇ

Güçlendirilmişmiş

Zorlamalara daha fazla karşı koyamayan Kılıçdaroğlu, "güçlendirilmiş" olacağını iddia ettiği ve dostlarıyla birlikte iktidara geldikleri zaman uygulayacakları sistemi açıkladı.
Açıklamadı, daha doğrusu tam olarak açıklayamadı da, bazı ipuçları verdi. Bu bir "ilkeler taslağı"... Gerisini de zaman içinde oluşturur herhalde.
Bu sistemde cumhurbaşkanı sembolik olacak, hükümetler mecliste kurulacak.
"Hükümet kurmak kolay, düşürmek zor'" olacakmış.
Bugün de öyle. Ama Kemal Bey yapınca güçlü sayılıyormuş.
Cumhurbaşkanının siyasi sorumsuzluğu olacak ama cezai sorumluluğunun kapsamı net biçimde belirlenecekmiş.
Neden? "Sembolik" bir makama niçin siyasi sorumsuzluk veriyorsunuz?
Ve de cezai sorumluluğu niçin "belirleniyor", vatandaş olarak bu sorumluluk ve onun kapsamı TCK'da zaten belirli değil midir?

***

İlginç iki nokta var:
Bir, seçim barajı yüzde 5'i geçemeyecekmiş.
Yani mecliste gücü elinde bulunduran isterse barajı yüzde 1'e bile çekebilir.
Böylece "ipini kıran" meclise doluşur.
Tıpkı, Alman demokrasisinin sonunu getiren Weimar Anayasası döneminde olduğu gibi.
Aşırı demokrasi, demokrasinin ortadan kalkmasına yol açmıştı. 1919-1933 arasında bir türlü güçlü, tutarlı ve uzun ömürlü bir hükümet kurulamıyordu... Derken Hitler geldi.
İkinci ilginç nokta, yüzde 1 oy alabilmiş partilerin genel başkanları meclise gireceklermiş!
Özel bir "kıyak"...
Sanki bugünkü "furya" yetmiyormuş gibi, canı sıkılanın parti kurmasının kapısı daha da açılıyor.
Ver bir dilekçe, kur bir parti, yüzde 1'i bile tuttursan meclistesin.
Başkan girsin, ötekiler zaten önemli değil, onlar aksesuar.
Seçmenin yüzde 1.5 bile ilgi göstermediği çarçur parti hooop meclise yani!
Bunun neresi "güçlendirilmiş", biz anlayamadık.
Sonu gelmez koalisyon hesaplarına da yol açacak bu sistem, güçlendirilmiş falan değil, tam tersine "zayıflatılmış parlamenter sistem" olur.
Bu demokrasiye de, demokrasi değil, taşra kökenli sosyaldemokratların telaffuz ettikleri şekilde "temukraasi" denir.

***

Tasarıda ayrıca, "milletin vekilini millet seçecek", "halk vetosu uygulanacak" gibi parlak ama içi boş laflar da var da üzerinde pek durmuyoruz.
Halk yasa görüşmelerinde de kendi düşüncelerini belirtecek, teklif sunabilecekmiş.
Maşallah İsviçre tarzı!
Buna temsili demokrasi mi diyeceksiniz, doğrudan demokrasi mi?
"Her kafadan bir ses çıkarmanın" adına ne zamandır "güçlendirilmiş" deniyor?
Halk vetosu ne oluyor peki?
Her hafta yeni bir referandum!
Önce seçimi kazanın, yeni bir anayasa yapıp meclisten ve halktan geçirin de o zaman sizi ciddiye alalım, tamam mı?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.