ENGİN ARDIÇ

Abesle iştigali severler

Bunların bir "iktidar programı" olsa gerekti, değil mi?
Hani iktidara geleceklerdi de, imamın oğlu mu şunun oğlu mu bunun oğlu mu her kimse artık, bir "icraat" yapacaktı...
Yani öyle olması gerekirdi herhalde...
Dış politika tamam, Amerika'ya ve İsrail'e tam teslimiyet de, içeride?
Birtakım hazırlıkları var elbette.
Bakınız ne yapıyorlar, nelerle uğraşıyorlar.

***

Bülent Ecevit'in anısına bir "yeniden köykent" paneli yapacaklarmış.
Diyeceksiniz ki o paneli TARGEV düzenliyor, Tarımsal Gelişme Eğitim ve Sosyal Dayanışma Vakfı (üfff, ağır bir isim, sivil toplum kuruluşu dediğin böyle olmalı)...
Ama panelin açılış konuşmasını Kemal Kılıçdaroğlu yapacak.
Yani bu bir CHP panelidir.
Katılanlar, Mansur Yavaş (Ankara'nın belediye reisi), Tunç Soyer (İzmir'in belediye reisi), ayrıca tanımadığımız birileri...
"Moderatör" de CHP milletvekili Oktay Ekşi!
Evet, mis gibi CHP etkinliği.
Fakat İmamoğlu yok.
İçlerinde en akıllısı o galiba.
"Haybeden" toplantılara katılmıyor.
O şimdilerde balık-ekmekçileri yok etmeye çalışıyor.
Sonra da bir "kış tatiline" çıkacak, çağdaş cumhuriyet kadını eşliğinde kayak mayak...

***

Bu panelde, Ecevit'in uygulamaya başladığı ancak "yarım kalan" Köykent projesinin "tarihsel süreçleri" değerlendirilecekmiş...
Böyle birtakım süreçler varmış demek ki.
Biri onlara azıcık sosyoloji öğretmeli.
Ecevit'e öğretememiştik, bari bunlara anlatmalı.
Köyle kentin birbirinin zıddı olduğunun, "bir yer köyse kent değildir, kentse köy değildir" gerçeğinin altını çizmeli. "Köykent diye bir şey olabilemez" demeli. Bunun "hamile bakire" gibi "absürd" bir deyim olduğunu söylemeli.
Sonra da, Ecevit'in yarım kalmış eğitimiyle yani cahil cesaretiyle özene bezene kurduğu örnek Köykent'ten partisine nasıl sıfır (rakamla 0) oy çıktığını hatırlatmalı.
Bu saçmalığın niçin "yarım kaldığını" da tartışsınlar, hayırlı bir iş yapmış olurlar, ayakları yere değer.
Zamanları bolsa, başka işleri yoksa, tarihsel ve de alafortanfonik süreçleri falan da "irdelesinler", neyse onlar...
Lafı oradan da Köy Enstitüleri'ne getirecekler, anladık.
Fakat bu abuklukların hayata geçirilmesi için tek parti ve "bürokrat diktası" şarttır, onu nasıl başaracaklar?
İri konuşmayı ve boş konuşmayı seviyorlar da, bu şekilde, laf kalabalığına boğdukları "kırsalda bölgesel kalkınma ve sürdürülebilir tarım" falan yapılamaz, onun farkındalar mı acaba?
Ayrıca, tarımı tartışacaklarsa orada büyükşehir belediye başkanlarının ne işi var? Köy muhtarlarını toplasalardı daha akılcı olurdu.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.