ENGİN ARDIÇ

Ekremoğlu

Bu yazıya oturduğum sırada CHP'nin İstanbul adayının Ekrem İmamoğlu olduğu henüz açıklanmamıştı. Olabilir de, olmayabilir de.

"Ofsayta düşmemek için" ne olur ne olmaz diye dönüp dönüp bakmayacağım, gerek olursa düzeltmeye falan da kalkmayacağım.

Çünkü işin suyu çıktı. Yazı değil de konuşma olsaydı daha başka bir kelime kullanırdım.

Açıkçası, CHP'nin İstanbul adayının kim olacağı CHP'lileri bile pek ilgilendirmiyor. Çünkü hep söylediğimiz gibi, seçmen adaya değil partiye oy verecek. (Ama parti yönetimi buncağızdan bile medet umuyor, adı "İmamoğlu" olursa belki "kısa bacaklı ve kıllı birkaç kişiden de oy alırız" diye düşünüyor.)

İşte amigoları da açık açık söylüyorlar: "CHP ya da İP olmuş önemli değil, yeter ki belediyeleri AKP'nin elinden alalım!"

Hani Türkiye Komünist Partisi bir aday gösterse onu bile destekleyecekler! Şehzade Osmanoğlu aday olsa, onu bile…

İmamoğlu da bu arada, İstanbul'a değil ancak bir "varoş reisine" yakışır işler yapıyor: İki yıl önce temelini attığı cami inşaatına tekrar temel atıyor, AKP'li belediyenin kendisinden önce büyük ölçüde tamamladığı "yaşam vadisini" allayıp pullayıp kendisi yapmış gibi pazarlıyor.

Bakın neyi merak ediyorum: Kemal Bey, daha önce kendi adaylığı sırasında Kağıthane'ye "Kağıttepe" demişti. (Kütüğe yazılmadığı için kendi kendine oy da verememişti.)

İstiklal Marşı'nın sözlerini unutan, okumaya kalktığı zaman "korkma sönmez bu şafaklarda yüzen alçak" diyecek kadar zırvalayabilen bir adam. (Doktor Freud, her dil sürçmesinin mutlaka bilinçaltında gizli bir nedeni olduğunu söylüyordu.)

Kemal Bey, Ekmeleddin İhsanoğlu için "Ekmeloğlu" demişti…

Bakalım ne zaman, Ekrem İmamoğlu için de "Ekremoğlu" diyecek?

***

TÜRKİYE'NİN HASTA ADAMI

Deniz Baykal'a fezleke çıkmış… Önce şaşırdık, yahu o da mı "Fetö'ye üye olmamakla birlikte"… Sonra iş anlaşıldı: Baykal'ın bir televizyon kanalı var, Halk TV. (On sene televizyonculuk yaptım, yabancı kızlarla İngilizce niyetine Tarzanca konuşan Acun bile kanal sahibi oldu da ben olamadım.)

Meğerse ortada bir "telif hakkı" meselesi varmış, parasını ödemeden bir görüntü yayınlamışlar, kendisi de yönetim kurulunda ya…

Tut ki fezleke meclisten geçti, Deniz Baykal ne ifade vermeye gidebilir ne de duruşmaya… Çünkü hastadır. Doktorları onun mecliste yemin etmesine bile izin vermiş değiller. Baykal'ın milletvekilliği "arafta" duruyor.

Peki, ölümün kıyısından dönmüş, evinden bile çıkamayan seksenlik bir hastayı ne demeye aday gösterirsin de seçtirirsin a Kemal Bey? Oy da kullanamıyor, "kafadan" bir kişi eksiksiniz mecliste.

"Jest" olarak, tamam.

Tamam da, acaba bir "suçluluk duygusu", bir "gönül alma", bir "kendini affettirme" dürtüsü de mi var bu işte? Hani kaset maset…Kumpas mumpas…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.