BEKİR HAZAR

İki Rus gazeteci Aleksey Petruşko ve kameraman İvan Malişkin, BAYKAR'ın İstanbul'daki İHA üretim tesisleri yakınlarında çekim yaparken yakalandı. Rus gazetecilerin patronları "Şeyy" dedi. "Biz onları yeniyıl Türkiye'de nasıl kutlanacak onu araştırmaları için gönderdik" dedi. Komikti. Yılbaşında evde bile kutlama yapmak pandemi ile yasaklanmışken, burada ne yapacaklardı? Gazeteci kisvesi altında Rus casusları fena yakalandılar.

Türkiye'nin İHA'larla, Suriye ve Libya'dan sonra Karabağ'da elde ettiği başarılar tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. "Türkler savaşların seyrini değişitiriyor. 21.yüzyılın savaş gücüyle eziyor" diyen yorumlar ayyuka çıktı. Türk SİHA'ların Rusya Devlet Başkanı Putin'in bile sinirlerini bozduğu yorumları dün medyaya yansıdı. "Putin Savunma Bakanlığı'na Avcı adı verilen İHA'ların belirlenen tarihten önce üretilmesi konusunda emir verdi" haberleri kapladı her yeri.

Hadi gelin şimdi de bir adama gidelim... Aslında o tanıdık biri... Makale yazmış. Bakın neler diyor;

Yaklaşık yedi yüzyıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu, diğer herhangi bir Müslüman imparatorluğundan daha büyük bir coğrafi alana hükmetti.

Türk hükümdarlarının tarihsel hafızası, geniş jeopolitik hamleler yapılmasına imkan tanıyordu. Türk hükümdarların Hindistan ve Endonezya'da bile etkisi vardı.

Bugünkü durum ise Yeni Osmanlıcılık'tan daha fazlası… Türkiye'nin bir Avrupa gücü, bir Balkan gücü, bir Akdeniz gücü, bir Ortadoğu gücü, bir Kuzey Afrika ve hatta sınırlı bir Afrika gücü, bir Kafkas gücü, bir Orta Asya gücü, bir Avrasya gücü olarak kabul edilmesi gereken jeopolitik vizyonu var.

İslam dünyasına liderlik konusunda Suudi Arabistan demokratik bir yapıya sahip değil. Mısır sert diktatörlük altında yoksul ve vizyonsuz. İran'ın elinde gerekli enstrümanlar var ama ambargo altında bir liderlik yapamaz. Türkiye'de bu vizyon var ve gerçekçi.

Yıllardır bu sütunlarda Türkiye'nin önlenemez yükselişini ve BÜYÜK GÜCÜ'nü anlatmaya çalışıyoruz. Yukarıdaki Türkiye'nin gücünü anlatan cümleleri kurana ise hepimiz aşinayız. O bir CIA üst düzey yöneticisi. O bir FETÖ'yü CIA'ya eleman yapan usta bir istihbaratçı. Yani aslında 15 Temmuz darbe girişiminin planlayıcısı. Türkiye'nin gücünü "Osmanlı'dan daha öte" diye yorumlayan adamın adı Graham Fuller... Onun gakladıklarından yani yazdıklarından yola çıkacaksak olursak, 15 Temmuz başarılı olsaydı demek ki bugün Türkiye'nin Gücü kontrol altına alınmış olacaktı. Üç kıtadaki yükselişi sıfırlanacaktı. İslam dünyasına liderlik vizyonu, CIA'nın kullanışlı elemanı noktasına dönüşecekti. Bugün dünyanın parmak ısırdığı savunma sanayiimizdeki gelişmeler hayal olacaktı. Bugün ne Libya'da, ne Suriye'de ne de Karabağ'da ne de D.Akdeniz'de, Kafkaslar'da, Balkanlar'da, Asya ve Afrika'da olacaktık. Kıskandıran gövde gösterimiz çöpe atılacaktı.

Graham yazdığı makale ile "Tüm bu hayallerimiz suya düştü" demek istiyor. "Batı için, Türkiye'nin sadık bir müttefik olduğu eski güzel günler sonsuza dek geride kaldı" diyerek gözyaşlarıyla gaklıyor. "ABD, uluslararası siyasette giderek hakim rolünü kaybetmeye devam ediyor ve yeni bölgesel güçleri kabul etmek zorunda kalıyor" diyerek dövünüyor. Türkiye Ruslarla olduğu gibi Çin ile de birbirine ihtiyacı var noktasına gelecek ilişkilere girecek diye uyarıyor. Yani makalenin her satırında karga gibi gaklıyor.

Graham'ın yazdıklarını okudukça, son yıllarda burada sık sık hatırlattığımız "Türkiye uçacak" şeklindeki öngörülerimizin "Boş" olmadığını bir kez daha hissettim. Keşke tüm bu GÜCÜ hep birlikte, kenetlenerek, dışarıya karşı tek yumruk olarak hissedebilsek... İçerideki mandacıları gördükçe insan "Ah" çekiyor. Ama yapacak bir şey yok. Atalarımız boşuna söylememiş; Karga mandayı babasının hayrına bitlemez!