ENGİN ARDIÇ

Madde madde matitas

Hükümetle "İmralı" arasındaki görüşmelerde oluşturulacak ortak metin açıklanmış. Açıklayan, İmralı'nın Ankara sefiri Selocan. Yok, metin değil de, bir "taslak" açıklanmış.
Yok yok, taslak bile değil. Ne demek gerekir bilemedim, anahatlar mı, ara başlıklar mı, kalemler mi, prensipler mi, temenniler listesi mi, neyse artık...
Taslak boş laftan öteye geçebilmiş değil.
Başkanlık sistemine şiddetle karşı olan Selocan (acaba İmralı da karşı mıdır?), taslakta yeni anayasa istediklerini de belirtmiş. Seçim barajı düşürülsün, özerklik verilsin, üst tarafı umurunda değil Selo'nun! Kürt talepleri karşılansın, Türkler de ne halt ederlerse etsinler, onlara ne?
Maddelere bakıyoruz: Demokratik siyasetin içeriği tartışılmalıdır... Demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutları tartışılmalıdır... Özgür vatandaşlığın yasal ve demokratik güvenceleri verilmelidir... Demokratik siyasetin devlet ve toplumla ilişkisi... Çözüm sürecinin sosyo-ekonomik boyutları... Kimlik tanımına ilişkin mekanizmaların geliştirilmesi... Kadın, kültür ve ekolojik sorunların yasal güvenceleri... Falan filan.
Ancak CHP'li bir kasaba politikacısından beklenebilecek iri ve boş laflar! Ya da herhangi bir lisenin "kompozisyon ödevi" başlıklarına benziyor.
Bize, merhum Kemal Sunal'ın yüksek lisans tezini hatırlattı. Marmara İletişim'de Kemal Sunal filmleri yani bizzat kendi eserleri üzerine master yapan rahmetli, uzun incelemeler sonunda ulaştığı sonucu şöyle açıklamıştı: "Kemal Sunal filmleri incelenmelidir!"
Tamam da, burada konumuz komedi değil. Selo ancak bir tek konuda açık konuşmaya azıcık yaklaşmış: "Çözüm sürecinin yol açacağı yeni güvenlik yapısı..."
PKK dağdan insin ve bölgenin özerk jandarmasını, polisini oluştursun diyecek, dili varmıyor, lafı yuvarlayıp ortada bırakıyor.
Topu taca atarak hiçbir yere varamazsın kardeşlik. Anayasa istiyorsan başkanlık sistemine de he diyeceksin.
Bil ki, hem de iyi bil ki, başkanlık sistemine bu kadar şiddetle karşı çıkıp CHP'nin yanında saf tuttuğunuz sürece, o anayasa yapılmayacaktır, yapılamayacaktır!
O zaman ne mi olur? Hiiiç, AKP iktidarı bugünkü gibi sürer gider, siz de havanızı alırsınız.

OKTAY BEYEFENDİ HAZRETLERİ

Oktay Ekşi, AKP yönetimine küfür edip gazetesinden kovulduktan sonra gitti CHP'den milletvekili oldu ve mecliste etliye sütlüye karışmadan süs bitkisi gibi oturdu (Nurettin Sözen'in kulakları çınlasın.)
Bu sefer aday olmayacakmış, politika ona göre değilmiş, üstelik kırgınlıkları da varmış. Oysa bir zamanlar Kurucu Meclis üyesi, sonradan SODEP'in de kurucu üyesiydi. Altmış yıldır gırtlağına kadar politikanın içindeydi, "bu ortama uyum sağlayamadım" diyor.
Seçimden sonra kendisini Hocaefendi'nin misyon gazetelerinden birinin başında görmek isteriz. Yakışır. Tabii o misyon gazetesi 2016 yılını görebilirse!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.