MEHMET BARLAS

Hayatımıza "Normalleşme" diye bir kavram girdi koronavirüs günlerinin armağanı olarak... Sanki salgın öncesi hayatımız anormaldi de, bu nedenle hiç normalleşmekten söz etmezdik... Anlaşıldığı kadarıyla normalleşme ile amaçlanan şey, salgının yayılması riskini artırmadan insanların alıştıkları gibi yaşayabilmelerine izin verilmesidir.

Son sırada İstanbul var
Çünkü Bilim Kurulu insan yoğunluğunun fazla olduğu bölgeleri yüksek riskli olarak değerlendiriyormuş. İstanbul başta olmak üzere hasta yoğunluğunun en fazla olduğu kentlerin ise normalleşmede son sırada yer almaları planlanıyormuş. İstanbul için bu tarihin haziran ayı ortasından sonra olması bekleniyormuş...

Evrensel ölçüler
Şunu baştan kabul edelim... Bizler için normalleşmek kolay olmayacaktır. Hatta belki evrensel ölçülerdeki bir normalleşmeyi yakalayabilmek bu coğrafyada mümkün değildir. İsterseniz evrensel ölçülerdeki normalleşmenin çeşitli alanlara nasıl yansıyabileceğini de anlamaya çalışalım...

İktidar değişir
Örneğin demokratik siyasette normal olarak kabul edilen düzen, belirli sürelerde iktidarla muhalefetin nöbet değiştirmesidir. Bu nedenle normal demokrasilerde iktidara alternatif olan bir ana muhalefet vardır... Eğer birkaç seçim geçtikten sonra da muhalefet partisi iktidardaki partinin yerine geçemiyorsa, bu defa muhalefet partisinin yönetim kadroları değiştirilir.

Erdoğan değişmez
Türkiye'de ise demokratik siyasette normal olan Erdoğan liderliğindeki AK Parti'nin her seçimden iktidar olarak çıkmasıdır. Buna karşı Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki ana muhalefet partisi CHP asla seçim kazanamaz. Bu normal düzen koronavirüs salgını geride kaldıktan sonra da devam edeceğe benziyor. Yani eğer gerçekten "Normalleşme" diye bir şey siyasette aranıyorsa, CHP yönetim kadrolarının A'dan Z'ye değiştirilmesi gerekir.

Kolay değil
Bunun dışında 20 yaşından küçük ve 65 yaşından büyük olanların sokağa çıkmaya alışmaları da kolay olmayacaktır. Tabii eğer normal yaşam ev dışında da var olacaksa, bunun için insanların şimdiden alıştırma yapmaları ve her gün bir bacakları ile kapı dışına adım atmayı denemeleri doğru olur.