MELİH ALTINOK

ABD'de 3 Kasım'da yapılan başkanlık seçimleri sonrası Başkan Donald Trump'ın seçim sonuçlarına yönelik yaptığı 50 itirazdan 30'u karşılık bulmadı. Oluşan bu tabloyla, Demokrat Parti'nin adayı Joe Biden'ın kazandığının kesinleştiği belirtiliyor.
Trump ise geçtiğimiz gün Georgia eyaletine gidip seçimlerin ardından ilk mitingini düzenledi. Yolsuzlukların yaşandığını ve seçimin kendisinden çalındığını söyledi. Partililere de seçimle ilgili davalar devam ederken Georgia seçimlerinin 5 Ocak'taki ikinci turuna da hazırlanmaları için çağrıda bulundu:
"Birçok kişi, arkadaşlarım, 'başkanlık seçiminden dolayı öfkeliyiz, sandığa gitmeyelim' diyor. Bunlar benim arkadaşlarım, çok iyi insanlar. Bu neredeyse bir protesto gibidir. Ama bunu yaparsanız, radikal sol kazanacak. Bu benim içgüdüm. Evet, bu kadar oy çalındığı, bizden alındığı için öfkelisiniz. Bunu yapamayız. Aslında tam aksini yapmamız gerekir."
Ne var ki, Trump ilk günlerdeki heyecanını kaybettiğinin sinyallerini de veriyor.
Cumhuriyetçi Parti Ulusal Komitesi üyelerine yaptığı konuşmada sarf ettiği "İnanılmaz bir 4 yıldı. Bir 4 yıl daha olması için çalışıyoruz. Başka türlü sizinle 4 yıl sonra görüşeceğiz" şeklindeki sözleri bunun göstergesi.

***

Ancak Trump'ın, yeni ABD Başkanı'nın koltuğuna oturacağı 20 Ocak'a kadar yapacağı sürprizlere de hazır olmak gerek.
Ülkede bazı yorumcular Trump yapabileceklerini sıralarken, ABD tarihindeki sırlardan birini ifşa etmekten tutun da İran'la askeri bir kriz gibi, yeni başkanı epeyce meşgul edecek pek çok olasılığı dile getiriyorlar.
Başkan giderayak denizaşırı ülkelerde bulunan ABD askerleriyle ilgili Afganistan ve Irak'ın ardından Somali'de de önemli bir adım attı bile. Pentagon'dan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Başkan Trump, Savunma Bakanlığı ile ABD Afrika Komutanlığı'na, Somali'deki askeri personelin çoğunluğunun 2021'in başına kadar yeniden konumlandırılması talimatını verdi."

***

ABD seçimlerinin Türkiye'de bu kadar yakından takip ediliyor olması kimilerine garip geliyor.
Kimi Trump ABD müesses nizamıyla dört yıldır yürüttüğü açık kavga ve sonuçları yokmuş gibi "Başkan kim seçilirse seçilsin bir şey değişmez" diyor.
Kimisi ise "Adamların tek işi gücü Türkiye mi? " diye yakınıyor.
İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan yenidünya düzeninde Orta Doğu'da yazılan tarihinde ABD'nin rolünü yaşayarak görmüş insanların bu tepkilerini anlamak gerçekten mümkün değil.
Evet, bulunduğumuz coğrafya ve Türkiye ABD'nin iç siyasetinin asli konusu.
Binlerce yıllık kadim başkentlerin Bağdat'ın, Şam'ın halini görmüyor musunuz?
Ayrıca "Dünyanın merkezi neresidir" diye sorulunca "Burasıdır" cevabını veren Hoca'nın dediği gibi "İnanmayan ölçsün."