Ölsünler mi?

Danıştay kararıyla "andımız" ilkokullara dönüyor.
Yani, altı yaşında çocuk "varlığım Türk varlığına armağan olsun" diye gene bağıracak.
Danıştay kararının en güzel yanı şu: Andımız "genç nesillerin anayasal vatandaşlık temelinde aidiyetini güçlendiriyormuş"... Bu nedenle de gerekliymiş.
Üstelik andımız "idari istikrar oluşturuyormuş!"
Bravo.
Çocukların küçücük yaşta beyinlerinin yıkanmasına itiraz etmek "bilimsel bir gerekçeye dayanmıyormuş", Danıştay öyle diyor.
Büyüklerini saymak, küçüklerini sevmek demek ki "anayasal" bir zorunluluk.
Varlığını daha altı yaşında armağan etmek "idari" bir istikrara yol açıyor. Yükselmek, ileri gitmek de öyle.
Bir adım daha atın: Altı ila on iki yaşındaki çocukları askere alın, şehit düşsünler.
Belki Recep Peker'in ruhu şad olur.

BARDAĞIN YARISI

Dolu: Kırmızı ışıkta üç kere geçenin ehliyetine 30 gün, beş kere geçenin 45 gün, dokuz kere geçenin 60 gün süreyle el konulacak. (İlk cezayı yedikten sonra o ilk üç kusur "sıfırlanacak" mı yoksa ikinci beşe mi eklenecek? O zaman iki kere "daha" geçen ceza görmüş olur.)
Hız sınırını yüzde 10 ila 30 oranında geçene 235 lira, yüzde 30 ila 50 geçene 488 lira, yüzde 50'den fazla geçene 1002 lira ceza var. (Oranları nasıl hesaplayacaksınız?)
El frenini çekip birdenbire çakılan ya da kendi etrafında dönenlere 5 bin 10 lira...
Direksiyonda cep telefonuyla konuşana 235 lira...
Emniyet şeridine girene 488 lira...
Korsan taşımacılık yapana 1002 lira, muayenesiz araç kullanana 235 lira...
Yayalara ilk geçiş hakkı vermeyene de 488 lira.
Boş: Bütün bunlar lafta kalacak.
İlk başlarda "göstermelik" niyetine birkaç kişinin canı yanacak, hatta bunlar gazetelerde falan da yer alacaklar. (Meşhur oldum diye de sevinecekler.)
Araba kullanırken cep telefonuyla konuşma hastalığı sürecek.
Ona bakarsanız sigara içmek de yasak ama herkes fosur fosur...
Hemen hiçkimse ama hiçkimse de yayalara geçiş hakkı vermeyecek, kırmızı ışık olmadığı sürece (neyse ki ışığa alıştılar, o da bir gelişmedir icabında.)
Birçok öküz "para gidiyor" diye araç muayenesi yaptırmayacak.
Kendini çok uyanık sanan birçok çakal da dalacak emniyet şeridine...
Ve bu cezaları uygulamak için yeterli sayıda trafik polisi de bulunamayacak.
Ara sıra göstermelik çevirmeler olacak... Eskiden "çevirme" denirdi, şimdi "uygulama" diyorlar, bu da yeni çıktı.
Bir ya da birkaç yıla kadar da para cezaları arttırılacak. "Cep yakıyor" diyecekler. (Defter kalem de her sene okul açılışında el yakar ya...)
Biz de bu yazıyı rakamları değiştirip yeniden yazacağız.
Geriye kalacak "34 DK bilmemkaç, bekleme yapma devam et" diye değnekçi ağzıyla yakınmak...