ENGİN ARDIÇ

Onunla ne yapacaktınız?

Gerek "Genç Osmanlılar" gerekse "İttihatçılar" (bir kuşak sonrasıdır), ille de "hürriyet" istiyorlardı... Batı'da vardı ya...
Mithat Paşa'nın getirdiği anayasa sakat doğmuştu, çok çok geniş yetkiler tanıdığı padişaha sanki "ne olur beni yürürlükten kaldır" diye yalvarıyordu... Nitekim o da öyle yaptı.
Sonra, otuz yıl boyunca aydınlarımız o anayasanın yeniden yürürlüğe konma kavgasını verdiler, gizli örgüt kurarak, günün birinde de ayaklanarak.
Anayasa geri geldi. Parlamento yeniden toplandı.
Geldi de ne oldu?
İttihatçılar, hürriyet rejiminde "kendilerinden farklı düşünen insanların da olabileceğini" dehşetle farkettiler.
Bunu hazmedemezlerdi, diktaya yöneldiler ve devleti batırdılar. (Birçok kişi, yeni bir devlet kuran Atatürk'ün bütün amacının demokrasi olduğunu düşünür... Daha geçen gün Kılıçdaroğlu, "seçimi kazananlar Mustafa Kemal'in arkadaşlarıdır, demokrasi isteyenlerdir" demiyor muydu?)
İttihatçılar istedikleri hürriyetin ne işe yarayacağını hiç düşünmediler.
"Hele bir hürriyet gelsin, gerisi kolay" sanıyorlardı. İstim arkadan gelecekti.
Bu hürriyetle ne yapacaklardı? Amaç ekonomik kalkınmaysa hürriyete gerek yoktu (Rusya'ya, Kore'ye, bugünkü Çin'e bakınız)... Amaç imparatorluğun çeşitli unsurlarının parlamentoda temsilini sağlamaksa, hemen hepsi ayrılmak istiyordu! Amaç Batılılaşma reformları yapmaksa, bu demokrasiyle değil ancak diktayla mümkün olabilirdi çünkü "direnç" olacaktı.
Zaten öyle oldu.
***
İttihatçılar bugün de aynı kafada gidiyorlar.
Modern İttihatçılar (yani CHP) ortaya bir ekonomik model koyamıyorlar. Tam tersine, "yapılmış olanı yıkmak" gibi manyakça bir eğilimleri var.
Dış politika önerileri, "Amerikan politikasına tam teslimiyetten" başka bir şey değil. Ağababaları Enver'in Alman politikasına tam teslim olması gibi...
Peki başka?
İlle de parlamenter sisteme dönelim! Bütün dertleri bu.
Erdoğan'ı sıkıştırıp buna zorlamak istiyorlar. Referanduma hazırlarmış... O referandum iki yıl önce yapıldı. Bir yıl önce de "semeresi" alındı.
Başka? Başka bir şey yok.
Hazin ve gülünç olan, siyaset ortamında niçin kalabalık ettiğini Allah bilir bir Temel Karamollaoğlu'nun bile bu konuda CHP'ye payandalık etmesidir.
Herhalde yeni muhalefet partileri kuracak olan Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan gibi adamlar da bunu isteyeceklerdir.
Amaç, parlamenter sistem, demokrasi falan değil, Tayyip Erdoğan'ın yokedilmesidir. Batı'nın da istediği budur.
"Hele bir parlamenter sisteme dönülsün gerisi kolay" aldatmacası, tıpkı yüz on yıl önce dedelerinin yaptığı gibi, kendini kandırmaktır. Bu arada halkı kandırmaktır.
Tek adam rejimiymiş...
Afedersiniz ama, cumhuriyetin ilk otuz yılı kaç adam rejimiydi?
İmparatorluğun son yılları "üç adam" rejimiydi (Enver, Talat, Cemal), onu anladık da...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.