ENGİN ARDIÇ

Hep o şarkı

Yüksek Seçim Kurulu yeniden seçime karar verirse ya da Binali Yıldırım'da karar kılarsa CHP Anayasa Mahkemesi'ne gidecekmiş....
AYM'yi hiç ilgilendirmeyen bir konu.
Reddedilecektir.
Oradan da hızını alamayıp Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne...
AİHM'yi de hiç ilgilendirmeyen bir konu. Oradan da eli boş dönecekler.
Bunun böyle olacağını kendileri de bilirler ama bir "hukuk pıtırcığı" görüntüsü vermek istiyorlar...
Bir yandan "YSK kararına saygılıyız" derken öbür yandan YSK'ya posta koymak ilginç bir politikadır.
Tıpkı bir yandan sağa sola sevgi dalgaları yayarken öbür yandan iktidarı "kaosla" tehdit etmek gibi.
***
İnsan şu soruyu sormadan edemiyor:
Çok önceden planlandığı anlaşılan ve kesinlikle "örgütlü" olduğu meydana çıkan bu rezillikte acaba gerçek amaç neydi?
Seçimi İmamoğlu'na kazandırmak mı?
Yoksa, meseleyi "havada bırakıp" Gezi olayları benzeri yeni bir kargaşayı kışkırtmak mı?
CHP'yi tenzih ederim, perde arkasına saklanan "gerçek suçlulardan" söz ediyorum.
Solla, solculukla uzaktan yakından ilgisi olmayan İmamoğlu'nu solcu sanıp ona oy veren bazı ahmakları da tenzih ederiz, onların bu işte dahli elbette yok...
Asıl, CHP'yi yönlendirmeye çalışan "üst akıl" acaba ne düşündü?
Hani, Deniz Baykal'ı komployla devirip partiyi Kılıçdaroğlu gibi bir adamın eline teslim eden üst akıl...
Daha açık konuşalım: FETÖ maşasını kullanan CIA, üç yıl önce darbe planladığı gibi şimdi de kör kör parmağım gözüne ne yapmak istiyor?
Amacı belediyeleri CHP'ye nakletmek mi yoksa maçı ortada bırakmak mıdır?
Niçin yerli yersiz "kaos" lafları ediliyor?
***
Bazı CHP'liler hamşo olmasalardı, bu iş daha 2010 yılında çözülürdü. Hiç buralara varmazdı.
"Yaptıysa yapmış, erkek adam, çok kişi yapmıyor mu?" diyebilseler iş bu noktaya gelmezdi...
Politikaya cinselliği asıl onlar karıştırdılar.
Eh, ne de olsa otuzlu ve kırklı yılların "memur püritanizmi" ağır basıyor Kemalist çevrelerde...
Fransa'da solun ciddi ve önemli lideri Mitterrand'ın (üstelik o sırada cumhurbaşkanıydı) hem de kazık kadar bir gayrimeşru kızı olduğu meydana çıkınca kimse yaygara etmemişti...
Eh, metresinin koynundan çıkıp metres tutmayı eleştiren bazı ikiyüzlü şaşkınlar hangi pis oyunda kullanıldıklarını bilmiyorlardı...
Tıpkı, Gezi'de kullanılan Cihangir hamşoları gibi...
Tıpkı, yetmişli yıllarda "devrim yapacağız" sanan bizim kuşağın kullanışlı zavallıları gibi...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.