MELİH ALTINOK

İstanbul'u sel almış. İzlediğim görüntüler felaketti. Öyle ki Unkapanı altgeçidinde bir vatandaşın cansız bedeni bulunmuş!
Tabii bu sene yaz yağmurlarının herkes için farklı bir anlamı var.
Mesela kimileri için, İstanbul'un çiçeği burnunda Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ilk sınavı bu yağmurlar. Dün AK Partililer sosyal medyada başkanın bu ilk sınavdan kötü not aldığına dair mesajlar paylaşıyorlardı.
Elbette iki ay önce iş başına gelmiş yönetime karşı biraz daha toleranslıolmamız gerekir. Neticede kenti sel basmaması gerekli alt yapı çalışmaları zaman ister.
Ancak sanırım yeni başkanın bahtsızlığı İstanbul'daki ilk ciddi sınavının tatiline "denk gelmesi" oldu. İmamoğlu, yönetimini aldığı kenti sular seller götürürken, seçimin hemen öncesinde ve sonrasında da kaçma fırsatı bulduğu Bodrum'daydı.
Tabii ki bu iyi niyetli bir tespit. *** Daha kötü olan ihtimalse, Başkanın, ertesi gün 16 milyonluk bir kente sel oluşturacak kadar yağmur yağacağını bilmemesi!
Öyle ya, "havalar nasıl" sizin benim için sıradan bir soru olabilir, bir metropolün yöneticisi için değil.
Bodrum'da değil de İstanbul'da olsa geçirirdi ayağına sarı çizmelerini, sırtına turuncu yağmurluğu, kriz merkezini sokaktan yönetirdi. İsterse, "Ben de terleyen hatta ıslanan bir başkanım" mesajı verirdi...
Bir ihtimal daha var, onu da sevgili Can Yücel'i yâd ederek söyleyelim: Ölmekten beter!
Evet, ya da İmamoğlu taşkın ve sel ihtimalini bilerek tatile gitti...
"Aman canım en fazla ne olabilir ki" diye düşündü.
Hem, onun ruh ve beden sağlığının en az İstanbul kadar önemi yok muydu? "Moralmanı bozulmuş" bir belediye başkanı nasıl yönetebilirdi ki şehri? *** Belli ki, İmamoğlu bu günlerde aleyhinde ne söylense kendisine artı yazdığını, tanınırlığını, bilinirliğini arttırdığını düşünerek bu denli rahat davranıyor.
Kendi tercihi. Her siyasinin bir stratejisi var. Sonunda halkın karşısına çıkacak olan o.
Bu arada İmamoğlu'na çok da haksızlık etmeyelim. İstanbullular selde çırpınırken Başkanın tatilinin tadının kaçtığı kesin.
Nereden mi biliyorum?
Birincisi İstanbul'un havası Bodrum'u da vuruyor. Burada da hava kapalı, denizin de tadı yok.
İkincisi, henüz bir haber yok ama, muhtemelen yazı yazdığım şu saatlerde de Bodrum'dan İstanbul'a uçuyordur kendisi.
Sosyal medyadaki sel atışmalarında "Allah'ın hikmeti belediye ne yapsın"diyerek başkanlarına destek çıkan CHP'lilerin izinden giderek söyleyelim;her işte bir hayır vardır, Başkan.
Moralinizi bozmayın, bir bakarsınız İstanbul'a dönünce güneş açmış!
Kim tutar sizi? İstediğiniz yere gider kafa dinlersiniz yine.