Uç uç böceğim

Bendeniz elli iki yaşımda emekli oldum efendim. Ayıp tabii.
Demirel, "milliyetçi cephe" hükümetleri döneminde bol keseden dağıttığı devlet kaynaklarından bana da bu imkanı sağlamıştı. Hak kazanmıştım, hakkımı kullandım. Gün doldurmuş, yirmi beş yılı tamamlamıştım, yaşa takılmadım!
Amacım, elbette bütün "genç emekliler" gibi önce iyi kötü bir "toplu para" almak (ikramiye dedikleri kıdem tazminatı), sonra da ömür boyu "ek gelire" kavuşmaktı.
Çünkü bu ülkenin emekli maaşı alt tarafı bir ek gelir sayılırdı... Başka bir halta yaramazdı.
700 lira maaş bağladılar, "en yükseğini alıyorsun, sesini çıkarma" dediler, ikinin ikisinden mi, üçün birinden mi, bilmem artık.
O para on beş yılda arta arta 3 bin 300 liraya ulaştı.
Bu parayla geçinmek mümkün değildir.
Bu nedenle de, elim ayağım tuttuğu sürece çalışacağım.
İki ev alıp birini kiraya vermiş, birinde de kendin oturuyorsan onu bilemem. Benim emeğimden başka hiçbir gelir kaynağım yok. Herhalde çalışırken öleceğim. Bize paşa dedemizden köşk kalmadı ki yıktırıp da yerine apartman yaptıralım, sonra da Türkiye'yi kurtaralım.

***

Emekli olmak isteyenlerin hepsi genç. Toplam 6 milyon kişi.
Hemen hiçbiri eli ayağı tutamayacak durumda değil.
Peki niçin ille de bir an önce emekli olmak istiyorlar? Çalışmaktan mı kaçıyorlar? Tembel mi bunlar?
Hayır. Tıpkı benim gibi önce bir toplu paraya kavuşmak, sonra da ömür boyu ek gelir... Akmasa da damlayacak!
Çoğu, emekli olduktan sonra da çalışmayı sürdürecek. Ama kaçak, ama prim ödeyerek.
Koparılan "EYT yaygarası" bundan ibarettir.

***

Sigorta sistemi, politikacıların sorumsuzluğu ve işverenlerin bencilliği yüzünden battı.
Politikacılar, tıpkı Yunanistan'daki PASOK iktidarı gibi, "olmayan parayı" bol keseden dağıttılar.
İşveren de sigorta primlerinin üstüne yattı, ödemedi, en azından elinden geldiğince geciktirdi. İşçinin bunu kovuşturacak gücü yoktu (neredesiniz arslan solcular?)
Devlet bunun hesabını soramadı. Göz yumdu.
Böylece, emekli maaşı dediğin, hiçbir emeklinin derdine deva olamayan "göstermelik" düzeyde kaldı. Ama devlete yük getirdi.
Emekli çok, para yok.
EYT mağdurlarının devlete toplam maliyeti 100 milyar lira dolaylarında hesaplanıyor...
Bunlar yirmi yıl süreyle maaş alsalar maliyet 750 milyara fırlıyor.
Kılıçdaroğlu söz vermiş, ödeyecekmiş...
Sırtında yumurta küfesi yok, bizim de boş lafa karnımız tok.
IMF'den mi alacak, Trump mu gönderecek? Petrol mu bulup da satacak? Bir milli gelir patlaması mı yaşanacak?
PASOK partisi Midilli adasına mükemmel bir stadyum yaptı, çok kişi oradan ekmek yiyordu... Lakin, adada bir Midillispor takımı kuracak sayıda futbolcu yoktu!
Hastaneye bahçıvan kadrosu koydular, bahçıvan yılda 16 maaş alıyordu, lakin hastanenin bahçesi yoktu!
Böyle battılar Yunan sosyaldemokratları.
Siz de CHP'yi iktidara getirin, siz de aç kalın.