MELİH ALTINOK

Okumuşsunuzdur, dün her yerde kripto para borsasında faaliyet gösteren Thodex isimli bir firmanın sahibinin yurtdışına kaçtığının haberleri vardı.
İddialara göre 391 bin kişinin işlem yaptığı platformun kurucusu Faruk Fatih Özer, Twitter ve Instagram hesaplarını kapatmış. Ardından da 2 milyar dolarlık kripto parayla ortadan kaybolmuş.
Akşam saatlerinde ise Özer, bir sosyal medya hesabı üzerinden platformun geçici süre kapandığını, birkaç güne kalmaz Türkiye'ye döneceğini duyurdu.



Daha sonra da MASAK, söz konusu firmanın mal varlığını dondurduğunu açıkladı.
Mevzu nereye varır bilmesek de yeni tosuncuğun kripto para piyasasından çıkacağına emin olabilirsiniz.
Zira son günlerde kripto parayla ilgilenmeyen yok. Ve işlem yapanlar, paralarını elektronik cüzdanlarında değil, ne idüğü belirsiz aracı kurumlarda tutuyorlar.
Doğal olarak da Bitcoin'le sembolleşen elektronik paranın mantığına ters olan bu ticarette dönen paraların akıbeti, aracı kurumların sahiplerinin vicdanına kalıyor.
Son olay, aradaki bu temel farktan bile bihaber olan ekonomi uzmanlarının tavsiyeleriyle birikimlerini benzer şekilde değerlendirenlere ders olmalı.
Unutmayın, güvenilirliğini sorguladığımız geleceğin dünyasında yeri olan elektronik paralar değil, adını sanını ilk kez duyduğunuz adamlar ve onların sanal şirketleri.
Aman dikkat!

***

BİR ÖYLE BİR BÖYLE

Kripto paralar konusunda millete tavsiyelerde bulunan ekonomi uzmanlarından bahsetmişken, Kemal Kılıçdaroğlu'nun henüz bir hafta önce bu mevzudaki sert çıkışına değinmesek olmaz değil mi?
Zira Kılıçdaroğlu, Merkez Bankası'nın 16 Nisan'da kripto para ve varlıklarla ödeme yapılmasını yasaklama kararı üzerine şunları söylemişti:
"Yine bir gece yarısı zorbalığı. Kurtulamadılar bu zihniyetten. İlla gece yarıları bir akılsızlık yapacaklar. Böyle kararlar verilmeden önce tüm paydaşlarla konuşulur. Kripto para kararını kime danıştın ey iktidar? Bu konunun tüm paydaşlarıyla buluşup istişarelerde bulunacağım."



Ardından paydaşlarla görüştüğünü aktaran Kılıçdaroğlu, kripto piyasasına yönelik müdahaleyi yere vurmaya devam ediyordu:
"Türkiye'nin finansal teknoloji girişimlerine darbe vurdular. Gençlere tahammülleri yok bunların. Yok yok yok!"
Dün CHP, Kemal Bey'in bahsettiği kripto para paydaşlarından olan ve yurtdışına kaçtığı iddia edilen Thodex kurucusu olan gençle ilgili bir açıklama yapmış mı diye baktım...
Konu Grup Başkanvekilleri Özgür Özel'in gündemindeydi. Ancak o da Kılıçdaroğlu'nun bir hafta önceki sözlerini yok sayarak şunları söyledi:
"Türkiye'de kripto paralarla ilgili borsa kurmuş olan Faruk Fatih Özer, Türkiye'deki 400 bine yakın yatırımcının paralarını alıp, kripto paraları soğuk cüzdan dedikleri bir saklama aygıtı ile yurtdışına kaçtı gitti. 400 bin kişi mağdur. Devlet de arkasından bakıyor. Aynı tosuncuğun arkasından baktığı gibi."
Böyle bir muhalefetin kime faydası olur?

***

SEVİNSEK Mİ ÜZÜLSEK Mİ?



Geçtiğimiz haftalarda Konya'daki bir süt toplama merkezinden gelen görüntüler hepimizin midesini bulandırmıştı.
Sosyal medya platformlarında paylaşılan videoda bir işçi, işletmedeki kazanda süt banyosu yaparken görülüyordu.
Dün kazandaki işçinin ve onu çeken arkadaşının mahkemedeki ifadeleri ajanslara düştü.
Meğer işçi, Kleopatra gibi cidden güzelliğine düşkün olduğu için değil, şaka olsun diye süt banyosu yapmış. Tiktok için "konulu film" çekiyorlarmış.
Ve daha da önemlisi, kazanda belden yukarısını çıplak gördüğümüz beyefendinin külodu da ayağındaymış.
Acaba mahkeme heyeti "bu hassasiyeti" hafifletici sebep olarak değerlendirmiş midir?