Ayasofya'nın müze statüsünden cami statüsüne geçmesini değerlendiren SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Enes Bayraklı, bundan sonra sürecin nasıl işleyeceğine de değindi.

Bayraklı, "Bundan sonra bu kararın uygulanma süreci var. İşin hukuki boyutu bitmiş gözüküyor. Özellikle 15 Temmuz'un yıl dönümünde açılması bence güzel olur. 15 Temmuz Türkiye'nin bağımsızlığını dünyaya ilan ettiği, halkımızın sokaklarda demokrasiye ve bu ülkeye sahip çıktığı bir tarihti. Dolayısıyla 15 Temmuz'un yıl dönümünde yapılacak olması bence çok anlamlı olur. Koronavirüs nedeniyle istenilen kalabalık belki olmayabilir ama orada başka formüller düşünebilinir. Özellik 15 Temmuz şehitlerinin yakınları ve diğer şehit yakınları, gaziler katılabilir. Daha sonra bütün halkımızın kullanımına açık olacak. Önemli olan bu kararın alınmış olmasıydı." ifadelerini kullandı.

2 boyutunun olduğunu ifade eden Bayraklı, "Birincisi bir normalleşmedir. Türkiye'de cumhuriyetin İslamiyet ile olan ilişkileri Türkiye'deki mevcut laiklik anlayışıyla İslamiyet arasındaki sıkıntılar konusunda ciddi bir anlaşmazlık ve sıkıntılar söz konusuydu. Geçmişte başörtüsü yasakları uygulandı. Bir dönem ezanın Türkçe okunması meselesi söz konusu oldu. Dolayısıyla bu kararlar halkımızın içine sinmeyen meselelerdi. Yine Ayasofya'nın müzeye çevrilmesi kararı da 1930'ların atmosferinde alınmış bir karar. Çok tartışıldı." ifadelerini kullandı.