Gazzeli gazeteci sürgün edilenlerin yolda başına gelenleri anlattı
İsrail'in saldırıları nedeniyle evini terk ederek Gazze'nin güneyine gitmek zorunda kalan bir gazeteci, sürgün yolunda başına gelenleri anlattı. İsrail askerlerinin bölgeyi terk edenlere uyguladığı psikolojik şiddeti gözler önüne serdi.
İsrail Gazze'ye yönelik katliamını 40 gündür aralıksız olarak sürdürüyor. Havadan-karadan ve denizden sivillerin üzerine ölüm yağdırıyor. Gazze'yi kuzey ve güney olarak 2'ye bölmeyi hedefleyen İsrail, kuzeyin boşaltılması için sürekli olarak uyarılar yapıyor ve insanların sığındığı okul, hastane, cami ve kiliseleri vuruyor.
İşgalci İsrail Terör Örgütü'nün mensupları dün gece binlerce insanın sığındığı Gazze'nin en büyük hastanesi olan Şifa Hastanesi'ni bastı. İsrail'in hastane baskının yolunu ABD istihbaratı açtı yaşanan panik kameraya yansıdı.
Kuzeyden güneye gitmeye çalışan yani zorunlu göçe tabi tutulan Gazzeliler ise büyük bir korku ile yol alıyor. İsrail güvenli dediği koridorları vuruyor. Gazze'nin güneyine gitmek zorunda kalan gazeteci Muhammed El Hilu sürgün yolunda başına gelenleri anlattı. İsrail askerlerinin bölgeyi terk edenlere uyguladığı psikolojik şiddeti gözler önüne serdi.
Muhammed El Hilu'nun anlattıkları şöyle:
Ya Allah... Yaşadığıma asla asla inanmıyorum. Ben işgal güçlerinin güvenli dediği güneye giden yol üzerindeyim. Yürürken işgal güçlerinin tankları ve askerleri yolumu kesti. Diğer insanlarla yürüyordum. Gazeteci değil, normal siviller gibi. İşgal askerleri birden "gözlüklü" diye bağırarak beni çağırdı.
Yanlarına gittim. "Eşyalarını at ve yaklaş" dedi. Yaklaştım. Aramızda yaklaşık 2 metre mesafe kaldı. Bana "kimliğin nerede" dedi. Ben "kimliğim yok" dedim. "Adın ne?" dedi. "Muhammed El Hilu" dedim. Sonra ellerini kaldır diyerek beni yaklaşık orada 2 saat oturttu. Ben bu sonum diye düşündüm. Keskin nişancılar, tanklar ve askerler önümde, bu sonum dedim.
Vallahi acayip bir şekilde Allah'ın lütfu ile kurtuldum. Asker "daha sonra yoluna devam et" dedi. İnanamadım. Hemen çantamı ve eşyalarımı alıp "yürü oğlum" dedim. Yolda insanlar gördüm. Onları durdurup aldılar. Önce elbiselerini çıkarıyor, sonra ellerini bağlayıp, başlarına çuval geçirip diğer askerlere teslim ediyorlardı.
3 tane sivil gencin alındığını gördüm. Onlara ne olduğunu kimse bilmiyor. Çok çok sayıda genç böyle alındı. Allah'a hamdolsun iyiyim. Ulaşmak istediğim noktaya ulaşmak üzereyim. Son nefesime kadar da yayın yapmaya devam edeceğim.